%35
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786055828059
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
355
Basım Yeri
Ankara
Baskı
1
Basım Tarihi
2008-12
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Karanlıkta Kaybolurken

35,00TL
22,75TL
%35
Satışta değil
9786055828059
445326
Karanlıkta Kaybolurken
Karanlıkta Kaybolurken
22.75

Gecenin bir yarısında çalan telefon rahatsız edici olduğu kadar merak ettiricidir de.

Ve kimi için ''görev'' alan iş, kimi için var ya da yok olmanın hikayesidir.

Taşrada küçük bir mahallede yaşanan şiddet, gelip metropoldekini bulur.

İnsan acıyı dört duvarın içini paylaştığı insanlarla tanır.

Aile içi şiddete ve madde bağımlılığına maruz nice çocuk, gecenin karanlığında kaybolur.

"Sayıları her geçen yıl biraz daha artıyordu. Her geçen gün, ay, sene biraz daha çoğunluktular, biraz daha gündemdeydiler, biraz daha haberdiler ama hepsi birbirinin aynıydılar. Aralarına yenileri katılmıyor, bölünüp çoğalıyorlardı sanki. Zayıf, çelimsiz, derine kaçmış gözleri öfkeli. Soğuktan donmamak için üzerlerine giydikleri parkaların, lime lime montların, kirli pantolanların üstünde mağazadan aldıkları yepyeni kazaklar. Bazıları büyük ve bol gelmiş, kol uçları parkanın kollarından fırlamıştı. Ayakkabıları boyasız, çamurlu, yırtıktı."

"Avanos'un üstünde karanlık bir gökyüzü içinde yıldızlar sapsarı parlıyordu yüzlercesi. Kırmızı yeşil iki ışık durmaksızın yanıp sönerek kayıyordu gökte.

"Uçak!" derken sesi boğuldu. Omzundaki eli itmek istedi. Kolu kalkmadı. Gözyaşları dolup geldi. Yıldızlar bulanıklaştı."

  • Açıklama
    • Gecenin bir yarısında çalan telefon rahatsız edici olduğu kadar merak ettiricidir de.

      Ve kimi için ''görev'' alan iş, kimi için var ya da yok olmanın hikayesidir.

      Taşrada küçük bir mahallede yaşanan şiddet, gelip metropoldekini bulur.

      İnsan acıyı dört duvarın içini paylaştığı insanlarla tanır.

      Aile içi şiddete ve madde bağımlılığına maruz nice çocuk, gecenin karanlığında kaybolur.

      "Sayıları her geçen yıl biraz daha artıyordu. Her geçen gün, ay, sene biraz daha çoğunluktular, biraz daha gündemdeydiler, biraz daha haberdiler ama hepsi birbirinin aynıydılar. Aralarına yenileri katılmıyor, bölünüp çoğalıyorlardı sanki. Zayıf, çelimsiz, derine kaçmış gözleri öfkeli. Soğuktan donmamak için üzerlerine giydikleri parkaların, lime lime montların, kirli pantolanların üstünde mağazadan aldıkları yepyeni kazaklar. Bazıları büyük ve bol gelmiş, kol uçları parkanın kollarından fırlamıştı. Ayakkabıları boyasız, çamurlu, yırtıktı."

      "Avanos'un üstünde karanlık bir gökyüzü içinde yıldızlar sapsarı parlıyordu yüzlercesi. Kırmızı yeşil iki ışık durmaksızın yanıp sönerek kayıyordu gökte.

      "Uçak!" derken sesi boğuldu. Omzundaki eli itmek istedi. Kolu kalkmadı. Gözyaşları dolup geldi. Yıldızlar bulanıklaştı."

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat