%40
Geçmişten Günümüze Doğançayır (Arapören 2020) Ali Sarı
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786254071645
Boyut
21.00x29.70
Sayfa Sayısı
200
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Geçmişten Günümüze Doğançayır (Arapören 2020)

Yazar: Ali Sarı
Yayınevi : Dorlion Yayınevi
70,00TL
42,00TL
%40
Satışta değil
9786254071645
862330
Geçmişten Günümüze Doğançayır (Arapören 2020)
Geçmişten Günümüze Doğançayır (Arapören 2020)
42.00

Doğançayır'ı anlatmak öyle kolay bir şey değildi. Bunun için mutlaka bilgi ve belgelere ihtiyaç vardı. Aksi taktirde belge olmadan belgesel yapmaya kalkışanlar, köyün ilk kuruluşunu; yol kesmekle geçinen ve kervancılar tarafından öldürülen bir arap eşkıya ya bağlayan, köyün eski yerinin “yukarıören” olduğunu iddia eden, Kırkkız mezarlığını ise dünkü istiklal harbine kadar indirgeyen insanlar türeyecek, günümüz iletişim imkanlarını da kullanarak, yeniden tarih yazmaya kalkışanlar olacaktı.

Sırf bu hataya düşülmesin diye dört kişilik bir komisyon oluşturduk. Herkesin ağzından çıkanı kulağı duysun istiyorduk. Her kaynağa el attık, resmi yazışmalar da yaptık. Burası; Seyyid Battal Gazi külliyesine bağlı 21 vakıf alanından birisi olarak 1512 tarihinde “ Arapviran” ismiyle varolan bir mekandı. Ayrıca Atatürk'ün 21 Temmuz 1921 tarihli ve sadece Kırkkız Dağı ile ilgili bir telgrafı da vardı. Böyle şeyleri mişli, muşlu kelimelerle anlatmak yerine tarihi belgeler sunmalıydık. Tarih; sadece vurdulu kırdılı olaylardan ibaret değildi. Doğançayır merkezli de olsa eğitim, sağlık, tarım, hayvancılık, sosyal yaşam vs. her konunun bir tarihi gelişimi vardı. Biz mümkün olduğunca bugünlere ulaşmamızda emeği geçmiş insanları ön plana çıkartarak hedef kitlemiz olan gelecek kuşaklara aktarmak istedik. Böylece minnet borcumuzu ödemeye çalışmak, hem geleceğimize ışık tutmak, hem de araştırma yapacak olanlar için ellerinde kaynak bir kitap bulunmasını hedefledik.

  • Açıklama
    • Doğançayır'ı anlatmak öyle kolay bir şey değildi. Bunun için mutlaka bilgi ve belgelere ihtiyaç vardı. Aksi taktirde belge olmadan belgesel yapmaya kalkışanlar, köyün ilk kuruluşunu; yol kesmekle geçinen ve kervancılar tarafından öldürülen bir arap eşkıya ya bağlayan, köyün eski yerinin “yukarıören” olduğunu iddia eden, Kırkkız mezarlığını ise dünkü istiklal harbine kadar indirgeyen insanlar türeyecek, günümüz iletişim imkanlarını da kullanarak, yeniden tarih yazmaya kalkışanlar olacaktı.

      Sırf bu hataya düşülmesin diye dört kişilik bir komisyon oluşturduk. Herkesin ağzından çıkanı kulağı duysun istiyorduk. Her kaynağa el attık, resmi yazışmalar da yaptık. Burası; Seyyid Battal Gazi külliyesine bağlı 21 vakıf alanından birisi olarak 1512 tarihinde “ Arapviran” ismiyle varolan bir mekandı. Ayrıca Atatürk'ün 21 Temmuz 1921 tarihli ve sadece Kırkkız Dağı ile ilgili bir telgrafı da vardı. Böyle şeyleri mişli, muşlu kelimelerle anlatmak yerine tarihi belgeler sunmalıydık. Tarih; sadece vurdulu kırdılı olaylardan ibaret değildi. Doğançayır merkezli de olsa eğitim, sağlık, tarım, hayvancılık, sosyal yaşam vs. her konunun bir tarihi gelişimi vardı. Biz mümkün olduğunca bugünlere ulaşmamızda emeği geçmiş insanları ön plana çıkartarak hedef kitlemiz olan gelecek kuşaklara aktarmak istedik. Böylece minnet borcumuzu ödemeye çalışmak, hem geleceğimize ışık tutmak, hem de araştırma yapacak olanlar için ellerinde kaynak bir kitap bulunmasını hedefledik.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat