Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789753440596
Boyut
135-195
Sayfa Sayısı
400
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2010-12
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Duvardaki Sarmaşık Gibi...Diktatörlük Hücrelerinden Anılar

Yayınevi : Belge Yayınlari
12,60TL
Satışta değil
9789753440596
481299
Duvardaki Sarmaşık Gibi...
Duvardaki Sarmaşık Gibi... Diktatörlük Hücrelerinden Anılar
12.60
Bütün o uzun yıllar içinde aynada kendilerine ancak bir kaç kez bakabildiler; gördükleri bir başkasıydı. Uruguay askeri diktatörlüğünün, bitmez tükenmez işkencelerden dolayı yıpranmış, bir tabuttan daha büyük olmayan barakalarının yalnızlığıyla lanetlenmiş, hint fakirleri gibi zayıf "rehineleri", bir kışladan diğerine taşınıp duruyorlardı. Nesnelerle bile konuşamıyorlardı. Hücrelerde eşya yoktu, hiç bir şey yoktu. Yeni bir işkence raundunun habercisi olabilecek parmaklıklı kapıların her gürültüsüyle veya postal sesleriyle havaya sıçrayarak, buz gibi soğuk beton zemin üzerinde uyuyorlardı. Bazen onlara su bile verilmiyordu, o zaman sinek, solucan, kağıt, toprak yiyorlardı. Bazen bir mucize gerçekleşiyordu: Serin bir esinti, örülmüş pencerelerdeki bir delikten içeriye portakal kokusu taşıyordu, ya da içeriye ince bir ışık çizgisini düşürüyordu, belki de delikte içeriye girme yolunu bulan bir kuştüyü oluyordu...
-Eduardo Galeano-
  • Açıklama
    • Bütün o uzun yıllar içinde aynada kendilerine ancak bir kaç kez bakabildiler; gördükleri bir başkasıydı. Uruguay askeri diktatörlüğünün, bitmez tükenmez işkencelerden dolayı yıpranmış, bir tabuttan daha büyük olmayan barakalarının yalnızlığıyla lanetlenmiş, hint fakirleri gibi zayıf "rehineleri", bir kışladan diğerine taşınıp duruyorlardı. Nesnelerle bile konuşamıyorlardı. Hücrelerde eşya yoktu, hiç bir şey yoktu. Yeni bir işkence raundunun habercisi olabilecek parmaklıklı kapıların her gürültüsüyle veya postal sesleriyle havaya sıçrayarak, buz gibi soğuk beton zemin üzerinde uyuyorlardı. Bazen onlara su bile verilmiyordu, o zaman sinek, solucan, kağıt, toprak yiyorlardı. Bazen bir mucize gerçekleşiyordu: Serin bir esinti, örülmüş pencerelerdeki bir delikten içeriye portakal kokusu taşıyordu, ya da içeriye ince bir ışık çizgisini düşürüyordu, belki de delikte içeriye girme yolunu bulan bir kuştüyü oluyordu...
      -Eduardo Galeano-
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat