%30
Gül Üstünde Yağmur Damlası Hüseyin K. Ece
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789754734980
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
175
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2010-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
1. Hamur
Dili
Türkçe

Gül Üstünde Yağmur Damlası

Yayınevi : Beyan Yayınları
30,00TL
21,00TL
%30
Satışta değil
9789754734980
463216
Gül Üstünde Yağmur Damlası
Gül Üstünde Yağmur Damlası
21.00
Çiçekler, sevginin, sadeliğin, saflığın, temizliğin, iffetin sembolüdür. Gül bütün bunları pekiştirir, artırır, zenginleştirir. Çiçekler türkülerin, akşkların, muhabbetlerin, hasretlerin, ağlayışların, bağlılıkların dili gibidir. Onlarla çok şey ifade edilir.Anadolu'da pek çok bayanın adı Gülay, Gülizar, Aygül, Gülistan, Gülnaz, Gülkız, Gülçiçek, Gül'dür.Nihad Sami Banarlı, Doğu Anadolu'dan Ankara ve İstanbul'a göç eden insanlarla konuşurken isimlerinin çoğunun "gül" ile ilgili oluşu dikkatini çekmiş ve sormuş: - Sizin oralarda gül bahçeleri çok olmalı... Köy evlerinin bahçelerinde çok mu çiçek yetiştiriyorsunuz?Adı Güldalı olan cevap vermiş: - Hayır Beg, bizim oralarda gül bahçesi ne gezer, biz toprağı tarla olarak kullanırız. Banarlı:- Peki kızlarınza bu kadar güzel gül adlarını güle hasret duyduğnuz için mi koyuyorsunuz? Güldalı'nın cevabı hazırdı:- Hayır Beg, hasret duyduğumuz başkadır. Bizim oralarda inanılır ki, gül, Hz. Muhammed'in remzidir (sembolüdür).Gül onlar için İnsanlık Güzeli'nin sembolüdür. Gül deyince önce akla O gelir. O'nun adı anılınca çiçekler içerisinde en fazla gül hatırlanır. Diyoruz ki çiçekler ezilmesin, güller soldurulmasın. Yürekler, asıl Gül'den mahruz kalmasın. Çiçekleri/ gülleri yürek diliyle yaşatmaya, sevgi ile bakmaya, aşk ile büyütmeye bir katkı olsun diye...İşte o güllerden bir demet.Hem gülistandan, hem güldesteden. Kimisi kendi bağımızdan, kimisi dostların bağından. Gülünüz çok, kokusu hoş olsun.
  • Açıklama
    • Çiçekler, sevginin, sadeliğin, saflığın, temizliğin, iffetin sembolüdür. Gül bütün bunları pekiştirir, artırır, zenginleştirir. Çiçekler türkülerin, akşkların, muhabbetlerin, hasretlerin, ağlayışların, bağlılıkların dili gibidir. Onlarla çok şey ifade edilir.Anadolu'da pek çok bayanın adı Gülay, Gülizar, Aygül, Gülistan, Gülnaz, Gülkız, Gülçiçek, Gül'dür.Nihad Sami Banarlı, Doğu Anadolu'dan Ankara ve İstanbul'a göç eden insanlarla konuşurken isimlerinin çoğunun "gül" ile ilgili oluşu dikkatini çekmiş ve sormuş: - Sizin oralarda gül bahçeleri çok olmalı... Köy evlerinin bahçelerinde çok mu çiçek yetiştiriyorsunuz?Adı Güldalı olan cevap vermiş: - Hayır Beg, bizim oralarda gül bahçesi ne gezer, biz toprağı tarla olarak kullanırız. Banarlı:- Peki kızlarınza bu kadar güzel gül adlarını güle hasret duyduğnuz için mi koyuyorsunuz? Güldalı'nın cevabı hazırdı:- Hayır Beg, hasret duyduğumuz başkadır. Bizim oralarda inanılır ki, gül, Hz. Muhammed'in remzidir (sembolüdür).Gül onlar için İnsanlık Güzeli'nin sembolüdür. Gül deyince önce akla O gelir. O'nun adı anılınca çiçekler içerisinde en fazla gül hatırlanır. Diyoruz ki çiçekler ezilmesin, güller soldurulmasın. Yürekler, asıl Gül'den mahruz kalmasın. Çiçekleri/ gülleri yürek diliyle yaşatmaya, sevgi ile bakmaya, aşk ile büyütmeye bir katkı olsun diye...İşte o güllerden bir demet.Hem gülistandan, hem güldesteden. Kimisi kendi bağımızdan, kimisi dostların bağından. Gülünüz çok, kokusu hoş olsun.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat