%25
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789755701127
Boyut
17.00x23.50
Sayfa Sayısı
110
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
2
Basım Tarihi
2007-12
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Galata'dan Karaköy'e Bir Liman HikayesiBir Liman Hikayesi

Yazar: Orhan Türker
Yayınevi : Sel Yayıncılık
30,00TL
22,50TL
%25
Satışta değil
9789755701127
381861
Galata'dan Karaköy'e Bir Liman Hikayesi
Galata'dan Karaköy'e Bir Liman Hikayesi Bir Liman Hikayesi
22.50

Günümüzde Karaköy olarak adlandırılan, İstanbul'un merkezindeki liman bölgesi Galata, Beyoğlu ilçesinin bir bölümünü oluşturmaktadır. 1453'den 1960'lı yıllardaki Kıbrıs olaylarına kadar Türkler tarafından da Galata diye anılan bölgenin adı bu tarihteki Kıbrıs olaylarına bir tepki olarak değiştirilen Rumca isimler gibi Karaköy'e dönüştürülmüştür. Evliya Çelebi'nin "Meyhanecileri Rum, satıcıları Ermeni, ulufecileri Yahudidir" diye anlattığı bölgeyi "Milli Galata"ya çevirme çabalarımız sonuç vermiş, burası, kalan son birkaç Rumu, tek tük meyhaneleri, apartman çatılarındaki Rus kiliseleri, 23 kişilik cemaati ile üç kiliseye sahip Türk Ortodoks Patrikhanesi, öğrencisiz Rum okulu, hanlardaki elektronik çarşıları ve baklava imalathaneleri ile geceleri yaşamayan bir garip semte dönüşmüştür. Galata'dan Karaköy'e, sadece bir semtin çalkantılı ve hüzünlü öyküsü değil, aynı zamanda bir İstanbullu olarak neler kaybettiğimizin de acı bir bilançosudur.

  • Açıklama
    • Günümüzde Karaköy olarak adlandırılan, İstanbul'un merkezindeki liman bölgesi Galata, Beyoğlu ilçesinin bir bölümünü oluşturmaktadır. 1453'den 1960'lı yıllardaki Kıbrıs olaylarına kadar Türkler tarafından da Galata diye anılan bölgenin adı bu tarihteki Kıbrıs olaylarına bir tepki olarak değiştirilen Rumca isimler gibi Karaköy'e dönüştürülmüştür. Evliya Çelebi'nin "Meyhanecileri Rum, satıcıları Ermeni, ulufecileri Yahudidir" diye anlattığı bölgeyi "Milli Galata"ya çevirme çabalarımız sonuç vermiş, burası, kalan son birkaç Rumu, tek tük meyhaneleri, apartman çatılarındaki Rus kiliseleri, 23 kişilik cemaati ile üç kiliseye sahip Türk Ortodoks Patrikhanesi, öğrencisiz Rum okulu, hanlardaki elektronik çarşıları ve baklava imalathaneleri ile geceleri yaşamayan bir garip semte dönüşmüştür. Galata'dan Karaköy'e, sadece bir semtin çalkantılı ve hüzünlü öyküsü değil, aynı zamanda bir İstanbullu olarak neler kaybettiğimizin de acı bir bilançosudur.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat