Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789755108308
Boyut
125-195
Sayfa Sayısı
128
Basım Yeri
İstanbul
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Geçmiş Yaz Defterleri

Yazar: Hilmi Yavuz
Yayınevi : Can Yayınları
2,00TL
Satışta değil
9789755108308
380390
Geçmiş Yaz Defterleri
Geçmiş Yaz Defterleri
2.00
Geçmiş Yaz Defterleri, şair Hilmi Yavuz'un son çalışması. Ege ile Akdeniz arasındaki bir sahil kasabasında, iki yaz mevsimi boyunca yazdıklarını içeriyor bu çalışma. Bu metinleri bir tek türün içine oturtmak güç. Günce de denebilir, anı da, deneme de, felsefi metinler de, hatta şiir de. İşin doğrusu, türler arasındaki klasik ayrımları ortadan kaldıran metinler var karşımızda. Geçmiş Yaz Defterleri, bir yazarın, bir düşünürün kendi kendisiyle hesaplaşması, dünyadaki duruşuyla yüzleşmesi. Dünyanın insanlara eksik sunulduğuna ve bu eksikliğin, bu boşluğun ancak şiirle doldurabileceğine inanan bir yazarın, Doluluk'u şiir'de, dünyada-olmak'ta, yaz güneşi'nde, gençlikte bulması. Hayatı ve ölümü irdeleyen, erotizmin ve cinselliğin felsefesini yapan Hilmi Yavuz, şiirsel bir anlatımla yaklaşıyor bu konuya: 'Benim tanıdığım kadınların dudaklarında hep fırtınaların tadı vardı. Sevişmek o kadınlarla, fırtınalarla sevişmekti.' Geçmişe özlem duymadan geçmişini yeniden kurarken, tarafsız bir gözlemci gibi yeniden yaşarken, 'kapalı hayatların derinliğindeki kehribar günleri' anlatırken, eskiye ilişkin her şeyden arınıyor belki de. Ancak belli bir yaşa ve olgunluğa ulaşıldığında yapılabilecek böylesi bir yüzleşme, geçmişin ve şimdinin yollarında şiirsel bir yolculuğa dönüşüyor.
  • Açıklama
    • Geçmiş Yaz Defterleri, şair Hilmi Yavuz'un son çalışması. Ege ile Akdeniz arasındaki bir sahil kasabasında, iki yaz mevsimi boyunca yazdıklarını içeriyor bu çalışma. Bu metinleri bir tek türün içine oturtmak güç. Günce de denebilir, anı da, deneme de, felsefi metinler de, hatta şiir de. İşin doğrusu, türler arasındaki klasik ayrımları ortadan kaldıran metinler var karşımızda. Geçmiş Yaz Defterleri, bir yazarın, bir düşünürün kendi kendisiyle hesaplaşması, dünyadaki duruşuyla yüzleşmesi. Dünyanın insanlara eksik sunulduğuna ve bu eksikliğin, bu boşluğun ancak şiirle doldurabileceğine inanan bir yazarın, Doluluk'u şiir'de, dünyada-olmak'ta, yaz güneşi'nde, gençlikte bulması. Hayatı ve ölümü irdeleyen, erotizmin ve cinselliğin felsefesini yapan Hilmi Yavuz, şiirsel bir anlatımla yaklaşıyor bu konuya: 'Benim tanıdığım kadınların dudaklarında hep fırtınaların tadı vardı. Sevişmek o kadınlarla, fırtınalarla sevişmekti.' Geçmişe özlem duymadan geçmişini yeniden kurarken, tarafsız bir gözlemci gibi yeniden yaşarken, 'kapalı hayatların derinliğindeki kehribar günleri' anlatırken, eskiye ilişkin her şeyden arınıyor belki de. Ancak belli bir yaşa ve olgunluğa ulaşıldığında yapılabilecek böylesi bir yüzleşme, geçmişin ve şimdinin yollarında şiirsel bir yolculuğa dönüşüyor.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat