%35
Hey Onbeşli - Çanakkale Adnan Güneş
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786056968709
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
112
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2019-11
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Hey Onbeşli - Çanakkale

48,50TL
31,52TL
%35
Satışta değil
9786056968709
808575
Hey Onbeşli - Çanakkale
Hey Onbeşli - Çanakkale
31.52

Gece sessiz... Sessiz gecede esen sakin rüzgar ağaçların yapraklarına vurdukça gecenin sessizliğini sanki ağıta dönüştürüyordu. Çanakkale'ye cepheye yavrusunu gönderen, gönderdiği günden beri aklı evladında kalan ve dualarıyla bir an bile onu yüreğinden düşürmeyen Halil Bey'in eşi Emine Ana, olduğu yerden birden fırladı...

Çevresine bakındı, yataktaydı. Allahım, rüyaymış dedi içinden. Sakin bir şekilde uykusuna devam eden eşini uyandırmadan, yatağından usulca sıyrılarak pencereye doğru yöneldi. Bir ayağını kırıp sedirin üzerine, pencerenin kenarına usulca ilişti; yavrusunun başucuna ilişir gibi. Sanki Ali'sini görecekmiş gibi yüreği kabararak araladı perdeyi. "Gün ağarmamış bile" deyiverdi içinden. Sonra, gözleri uzaklara daldı. Köpeklerin havlama sesleri arasında uzunca bir süre köyün çıkışına doğru baktı.

Ali'sini cepheye uğurladığı günü düşündü... Davullar zurnalar eşliğinde dualarla nasıl da göndermişlerdi. Evet, ana yüreğiydi bu yol gözleyen yürekler... İşte bu yüzden bu toprakların adı Anadolu olmuştu. Anaların fedakârca vatan topraklarını evlatlarından bile önce görmelerindendi bunun sebebi.

  • Açıklama
    • Gece sessiz... Sessiz gecede esen sakin rüzgar ağaçların yapraklarına vurdukça gecenin sessizliğini sanki ağıta dönüştürüyordu. Çanakkale'ye cepheye yavrusunu gönderen, gönderdiği günden beri aklı evladında kalan ve dualarıyla bir an bile onu yüreğinden düşürmeyen Halil Bey'in eşi Emine Ana, olduğu yerden birden fırladı...

      Çevresine bakındı, yataktaydı. Allahım, rüyaymış dedi içinden. Sakin bir şekilde uykusuna devam eden eşini uyandırmadan, yatağından usulca sıyrılarak pencereye doğru yöneldi. Bir ayağını kırıp sedirin üzerine, pencerenin kenarına usulca ilişti; yavrusunun başucuna ilişir gibi. Sanki Ali'sini görecekmiş gibi yüreği kabararak araladı perdeyi. "Gün ağarmamış bile" deyiverdi içinden. Sonra, gözleri uzaklara daldı. Köpeklerin havlama sesleri arasında uzunca bir süre köyün çıkışına doğru baktı.

      Ali'sini cepheye uğurladığı günü düşündü... Davullar zurnalar eşliğinde dualarla nasıl da göndermişlerdi. Evet, ana yüreğiydi bu yol gözleyen yürekler... İşte bu yüzden bu toprakların adı Anadolu olmuştu. Anaların fedakârca vatan topraklarını evlatlarından bile önce görmelerindendi bunun sebebi.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat