%20
John Locke'un İhtilal Teorisi Bağlamında Arap Baharı Burcu Değirmencio
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786053000709
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
222
Basım Yeri
Ankara
Baskı
1
Basım Tarihi
2016-11
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
1. Hamur
Dili
Türkçe

John Locke'un İhtilal Teorisi Bağlamında Arap BaharıSürecinin Değerlendirilmesi

35,00TL
28,00TL
%20
Satışta değil
9786053000709
712539
John Locke'un İhtilal Teorisi Bağlamında Arap Baharı
John Locke'un İhtilal Teorisi Bağlamında Arap Baharı Sürecinin Değerlendirilmesi
28.00

17. yüzyılın önemli teorisyenlerinden John Locke, siyasal iktidarın sınırlandırılması düşüncesini benimsemiştir. Bu düşüncesini kaleme aldığı Yönetim Üzerine İkinci İnceleme adlı eserinde, devletin kaynak ve kapsamını belirlemeye çalışmıştır. Locke, devletin sınırlandırılmasına ilişkin fikirlerini ortaya koyarken, sosyal sözleşme teorisini dayanak almıştır. Siyasal toplumla iktidar arasında yapılan bu sözleşme ile siyasal toplum bazı yetkilerini siyasal iktidara devretmiştir. Bunun karşılığında devlet, bireylerin tabiatından kaynaklanan hayat, hürriyet, mülkiyet haklarını koruma altına almakla yükümlü kılınmıştır. Siyasal iktidar sözleşmeden kaynaklanan bu yükümlülüğünü yerine getirmediğinde veya bir şekilde siyasal toplum gözündeki meşruiyetini kaybettiğinde siyasal toplum, sözleşmeyi feshederek yeni bir siyasal iktidar kurma hakkına haiz olacaktır. Arap Baharı süreci, John Locke'un sistematikleştirdiği ihtilal teorisinin güncel bir örneğidir. Bölgeye egemen olan siyasal iktidarlar, tabiiyetindekilerin hayat, hürriyet, mülkiyet hakkını güvenceye alma noktasında zayıf kalmışlardır. Bu meşru zeminin oluşturulmasında, uluslararası medya tarafından yapılan algı operasyonlarının etkisi göz ardı edilemeyecektir. Bölge halkında, baskıcı ve zorba ortak düşmana karşı oluşan ortak öfke ihtilal yolunu açmıştır.

  • Açıklama
    • 17. yüzyılın önemli teorisyenlerinden John Locke, siyasal iktidarın sınırlandırılması düşüncesini benimsemiştir. Bu düşüncesini kaleme aldığı Yönetim Üzerine İkinci İnceleme adlı eserinde, devletin kaynak ve kapsamını belirlemeye çalışmıştır. Locke, devletin sınırlandırılmasına ilişkin fikirlerini ortaya koyarken, sosyal sözleşme teorisini dayanak almıştır. Siyasal toplumla iktidar arasında yapılan bu sözleşme ile siyasal toplum bazı yetkilerini siyasal iktidara devretmiştir. Bunun karşılığında devlet, bireylerin tabiatından kaynaklanan hayat, hürriyet, mülkiyet haklarını koruma altına almakla yükümlü kılınmıştır. Siyasal iktidar sözleşmeden kaynaklanan bu yükümlülüğünü yerine getirmediğinde veya bir şekilde siyasal toplum gözündeki meşruiyetini kaybettiğinde siyasal toplum, sözleşmeyi feshederek yeni bir siyasal iktidar kurma hakkına haiz olacaktır. Arap Baharı süreci, John Locke'un sistematikleştirdiği ihtilal teorisinin güncel bir örneğidir. Bölgeye egemen olan siyasal iktidarlar, tabiiyetindekilerin hayat, hürriyet, mülkiyet hakkını güvenceye alma noktasında zayıf kalmışlardır. Bu meşru zeminin oluşturulmasında, uluslararası medya tarafından yapılan algı operasyonlarının etkisi göz ardı edilemeyecektir. Bölge halkında, baskıcı ve zorba ortak düşmana karşı oluşan ortak öfke ihtilal yolunu açmıştır.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat