%25
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789752970663
Boyut
13.50x20.00
Sayfa Sayısı
207
Basım Yeri
İstanbul
Basım Tarihi
2002-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Gün Ağarmasa

Yayınevi : Everest Yayınları
9,00TL
6,75TL
%25
Satışta değil
9789752970663
371543
Gün Ağarmasa
Gün Ağarmasa
6.75

Celal, gece yarısı televizyonu kapatıp uyumak üzereyken, ekranda ansızın bir kepçenin bir binanın duvarını yıkmaya çalıştığını görür. Biraz daha dikkatli baktığında ise o binanın gençliğini geçirdiği cezaevi; duvarın da, içinde altı yıl kaldığı kendi koğuşunun duvarı olduğunu fark eder. “Hayata dönüş“ operasyonu başlamıştır...

Bellidir, upuzun bir gece olacaktır; ekran ölüm haberleriyle kanamaktadır. Korkunun yüzü gelir sonra, çaresizliğin, ve özlemin yüzü. Sonra da cesaretle, savaşla, aşkla geçmiş günlerden kopup gelen bir hayaletler ordusu kuşatır geceyi. Derken bir sessizlik çöker ve karanlığın içinde bir yüreğin kıpırtısı duyulmaya başlar.

Celal'in gördüğü, ölümün kırbacıyla terbiye edilen bir ülkenin resmidir. Her kaybın şehitlik mertebesine çıkarıldığı, şiddetten soluk almaya fırsat bulamayan bir ülkenin fotoğrafı. Dibe vurmuş acılar, içe atılmış öfkeler, sadece ruhları ıslatmış gözyaşları, unutturulmaya çalışılan eski güzel günler ve bir zamanlar hayatı dönüştürmeye, tarihe yön vermeye cüret etmiş, şimdilerdeyse hayattaki ve tarihteki yerini arayan bir kuşak...

Nihayet o sarsıcı soru: “Nasıl bir insan olarak öleceğim“ Cevabını sessizlikte bekleyen, yazıldığı geceyle aynı hızda geçivermişçesine yaşanan bir hayatın sorusudur belki de bu. Osman Akınhay, ölüme karşı hayata tutunmaya çalışan bu romanında, ortalama bir devrimci karakter üzerinden başarılı geri dönüşlerle, 78 kuşağının kabuk bağlamış yaralarını kaşıyarak, “kendimizi kendi durduğumuz yerden“ anlamaya çalışıyor.

Gün Ağarmasa, gündüzlerin geceyi bile fenerle aratacak kadar karanlık olduğu bir yerde ve anda atılan insani bir çığlık...

  • Açıklama
    • Celal, gece yarısı televizyonu kapatıp uyumak üzereyken, ekranda ansızın bir kepçenin bir binanın duvarını yıkmaya çalıştığını görür. Biraz daha dikkatli baktığında ise o binanın gençliğini geçirdiği cezaevi; duvarın da, içinde altı yıl kaldığı kendi koğuşunun duvarı olduğunu fark eder. “Hayata dönüş“ operasyonu başlamıştır...

      Bellidir, upuzun bir gece olacaktır; ekran ölüm haberleriyle kanamaktadır. Korkunun yüzü gelir sonra, çaresizliğin, ve özlemin yüzü. Sonra da cesaretle, savaşla, aşkla geçmiş günlerden kopup gelen bir hayaletler ordusu kuşatır geceyi. Derken bir sessizlik çöker ve karanlığın içinde bir yüreğin kıpırtısı duyulmaya başlar.

      Celal'in gördüğü, ölümün kırbacıyla terbiye edilen bir ülkenin resmidir. Her kaybın şehitlik mertebesine çıkarıldığı, şiddetten soluk almaya fırsat bulamayan bir ülkenin fotoğrafı. Dibe vurmuş acılar, içe atılmış öfkeler, sadece ruhları ıslatmış gözyaşları, unutturulmaya çalışılan eski güzel günler ve bir zamanlar hayatı dönüştürmeye, tarihe yön vermeye cüret etmiş, şimdilerdeyse hayattaki ve tarihteki yerini arayan bir kuşak...

      Nihayet o sarsıcı soru: “Nasıl bir insan olarak öleceğim“ Cevabını sessizlikte bekleyen, yazıldığı geceyle aynı hızda geçivermişçesine yaşanan bir hayatın sorusudur belki de bu. Osman Akınhay, ölüme karşı hayata tutunmaya çalışan bu romanında, ortalama bir devrimci karakter üzerinden başarılı geri dönüşlerle, 78 kuşağının kabuk bağlamış yaralarını kaşıyarak, “kendimizi kendi durduğumuz yerden“ anlamaya çalışıyor.

      Gün Ağarmasa, gündüzlerin geceyi bile fenerle aratacak kadar karanlık olduğu bir yerde ve anda atılan insani bir çığlık...

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat