%34
Hoşçakal Asker Pebi
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786054478040
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
510
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2011
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Hoşça Kal Asker

Yazar: Pebi
Yayınevi : Kanes Yayınları
16,67TL
10,84TL
%34
Satışta değil
9786054478040
484325
Hoşça Kal Asker
Hoşça Kal Asker
10.84
Binlerceden sadece biri olan eylül mağduru Bebek'i kuşatan anafora okur olarak kapılmamak mümkün değil. Aşk ve ayrılığın fonunda belirginleşen darbe sorgusu bu romanı mutlaka okunması gerekenlerden kılıyor. Savaşacak adamlarla yönetecek adamlar birbirine karışmıştı ülkesinde. Devrimci bir mimar, yalın ayak resmediyordu onu; çok uzağa gidememesi için. Alt kattaki odalarında, kapağı çiviyle çakılmış bir sandık vardı; adına "fakülte" dediği. Bu hikâyenin geçtiği zamanı hiç sevmemişti. Seksenli yıllar yetmezmiş gibi bir de Çernobil patlamıştı; ama yinede bakmadan edememişti bir NATO askerinin gözbebeklerine. Yalanları çoktu, masalları tarifsiz. Sakız şişirip, "Bu senin düştüğün uçurum" diyordu komşusunun siyasi deli oğlunu sandalyeye bağlarken. Kaçmak istediğinde garajdan çıkan ilk otobüse binerdi, cebinde asgari ücretten kalan birkaç kuruş ile. İzmir aşk şehriydi; denizci hep âşık. Ve bir denizci bütün bildiklerini unutturmuştu, "Denizcinin şapkasını takan kadın, denizci tarafından öpülür" geleneğiyle.
  • Açıklama
    • Binlerceden sadece biri olan eylül mağduru Bebek'i kuşatan anafora okur olarak kapılmamak mümkün değil. Aşk ve ayrılığın fonunda belirginleşen darbe sorgusu bu romanı mutlaka okunması gerekenlerden kılıyor. Savaşacak adamlarla yönetecek adamlar birbirine karışmıştı ülkesinde. Devrimci bir mimar, yalın ayak resmediyordu onu; çok uzağa gidememesi için. Alt kattaki odalarında, kapağı çiviyle çakılmış bir sandık vardı; adına "fakülte" dediği. Bu hikâyenin geçtiği zamanı hiç sevmemişti. Seksenli yıllar yetmezmiş gibi bir de Çernobil patlamıştı; ama yinede bakmadan edememişti bir NATO askerinin gözbebeklerine. Yalanları çoktu, masalları tarifsiz. Sakız şişirip, "Bu senin düştüğün uçurum" diyordu komşusunun siyasi deli oğlunu sandalyeye bağlarken. Kaçmak istediğinde garajdan çıkan ilk otobüse binerdi, cebinde asgari ücretten kalan birkaç kuruş ile. İzmir aşk şehriydi; denizci hep âşık. Ve bir denizci bütün bildiklerini unutturmuştu, "Denizcinin şapkasını takan kadın, denizci tarafından öpülür" geleneğiyle.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat