%35
Gönüller Küçüldü %15 indirimli Necati Mert
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059954075
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
316
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2014-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Gönüller Küçüldü

Yazar: Necati Mert
Yayınevi : Hece Yayınları
0,00TL
0,00TL
%35
Satışta değil
9786059954075
569297
Gönüller Küçüldü
Gönüller Küçüldü
0.00

Necati Mert'in Bütün Öyküleri'nin ikinci cildinde yazarın 90'lı yıllarda yazdığı ve 1996'da Geceye Uçurulan Güvercinler ile 2002'de Gönüller Küçüldü adı altında topladığı öyküler yer alıyor.

"Kadın sabırlıydı. Her şeyin gönlünce olmasını bekler, beklerdi. İlk kez, beklediğimi oldurmak için ben de bir adım atayım, dem

işti; demişti ya onu da atmış sürdürememişti.

İç içe iki adamdan küçüğü:

‘O benim Müzeyyen Abla'm! Laf söyletmem!' dedi.

Büyük olan, dediklerinden utandı." ("Ablasız"dan)

Eski hayat içinde yetişmiş, yenisinin dilini kuramamış taşra insanlarının çarşı, mahalle, aile hayatlarında açmaza düşüp gecelere güvercin uçurmaları... Her biri hem acıtan hem gülümseten ve birbirinden firaklı insanlık halleri...

"‘Hem, zaman her acıyı sağaltır.'

‘Bunu sağaltmaz kızım.'

‘Özür dilemiş. Dilemese daha mı iyiydi?'

‘Özrüne diyeceğim yok.'

Durdu kadın. Yutkundu. Sonunda diyeceğini bir ney iniltisiyle dedi:

‘Ben o gözle görüldüm bir kere. Zaman bunu nasıl sağaltır?'" ("O Gözle"den)Necati Mert Türkçeye onunla "cilveleşecek, şakalaşacak kadar" hâkim. Anlattıklarını asıl okunası kılan da bu dil.

  • Açıklama
    • Necati Mert'in Bütün Öyküleri'nin ikinci cildinde yazarın 90'lı yıllarda yazdığı ve 1996'da Geceye Uçurulan Güvercinler ile 2002'de Gönüller Küçüldü adı altında topladığı öyküler yer alıyor.

      "Kadın sabırlıydı. Her şeyin gönlünce olmasını bekler, beklerdi. İlk kez, beklediğimi oldurmak için ben de bir adım atayım, dem

      işti; demişti ya onu da atmış sürdürememişti.

      İç içe iki adamdan küçüğü:

      ‘O benim Müzeyyen Abla'm! Laf söyletmem!' dedi.

      Büyük olan, dediklerinden utandı." ("Ablasız"dan)

      Eski hayat içinde yetişmiş, yenisinin dilini kuramamış taşra insanlarının çarşı, mahalle, aile hayatlarında açmaza düşüp gecelere güvercin uçurmaları... Her biri hem acıtan hem gülümseten ve birbirinden firaklı insanlık halleri...

      "‘Hem, zaman her acıyı sağaltır.'

      ‘Bunu sağaltmaz kızım.'

      ‘Özür dilemiş. Dilemese daha mı iyiydi?'

      ‘Özrüne diyeceğim yok.'

      Durdu kadın. Yutkundu. Sonunda diyeceğini bir ney iniltisiyle dedi:

      ‘Ben o gözle görüldüm bir kere. Zaman bunu nasıl sağaltır?'" ("O Gözle"den)Necati Mert Türkçeye onunla "cilveleşecek, şakalaşacak kadar" hâkim. Anlattıklarını asıl okunası kılan da bu dil.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat