%34
Karınca Kırk Olunca %15 indirimli Ahmet Nacar
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789756093306
Boyut
13.50x20.00
Sayfa Sayısı
144
Baskı
1
Basım Tarihi
2007-10
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Karınca Kırk Olunca

7,41TL
4,82TL
%34
Satışta değil
9789756093306
419605
Karınca Kırk Olunca
Karınca Kırk Olunca
4.82

“Yalnızlık kendi soluğunu duymaktır. Kendi soluğunu dinlemek, olanları kendine söylemektir. Açtır hüzün; doymaz. Anılardan, seslerden, yüzlerden beslenir, beslendikçe büyür. Büyüdükçe daha çok şey ister… Ve hüzün zekidir! Kime gideceğini bilir. Kiminle yaşayacağını, kiminle kalkacağını da!”
Yazar yalnız, yazar hüzünlü ve yazar düşünceli. Kitap: Tuhaf, hacmine sığmayan, taşan, kabaran, köpüren, kuduran, sizi kendine doğru çeken, yüreğinizi titreten; yalnızlığı, hüznü, erkek olma durumunu, kadın olma durumunu, çocukluğu, mutluluğu, aldat(ıl)mayı ve temelde insanı anlatan, bizi bize gösteren, hem de gözümüze sokmadan. Bu günlerde pek rastlanmayan sağlam bir dil. Çocukluktan ihtiyarlığa uzanan yolda (u)mutluluk durumunun iç içe olduğunu ve birçok zaman, kazanmanın kaybetmek, kaybetmenin kazanmak anlamını taşıdığını imleyen ironik bir yapı. Aşkın hassas kafesine dokunan ve teraziyi allak bullak eden bir kurgu. Sakin, sıcak, ama aba altından sopa göstermeyi de ihmal etmeyen bir üslup. Metinlerinin altını mümkün olduğunca doldurmaya çabalarken ilmiklerini sabırla atan, mürekkebi kalemine sığmayan bir yazar. Kıpırdayan, okundukça büyüyen, hacmini aşan bir kitap.
Hakan Akdoğan

  • Açıklama
    • “Yalnızlık kendi soluğunu duymaktır. Kendi soluğunu dinlemek, olanları kendine söylemektir. Açtır hüzün; doymaz. Anılardan, seslerden, yüzlerden beslenir, beslendikçe büyür. Büyüdükçe daha çok şey ister… Ve hüzün zekidir! Kime gideceğini bilir. Kiminle yaşayacağını, kiminle kalkacağını da!”
      Yazar yalnız, yazar hüzünlü ve yazar düşünceli. Kitap: Tuhaf, hacmine sığmayan, taşan, kabaran, köpüren, kuduran, sizi kendine doğru çeken, yüreğinizi titreten; yalnızlığı, hüznü, erkek olma durumunu, kadın olma durumunu, çocukluğu, mutluluğu, aldat(ıl)mayı ve temelde insanı anlatan, bizi bize gösteren, hem de gözümüze sokmadan. Bu günlerde pek rastlanmayan sağlam bir dil. Çocukluktan ihtiyarlığa uzanan yolda (u)mutluluk durumunun iç içe olduğunu ve birçok zaman, kazanmanın kaybetmek, kaybetmenin kazanmak anlamını taşıdığını imleyen ironik bir yapı. Aşkın hassas kafesine dokunan ve teraziyi allak bullak eden bir kurgu. Sakin, sıcak, ama aba altından sopa göstermeyi de ihmal etmeyen bir üslup. Metinlerinin altını mümkün olduğunca doldurmaya çabalarken ilmiklerini sabırla atan, mürekkebi kalemine sığmayan bir yazar. Kıpırdayan, okundukça büyüyen, hacmini aşan bir kitap.
      Hakan Akdoğan

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat