%27
Ekphrasis Cilt 1 Barış Acar
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059894098
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
192
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2016
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Ekphrasis Cilt 1Görünü ve Söylenir Arasında Geçitler

Yazar: Barış Acar
Yayınevi : Kült Neşriyat
18,52TL
13,52TL
%27
Satışta değil
9786059894098
720126
Ekphrasis Cilt 1
Ekphrasis Cilt 1 Görünü ve Söylenir Arasında Geçitler
13.52

Sanat tarihçisi Barış Acar'ın üç cilt olarak kurduğu Ekphrasis'in ilk cildi "Görünü ve Söylenir Arasında Geçitler"; Türkiye ve Çağdaş Sanat ağı üzerine özgün ve eleştirelbir yaklaşım sunuyor. Barış Acar'ın son 15 yılda kaleme aldığı bu metinlerin "meramlarının", sanat tarihi, yapıtlar, kavramlar ve kurumlara olan yaklaşımının bir "döküm" sunma veya "kataloglama" çabasından fersah fersah uzak olduğunu okuyucu daha ilk satırlardan anlayacak sanırım. Bu noktada aklıma, 1920'lerde ortaya çıkan bir terim geliyor :"Candid Camera". Poz vermenin tamamen karşısında, kişilerin fotoğraflarını habersiz çekme eylemi. Acar'ın metinlerinin de ele aldığı konuları, herhangi birsahne, mizansen kurmadan, biraz geride durup fotoğrafladığını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu geride duruş, tüm metinleri kat eder, studium'dan çok punctum'u görünür kılmayı, majör olanı değil minör'ün bize ne anlattığını/anlatabileceğini önemser. Yazarın felsefi argümanlarla dirsek temasında olan yazılarındaki anakronik ve sarkastik tonun da altını çizmek lazım. Ludwig Wittgenstein ile Canan Dağdelen bu metinlerde diyaloğa girer; Cevdet Erek, Aristo'ya seslenir; Merleau-Ponty, Burcu Perçin'e müşfik bir tebessüm yollar… (Bora Gürdaş'ın Önsözü'nden)

  • Açıklama
    • Sanat tarihçisi Barış Acar'ın üç cilt olarak kurduğu Ekphrasis'in ilk cildi "Görünü ve Söylenir Arasında Geçitler"; Türkiye ve Çağdaş Sanat ağı üzerine özgün ve eleştirelbir yaklaşım sunuyor. Barış Acar'ın son 15 yılda kaleme aldığı bu metinlerin "meramlarının", sanat tarihi, yapıtlar, kavramlar ve kurumlara olan yaklaşımının bir "döküm" sunma veya "kataloglama" çabasından fersah fersah uzak olduğunu okuyucu daha ilk satırlardan anlayacak sanırım. Bu noktada aklıma, 1920'lerde ortaya çıkan bir terim geliyor :"Candid Camera". Poz vermenin tamamen karşısında, kişilerin fotoğraflarını habersiz çekme eylemi. Acar'ın metinlerinin de ele aldığı konuları, herhangi birsahne, mizansen kurmadan, biraz geride durup fotoğrafladığını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu geride duruş, tüm metinleri kat eder, studium'dan çok punctum'u görünür kılmayı, majör olanı değil minör'ün bize ne anlattığını/anlatabileceğini önemser. Yazarın felsefi argümanlarla dirsek temasında olan yazılarındaki anakronik ve sarkastik tonun da altını çizmek lazım. Ludwig Wittgenstein ile Canan Dağdelen bu metinlerde diyaloğa girer; Cevdet Erek, Aristo'ya seslenir; Merleau-Ponty, Burcu Perçin'e müşfik bir tebessüm yollar… (Bora Gürdaş'ın Önsözü'nden)

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat