%30
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789753638333
Boyut
13.50x20.00
Sayfa Sayısı
88
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
1. Hamur
Dili
Türkçe

İlk Kan

9,26TL
6,48TL
%30
Satışta değil
9789753638333
374958
İlk Kan
İlk Kan
6.48
"Gençken, güzelken, karnımız aşağıya dümdüz inerken, sevinçler, üzüntüler, varoluşumuz ve gece yatağımızda düşündüğümüz şeyler sonsuza dek sürecek zannederken, müzik çalarken, müzik hiç susmazken, plağın bir yüzü bittiğinde öbür yüzünü çevirmeye koşarak giderken, gece eve dönüp "Gece ve Müzik" programının son şarkısını dinleyebilmek için farları söndürüp arabanın içinde, park yerinde beklerken... genç, güzel ve karnı aşağıya dümdüz inenler için yazdığım, arabayı kilitleyip eve girerken hatırlamalarını istediğim şiirler." İlk Kan ve Köpüklü Bir Kan, Bir Duman ilk kez bir arada.


Tadımlık

MEKTUP

Gelip bana aşklardan söz ediyorlar
Aşkların seçilen hatıralarından
Mektup beklemenin uzayından bakıyorlar
Kıskanmanın klasik huzurundan

Bir isim bulamadan sana
Sanatkâr bir yaz daha geçti sevgilim
Sıcaklar teorimin baş oyuncuları
Besbelli inanıyorsun bir şeyler kaldığına
Perdeyi daha kapatamadık sevgilim
Bitmemiş biyografilerin tüccar akşamına

Yazlar bitecek bana aşklardan bahsedecekler
Her şey bitmiş gibi bir kışa başlayacaklar
Bizse görmedik birbirimizi daha

Sürece inanarak sevgilim
Gelecek yaza da beraberiz
Tarihte adını arayarak bir bünyenin
Biten bir yazın teorisiyle sevgilim
Gözlerinden amansız bir hasretle öperim


PASOLININİN KÜLLERİ

Akşam ölüme verdi elini
Pasolini
Bir hayat nasıl yaşanır
Neye göredir ilkeleri
Kim yakalamış duyuların birliğini
Akşam ölüme verdi elini
Pasolini
Bir masalın hayatında
Bir hayatın masalı gibi bitti
Homoseksüel monarşi
Hapiste yalnız tarihe güvenir kişi
Gramsci
Duvarların ömre hükmettiği yerde
Hayatın yeniden üretilişi
Görünmez eli
Alınmaz nesnesi
Özgürlük boyutunda zorunlukların
Ne karşıtlıkları var şu İtalyanın

Bir denklemde iki parametre
Biri Pasolini öbürü Gramsci
Hapishane Defterlerinde Gramscinin Külleri
Akşam ölüme verdi elini
Öldü Pasolini
Kaçak bir serf gibiydi ölüm
Feodal loncasında karanlığın
Varolmak ne kadar zordu
Nesnesinde İtalyanın


YOL ÇİÇEKLERİ

İşte yolculuk kuralı:olmayanı git yaşa
Gözlerinde neler var Oğuz
Her gemi bir eylem yavrusu seç bir yol
Gözlerin yıldız falcısı Oğuz

Serüvenlerden bilinir gerçeklik duygusu
Kendi kendine kalma Oğuz
Bir başka zamanda bir başka hayat
İkisini birbirine bağla Oğuz

Küçük beyaz çiçekleri uğruna düşüncenin
Büyük dağlar aşacağız Oğuz
Bir avize gibi ışırsa eğer gökyüzünde renkleri
Bulunur yol çiçekleri Oğuz

Hiçbir gemi kalkmıyor yaşanılmak istenene
Yine de bin git sen Oğuz
Büyük bir serüveni düşleyebilenler yaşar ancak
Bak ve unutma
Anlatmaya dön gel Oğuz


POYRAZIN ÖLÜMÜ

Bir düşün ortasında bir cümle
İkilem vardı hayatın sınırlarında
Bu mevsim bu cümleyle kilitli
Durmadan esen deli bir poyraz gibi
ha durdu ha duracak
Bu mevsime adını veren kim
Rüzgâr mı düş mü gerçek mi

Bir kentin bozkırında yaz mevsimi
Tropikal bedeninden fışkıran yanardağlar
hülyalı bir iklim demem o ki
Eklentilerle bütünlenerek darda kaldıkça
aşkınlıkla bakıyorum geçen her anıma
Nasıl diyeyim sanki bir boşlukta
Düşler gerçek boyutlarında

Bu cümlenin ardındaki neydi
imdi öldü mü poyraz ölmedi mi
Belki vaktinde bitmesidir
Düşleri gerçek kılan
Çünkü yalnız poyraz değil
Bozkıra bağlanıp parçalanan


SONBAHARIN SAHİBİ

Denizin ikiye bölündüğü yerde rüzgârın gölgesiyim
Gri bir mekânda s ö zden öte bir dil var
U y d u r u l m u ş gerçeklerle çözmek istediğim

(Kayalar griydi griydi deniz gökyüzü gri)

Geniş bir bölgesinde görünmez bir yerin
Bilinmez bir a nında uydurduğum gerçeklerin
Yaşamak ama nerde hangi şartlarda neyi

(Kayalar griydi griydi deniz gökyüzü gri)

Denizin ikiye bölündüğü yerde rüzgârın gölgesi
Kolayca kırılıp ufalanan derinliklerde
Sonbahar bulunmamış bir dilin öte-ülkesi

(Kayalar griydi griydi deniz gökyüzü gri)


Ne kelimeler ne cümleler ne de sözdizimi
Yalnızlığını aşmak gerek s ö y l e m enin
Baktım anladım gerçek olsun dedim bu mevsim

Gri bir deniz gri gökyüzü ve yağmur sürekli

Artık sonbaharın sahibi benim nitekim


AKLIMIN BUZULLARI

Susarlar,
sustular mı konuşmazlar bir daha.
Ses, yırtıcı bir hayvan olur, dağından iner,
vurur pençesini üzerlerine. O yüzden

Kırgındırlar,
yorulmuş düşüncenin ağrılarından.
Güneşin ışığını ararlar, öyle sıradan,
herkesi ısıtan, ama bulamazlar. Artık ondan

Çay içerler.
çay saatleri durma saatleridir.
Bir yazı sayfasının kenarında düşünürler:
düşünmek durarak damıtmak mıdır? Kımıldamadan

Bir şehirde yaşarlar,
şeytanın evinde kiracıdırlar.
Düşlerinden çözülen ince dekorda,
bir başka dünyaya bakar gözleri. Vakti gelince

Severler,
ateşli bir silah patlar sevince, ses vurulur.
Yazlık elbiseler giyerler, bürünüp beyazlara
şeytanın bir adım önünde dans ederler. Belki şimdi

O başka dünyada hâlâ.
  • Açıklama
    • "Gençken, güzelken, karnımız aşağıya dümdüz inerken, sevinçler, üzüntüler, varoluşumuz ve gece yatağımızda düşündüğümüz şeyler sonsuza dek sürecek zannederken, müzik çalarken, müzik hiç susmazken, plağın bir yüzü bittiğinde öbür yüzünü çevirmeye koşarak giderken, gece eve dönüp "Gece ve Müzik" programının son şarkısını dinleyebilmek için farları söndürüp arabanın içinde, park yerinde beklerken... genç, güzel ve karnı aşağıya dümdüz inenler için yazdığım, arabayı kilitleyip eve girerken hatırlamalarını istediğim şiirler." İlk Kan ve Köpüklü Bir Kan, Bir Duman ilk kez bir arada.


      Tadımlık

      MEKTUP

      Gelip bana aşklardan söz ediyorlar
      Aşkların seçilen hatıralarından
      Mektup beklemenin uzayından bakıyorlar
      Kıskanmanın klasik huzurundan

      Bir isim bulamadan sana
      Sanatkâr bir yaz daha geçti sevgilim
      Sıcaklar teorimin baş oyuncuları
      Besbelli inanıyorsun bir şeyler kaldığına
      Perdeyi daha kapatamadık sevgilim
      Bitmemiş biyografilerin tüccar akşamına

      Yazlar bitecek bana aşklardan bahsedecekler
      Her şey bitmiş gibi bir kışa başlayacaklar
      Bizse görmedik birbirimizi daha

      Sürece inanarak sevgilim
      Gelecek yaza da beraberiz
      Tarihte adını arayarak bir bünyenin
      Biten bir yazın teorisiyle sevgilim
      Gözlerinden amansız bir hasretle öperim


      PASOLININİN KÜLLERİ

      Akşam ölüme verdi elini
      Pasolini
      Bir hayat nasıl yaşanır
      Neye göredir ilkeleri
      Kim yakalamış duyuların birliğini
      Akşam ölüme verdi elini
      Pasolini
      Bir masalın hayatında
      Bir hayatın masalı gibi bitti
      Homoseksüel monarşi
      Hapiste yalnız tarihe güvenir kişi
      Gramsci
      Duvarların ömre hükmettiği yerde
      Hayatın yeniden üretilişi
      Görünmez eli
      Alınmaz nesnesi
      Özgürlük boyutunda zorunlukların
      Ne karşıtlıkları var şu İtalyanın

      Bir denklemde iki parametre
      Biri Pasolini öbürü Gramsci
      Hapishane Defterlerinde Gramscinin Külleri
      Akşam ölüme verdi elini
      Öldü Pasolini
      Kaçak bir serf gibiydi ölüm
      Feodal loncasında karanlığın
      Varolmak ne kadar zordu
      Nesnesinde İtalyanın


      YOL ÇİÇEKLERİ

      İşte yolculuk kuralı:olmayanı git yaşa
      Gözlerinde neler var Oğuz
      Her gemi bir eylem yavrusu seç bir yol
      Gözlerin yıldız falcısı Oğuz

      Serüvenlerden bilinir gerçeklik duygusu
      Kendi kendine kalma Oğuz
      Bir başka zamanda bir başka hayat
      İkisini birbirine bağla Oğuz

      Küçük beyaz çiçekleri uğruna düşüncenin
      Büyük dağlar aşacağız Oğuz
      Bir avize gibi ışırsa eğer gökyüzünde renkleri
      Bulunur yol çiçekleri Oğuz

      Hiçbir gemi kalkmıyor yaşanılmak istenene
      Yine de bin git sen Oğuz
      Büyük bir serüveni düşleyebilenler yaşar ancak
      Bak ve unutma
      Anlatmaya dön gel Oğuz


      POYRAZIN ÖLÜMÜ

      Bir düşün ortasında bir cümle
      İkilem vardı hayatın sınırlarında
      Bu mevsim bu cümleyle kilitli
      Durmadan esen deli bir poyraz gibi
      ha durdu ha duracak
      Bu mevsime adını veren kim
      Rüzgâr mı düş mü gerçek mi

      Bir kentin bozkırında yaz mevsimi
      Tropikal bedeninden fışkıran yanardağlar
      hülyalı bir iklim demem o ki
      Eklentilerle bütünlenerek darda kaldıkça
      aşkınlıkla bakıyorum geçen her anıma
      Nasıl diyeyim sanki bir boşlukta
      Düşler gerçek boyutlarında

      Bu cümlenin ardındaki neydi
      imdi öldü mü poyraz ölmedi mi
      Belki vaktinde bitmesidir
      Düşleri gerçek kılan
      Çünkü yalnız poyraz değil
      Bozkıra bağlanıp parçalanan


      SONBAHARIN SAHİBİ

      Denizin ikiye bölündüğü yerde rüzgârın gölgesiyim
      Gri bir mekânda s ö zden öte bir dil var
      U y d u r u l m u ş gerçeklerle çözmek istediğim

      (Kayalar griydi griydi deniz gökyüzü gri)

      Geniş bir bölgesinde görünmez bir yerin
      Bilinmez bir a nında uydurduğum gerçeklerin
      Yaşamak ama nerde hangi şartlarda neyi

      (Kayalar griydi griydi deniz gökyüzü gri)

      Denizin ikiye bölündüğü yerde rüzgârın gölgesi
      Kolayca kırılıp ufalanan derinliklerde
      Sonbahar bulunmamış bir dilin öte-ülkesi

      (Kayalar griydi griydi deniz gökyüzü gri)


      Ne kelimeler ne cümleler ne de sözdizimi
      Yalnızlığını aşmak gerek s ö y l e m enin
      Baktım anladım gerçek olsun dedim bu mevsim

      Gri bir deniz gri gökyüzü ve yağmur sürekli

      Artık sonbaharın sahibi benim nitekim


      AKLIMIN BUZULLARI

      Susarlar,
      sustular mı konuşmazlar bir daha.
      Ses, yırtıcı bir hayvan olur, dağından iner,
      vurur pençesini üzerlerine. O yüzden

      Kırgındırlar,
      yorulmuş düşüncenin ağrılarından.
      Güneşin ışığını ararlar, öyle sıradan,
      herkesi ısıtan, ama bulamazlar. Artık ondan

      Çay içerler.
      çay saatleri durma saatleridir.
      Bir yazı sayfasının kenarında düşünürler:
      düşünmek durarak damıtmak mıdır? Kımıldamadan

      Bir şehirde yaşarlar,
      şeytanın evinde kiracıdırlar.
      Düşlerinden çözülen ince dekorda,
      bir başka dünyaya bakar gözleri. Vakti gelince

      Severler,
      ateşli bir silah patlar sevince, ses vurulur.
      Yazlık elbiseler giyerler, bürünüp beyazlara
      şeytanın bir adım önünde dans ederler. Belki şimdi

      O başka dünyada hâlâ.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat