Teknik Bilgiler
Stok Kodu
3000903100539
Boyut
135-215
Sayfa Sayısı
240
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

İslam Hukukunda Sünnetin Yasal Konumu

7,31TL
Satışta değil
3000903100539
419402
İslam Hukukunda Sünnetin Yasal Konumu
İslam Hukukunda Sünnetin Yasal Konumu
7.31
Sünnet inkar Fitnesi, İslam tarihinde ilk olarak H.2. yılında ortaya çıktı. Bu fitneyi ortaya çıkaranlar, mutezile ve hariciler idi. Hariciler buna gerek duymalarının sebebi şu idi; Peygamberin talimatlarını içeren, toplumu bir düzen ve intizama sokan ve mevcudiyetinde haricilerin aşırı görüşlerinin tutunamadığı sünnet, İslam toplumunda yaymak istedikleri fitne yolunda kendilerine engel olmaktaydı. Bu sebeble hariciler, hadislerin sıhhatinde şüphe ve sünnetin vacibu'l ittiba olmasını inkar şeklinde iki yönlü bir siyaset izlediler. Mutezile aynı yola başvurdu. Çünkü onlar, Acem ve yunan felsefeleriyle ilk karşılaştıklarında, ilsami akide usul ve hükümler hakkında zihinlerde şüphe ve belirsizlikleri tamamen anlamadan şu veya bu şekilde çözmek istiyorlardı. Onlar felsefe adıyla gelen her şeyi tamamen aklın gereği kabul edip islam inanç ve esasların bu sözde akli gereklere göre yorumlanmasını istediler. Ne var ki bu yolda hadis ve sünnete engel teşkil etti. Bu nedenle onlar da hariciler gibi hadisin şüphlei olduğunu söyleyerek sünnetin hüccet oluşunu inkar ettiler.
  • Açıklama
    • Sünnet inkar Fitnesi, İslam tarihinde ilk olarak H.2. yılında ortaya çıktı. Bu fitneyi ortaya çıkaranlar, mutezile ve hariciler idi. Hariciler buna gerek duymalarının sebebi şu idi; Peygamberin talimatlarını içeren, toplumu bir düzen ve intizama sokan ve mevcudiyetinde haricilerin aşırı görüşlerinin tutunamadığı sünnet, İslam toplumunda yaymak istedikleri fitne yolunda kendilerine engel olmaktaydı. Bu sebeble hariciler, hadislerin sıhhatinde şüphe ve sünnetin vacibu'l ittiba olmasını inkar şeklinde iki yönlü bir siyaset izlediler. Mutezile aynı yola başvurdu. Çünkü onlar, Acem ve yunan felsefeleriyle ilk karşılaştıklarında, ilsami akide usul ve hükümler hakkında zihinlerde şüphe ve belirsizlikleri tamamen anlamadan şu veya bu şekilde çözmek istiyorlardı. Onlar felsefe adıyla gelen her şeyi tamamen aklın gereği kabul edip islam inanç ve esasların bu sözde akli gereklere göre yorumlanmasını istediler. Ne var ki bu yolda hadis ve sünnete engel teşkil etti. Bu nedenle onlar da hariciler gibi hadisin şüphlei olduğunu söyleyerek sünnetin hüccet oluşunu inkar ettiler.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat