%25
Dön Muazzez Ayşenur Yazıcı
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786056362965
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
126
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
3
Basım Tarihi
2013-05
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Dön Muazzez

Yayınevi : Nemesis Kitap
6,48TL
4,86TL
%25
Satışta değil
9786056362965
680771
Dön Muazzez
Dön Muazzez
4.86
Son nefesini vereceği anı planlamak ürkütücüydü. Son seçenekti, karar vermişti. Yüz bin duaya sığınmış, milyon kez direncini zorlamış, milyar kez hüsrana uğramış bir kadın pes etti! Çare sözcüğünü kulakları artık duymuyor, alacağı vebale bin kere razı, boynu bükük, işkenceden uyuşmuş bedenini bir an önce teslim etmek istediği meleğe yalvarıyordu: Gel, öleyim artık! Birkaç saniye sonra vücudunun parçalara ayrılarak üzerine serileceği bahçe taşlarının üzerine sigarasını fırlattı. Karanlıkta aşağı süzülen kırmızı nokta yere değdi, bir anlık ateşten bir fıskiye yükseldi ve söndü. Vakit tamamdı. Betondan bulut yarılıp içerisinden sızan yoğun, koyu gölge üzerine eğilip seslendi: Geldim! Ah zavallı kadın sen ne yaptın? Yardımsız bıraktınız beni! Niye ben? Bir insanın yaşamaması gereken ne varsa hepsini yaşadım. İyiler her zaman kazanacak diye yalan söylediler. Aşağılandım, yoruldum, aç kaldım, bütün çıkmaz sokakları bana verdiniz. Kaderimi siz çizdiniz! Zamanın olmadığı bir mekânda, tüy kadar hafif ama demir yüklü, yaralı ruhuyla, sonsuza kadar derin hüzün ve şaşkınlıkla kalacağı yerde oturtuldu! "İzle Muazzez", dedi yankılayan ses. "Bu senin cezan, izle! Eğer o gece ölümü seçmeseydin, inancınla yaşamında neler yaratabilecektin izle..." ...Ve ambulansın sesi kırmızı harelerle bahçeye dağıldı. Sedye üzerine aldılar, hemşire seslendi: "Yaşıyor!"Ve Muazzez, yukarıdan ağlayarak kendinin devam eden hayatını izledi.
  • Açıklama
    • Son nefesini vereceği anı planlamak ürkütücüydü. Son seçenekti, karar vermişti. Yüz bin duaya sığınmış, milyon kez direncini zorlamış, milyar kez hüsrana uğramış bir kadın pes etti! Çare sözcüğünü kulakları artık duymuyor, alacağı vebale bin kere razı, boynu bükük, işkenceden uyuşmuş bedenini bir an önce teslim etmek istediği meleğe yalvarıyordu: Gel, öleyim artık! Birkaç saniye sonra vücudunun parçalara ayrılarak üzerine serileceği bahçe taşlarının üzerine sigarasını fırlattı. Karanlıkta aşağı süzülen kırmızı nokta yere değdi, bir anlık ateşten bir fıskiye yükseldi ve söndü. Vakit tamamdı. Betondan bulut yarılıp içerisinden sızan yoğun, koyu gölge üzerine eğilip seslendi: Geldim! Ah zavallı kadın sen ne yaptın? Yardımsız bıraktınız beni! Niye ben? Bir insanın yaşamaması gereken ne varsa hepsini yaşadım. İyiler her zaman kazanacak diye yalan söylediler. Aşağılandım, yoruldum, aç kaldım, bütün çıkmaz sokakları bana verdiniz. Kaderimi siz çizdiniz! Zamanın olmadığı bir mekânda, tüy kadar hafif ama demir yüklü, yaralı ruhuyla, sonsuza kadar derin hüzün ve şaşkınlıkla kalacağı yerde oturtuldu! "İzle Muazzez", dedi yankılayan ses. "Bu senin cezan, izle! Eğer o gece ölümü seçmeseydin, inancınla yaşamında neler yaratabilecektin izle..." ...Ve ambulansın sesi kırmızı harelerle bahçeye dağıldı. Sedye üzerine aldılar, hemşire seslendi: "Yaşıyor!"Ve Muazzez, yukarıdan ağlayarak kendinin devam eden hayatını izledi.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat