Ekmek ve Zeytin %30 indirimli Ahmet Büke
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789750713903
Boyut
135-215
Sayfa Sayısı
136
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
2
Basım Tarihi
2014-03
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2.Hamur
Dili
Türkçe

Ekmek ve Zeytin

Yazar: Ahmet Büke
Yayınevi : Can Yayınları
13,00TL
Satışta değil
9789750713903
494282
Ekmek ve Zeytin
Ekmek ve Zeytin
13.00
Kumrunun Gördüğü adlı kitabıyla 2011 Sait Faik Hikâye Armağanını kazanan Ahmet Büke, genç öykücüler arasında farklı bir konuma sahip. İyi tanıdığı insanları, mahalle arasında olup biten günlük olayları yazıyor. Bu çevrelerin dilini, argosunu ustaca kullanıyor. Bunun yanında, özgün, sıra dışı bir öykü dili var Bükenin. Ekmek ve Zeytin, yazarımızın aynı bakış açısıyla yazdığı yeni öykülerin yer aldığı bir kitap. Ancak bu defa Büke öykülerini çok daha geniş bir coğrafyaya açıyor.
Su yoksa, hayat yoksa, aşk da olmaz diyordu. Ben Metine üzülüyordum habire. Bu kız onu üzecekti. İstiyordum ki ben üzüleyim. Metin unutsun Hülyayı, ben seveyim. Çölü değil de evimizin karşısındaki gölü göstereyim ona. Yeşilli, kızıllı dalgaların kıyıya nasıl vurduğunu, böceğin, yılanın nasıl kıvrandığını anlatayım. Sazan çıkar, levrek iner dibe. Sonra bıyıklı, güngörmüş bir balık suyun kabuğundaki sineklere diker gözlerini. Tanrım, der. Suyun öbür yüzü de bu kadar delidolu mu? Hülya istese beni daha çok sever Metinden. Çünkü Metin çöllere dönmüş yüzünü. Benim doğduğum yerde adım atsan su çarpar yüzüne.
  • Açıklama
    • Kumrunun Gördüğü adlı kitabıyla 2011 Sait Faik Hikâye Armağanını kazanan Ahmet Büke, genç öykücüler arasında farklı bir konuma sahip. İyi tanıdığı insanları, mahalle arasında olup biten günlük olayları yazıyor. Bu çevrelerin dilini, argosunu ustaca kullanıyor. Bunun yanında, özgün, sıra dışı bir öykü dili var Bükenin. Ekmek ve Zeytin, yazarımızın aynı bakış açısıyla yazdığı yeni öykülerin yer aldığı bir kitap. Ancak bu defa Büke öykülerini çok daha geniş bir coğrafyaya açıyor.
      Su yoksa, hayat yoksa, aşk da olmaz diyordu. Ben Metine üzülüyordum habire. Bu kız onu üzecekti. İstiyordum ki ben üzüleyim. Metin unutsun Hülyayı, ben seveyim. Çölü değil de evimizin karşısındaki gölü göstereyim ona. Yeşilli, kızıllı dalgaların kıyıya nasıl vurduğunu, böceğin, yılanın nasıl kıvrandığını anlatayım. Sazan çıkar, levrek iner dibe. Sonra bıyıklı, güngörmüş bir balık suyun kabuğundaki sineklere diker gözlerini. Tanrım, der. Suyun öbür yüzü de bu kadar delidolu mu? Hülya istese beni daha çok sever Metinden. Çünkü Metin çöllere dönmüş yüzünü. Benim doğduğum yerde adım atsan su çarpar yüzüne.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat