%25
Gölgesini Çiğneyen Kadın Zeliha Akçagüner
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789752105720
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
542
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
2
Basım Tarihi
2005-09
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Gölgesini Çiğneyen Kadın

Yayınevi : Altın Kitaplar
19,00TL
14,25TL
%25
Satışta değil
9789752105720
628637
Gölgesini Çiğneyen Kadın
Gölgesini Çiğneyen Kadın
14.25
Gölgesini Çiğneyen Kadın Anadolu Selçukluları ‘nun önemli merkezlerinden biri olarak tarihsel dokusu, gelenek-görenekleri, sosyal yaşamıyla özgünlüğünü koruyan, ancak yeterince tanınmayan bir Anadolu kasabasının 1930-1950 yıllarındaki sosyal yaşamını, kültürel yapısını, aile ilişkilerini romanın baş kişisi Banu'nun geriye dönüşleri ve bugünü arasında gidip gelişleriyle örgülenerek anlatılıyor. Banu ile çocukluk arkadaşı Halise'nin yıllar sonra karşılaşmaları iki yaşlı kadını sürekli geçmişe yolculuğa çıkarır. Banu ve Halise, yaşama apayrı gözlerle bakan iki kadındır. Halise'nin içedönük, çevresine kapalı, tekdüze yaşamına karşın öteki, çevresiyle barışık, dost canlısı, sanatla içli dışlı, aydın, yüreklice kendini eleştirebilen çağdaş bir Cumhuriyet kadınıdır.l Halise'nin yaşama sevincini yitirmiş, yaşamdan kopuk oluşu yanında Banu yaşama dostluklarla, sanatla, edebiyatla bağlanmayı bilen güçlü bir kadındır. Hasta arkadaşını yaşama bağlamak için kişisel yaşamını askıya alacak denli kendini arkadaşıının sağlığına adarken sanat ve sanatçı dostalarını desteğiyle yaşamını anlamlı kılmaya çalışır. Ancak, hastalık çabalarından daha baskındır. Çocukluk arkadaşına ölümüne kabullenmek zorunda kalır. Ölüm Halise ile birlikte Banu'nun ruhunu da teslim almıştır. Dostlarının ve arkadaşlarının çabaları bile onu içine düştüğü boşluktan kurtaramaz. Biten bir yaşama karşın "yaşam tomurcuğum" dediği torunun gelişi ve yaşamının sonbaharında "sensiz olmuyor" diyen bir adamın yakınlığı Banu'yu ölüm boşluğundan çekip alacaktır.
  • Açıklama
    • Gölgesini Çiğneyen Kadın Anadolu Selçukluları ‘nun önemli merkezlerinden biri olarak tarihsel dokusu, gelenek-görenekleri, sosyal yaşamıyla özgünlüğünü koruyan, ancak yeterince tanınmayan bir Anadolu kasabasının 1930-1950 yıllarındaki sosyal yaşamını, kültürel yapısını, aile ilişkilerini romanın baş kişisi Banu'nun geriye dönüşleri ve bugünü arasında gidip gelişleriyle örgülenerek anlatılıyor. Banu ile çocukluk arkadaşı Halise'nin yıllar sonra karşılaşmaları iki yaşlı kadını sürekli geçmişe yolculuğa çıkarır. Banu ve Halise, yaşama apayrı gözlerle bakan iki kadındır. Halise'nin içedönük, çevresine kapalı, tekdüze yaşamına karşın öteki, çevresiyle barışık, dost canlısı, sanatla içli dışlı, aydın, yüreklice kendini eleştirebilen çağdaş bir Cumhuriyet kadınıdır.l Halise'nin yaşama sevincini yitirmiş, yaşamdan kopuk oluşu yanında Banu yaşama dostluklarla, sanatla, edebiyatla bağlanmayı bilen güçlü bir kadındır. Hasta arkadaşını yaşama bağlamak için kişisel yaşamını askıya alacak denli kendini arkadaşıının sağlığına adarken sanat ve sanatçı dostalarını desteğiyle yaşamını anlamlı kılmaya çalışır. Ancak, hastalık çabalarından daha baskındır. Çocukluk arkadaşına ölümüne kabullenmek zorunda kalır. Ölüm Halise ile birlikte Banu'nun ruhunu da teslim almıştır. Dostlarının ve arkadaşlarının çabaları bile onu içine düştüğü boşluktan kurtaramaz. Biten bir yaşama karşın "yaşam tomurcuğum" dediği torunun gelişi ve yaşamının sonbaharında "sensiz olmuyor" diyen bir adamın yakınlığı Banu'yu ölüm boşluğundan çekip alacaktır.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat