%25
Emeviler Döneminde Fetih Politikası Celal Emanet
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786056102592
Boyut
17.00x25.00
Sayfa Sayısı
262
Basım Yeri
Ankara
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-03
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Emeviler Döneminde Fetih Politikası

27,00TL
20,25TL
%25
Satışta değil
9786056102592
717212
Emeviler Döneminde Fetih Politikası
Emeviler Döneminde Fetih Politikası
20.25

Tarih boyunca Müslümanlar fethettikleri ülkelerde hem tebliğ görevlerini yerine getirdiler hem de kendileriyle anlaşma yapan insanlara karşı başlatılandüşmanlıkla mücadele etmek zorunda kaldılar. Özellikle İslam'ı kabul ettiği için baskı, zulüm şiddet ve fiili saldırı gören korumasız insanlara yardım için ellerinden geleni yaptılar. Bu itibarla onları, savaştıkları için sorgulamak pek mantıklı bir yaklaşım değildir. sorgulanması gereken husus, Müslümanların savaşlardaki tutumudur. Hangi şartlar altında savaştıkları, savaş kurallarına riayet edip etmedikleri, savaşta veya barıştailkeli davranıp davranmadıkları ya da ülkeleri istila zihniyetiyle fethedip etmedikleri sorgulanmalıdır. Bu hususlara bakıldığında öncelikli olarak şunu ifade edelim ki, Müslümanlar düşmanlarına oldukça ilkeli davrandılar. Bir istila zihniyetiyle ülkeleri fethetmeye kalkışmadılar. Onlar karşılaştıkları hiçbir topluluğa barış teklifi götürmeden savaş ilan etmediler.

Ataları onbeş asırdır Lübnan'da yaşayan Maruni Hıristiyanlarından ünlü yazar amin Maloof'un şu sözleritakdire şayandır: Eğer atalarım, Müslüman ordular tarafından fethedilen bir ülkede Hıristiyan olmak yerine , Hıristiyanlar tarafından fethedilen bir ülkede Müslüman olsalardı, onların inançlarını koruyarak on dört asır köy ve kentlerinde yaşamaya devam edebileceklerini sanmıyorum. Gerçekten de İspanya'daki Müslümanlara ne oldu? Ya sicilya'daki Müslümanlara? Yok oldular, tek kişi kalmamacasına katledildiler, sürgüne zorlandılar veya cebren Hıristiyanlaştırıldılar.''

  • Açıklama
    • Tarih boyunca Müslümanlar fethettikleri ülkelerde hem tebliğ görevlerini yerine getirdiler hem de kendileriyle anlaşma yapan insanlara karşı başlatılandüşmanlıkla mücadele etmek zorunda kaldılar. Özellikle İslam'ı kabul ettiği için baskı, zulüm şiddet ve fiili saldırı gören korumasız insanlara yardım için ellerinden geleni yaptılar. Bu itibarla onları, savaştıkları için sorgulamak pek mantıklı bir yaklaşım değildir. sorgulanması gereken husus, Müslümanların savaşlardaki tutumudur. Hangi şartlar altında savaştıkları, savaş kurallarına riayet edip etmedikleri, savaşta veya barıştailkeli davranıp davranmadıkları ya da ülkeleri istila zihniyetiyle fethedip etmedikleri sorgulanmalıdır. Bu hususlara bakıldığında öncelikli olarak şunu ifade edelim ki, Müslümanlar düşmanlarına oldukça ilkeli davrandılar. Bir istila zihniyetiyle ülkeleri fethetmeye kalkışmadılar. Onlar karşılaştıkları hiçbir topluluğa barış teklifi götürmeden savaş ilan etmediler.

      Ataları onbeş asırdır Lübnan'da yaşayan Maruni Hıristiyanlarından ünlü yazar amin Maloof'un şu sözleritakdire şayandır: Eğer atalarım, Müslüman ordular tarafından fethedilen bir ülkede Hıristiyan olmak yerine , Hıristiyanlar tarafından fethedilen bir ülkede Müslüman olsalardı, onların inançlarını koruyarak on dört asır köy ve kentlerinde yaşamaya devam edebileceklerini sanmıyorum. Gerçekten de İspanya'daki Müslümanlara ne oldu? Ya sicilya'daki Müslümanlara? Yok oldular, tek kişi kalmamacasına katledildiler, sürgüne zorlandılar veya cebren Hıristiyanlaştırıldılar.''

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat