%30
Devlet ve Demokrasi Arif Cengiz Erman
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786057941824
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
202
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2019-12
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Devlet ve DemokrasiKimlik Bunalımı ve Türkiye

50,00TL
35,00TL
%30
Satışta değil
9786057941824
815467
Devlet ve Demokrasi
Devlet ve Demokrasi Kimlik Bunalımı ve Türkiye
35.00

Sovyetlerin Afganistan'ı işgali sırasında Afgan mücahitlerini destekleyen ABD, radikal İslam'ın tohumlarını da atmıştı. Komünizm tehlikesinin ortadan kalkmasından sonra bu tohumlar giderek yeşerdi ve tüm Ortadoğu'yu sardı. Artık Radikal İslam, Müslüman ülkelerin çoğunda iktidarları tehdit eden bir konuma gelmişti. Plan kusursuz işliyordu. Böylece Ortadoğu istikrasızlığını koruyacak ve emperyalist ülkeler de istediklerini almakta zorlanmayacaktı. Amaç, Hazar Denizi bölgesi petrol kaynaklarına ulaşmaktı. Bu bölge Irak'tan Kazakistan'a kadar geniş bir bölgeyi kapsıyordu.

Öte yandan Saddam yönetimindeki Irak da istikrarını hâlâ koruyordu. Böylece projenin ilk adımı olarak Irak ve Afganistan işgal edildi. Ardından “Arap Baharı” ile diğer Arap ülkelerindeki rejimler yeniden düzenlendi ve “kontrolden çıkmış” olan Libya, kanlı bir içsavaşla yeniden “kontrol altına” alındı. En sonunda da Suriye'de içsavaş çıkartılarak, bölge istikrarsızlığa boğuldu.

İslam dünyasında diğerlerinden ayrı bir ada gibi duran Türkiye ise, Batılı anlamda tek demokratik ülkeydi ve ekonomisi giderek büyüyordu. Ayrıca, soğuk savaş dönemindeki askeri-stratejik önemini de yitirmişti. Nasılsa “komünizm tehlikesi” bir daha geri dönmemecesine ortadan kalkmıştı. Türkiye'nin laik-demokratik bir ülke olarak kalmasının pek bir önemi yoktu. Bir ılımlı İslam ülkesi olarak da diğer Müslüman ülkelere bir “model” oluşturabilirdi.

  • Açıklama
    • Sovyetlerin Afganistan'ı işgali sırasında Afgan mücahitlerini destekleyen ABD, radikal İslam'ın tohumlarını da atmıştı. Komünizm tehlikesinin ortadan kalkmasından sonra bu tohumlar giderek yeşerdi ve tüm Ortadoğu'yu sardı. Artık Radikal İslam, Müslüman ülkelerin çoğunda iktidarları tehdit eden bir konuma gelmişti. Plan kusursuz işliyordu. Böylece Ortadoğu istikrasızlığını koruyacak ve emperyalist ülkeler de istediklerini almakta zorlanmayacaktı. Amaç, Hazar Denizi bölgesi petrol kaynaklarına ulaşmaktı. Bu bölge Irak'tan Kazakistan'a kadar geniş bir bölgeyi kapsıyordu.

      Öte yandan Saddam yönetimindeki Irak da istikrarını hâlâ koruyordu. Böylece projenin ilk adımı olarak Irak ve Afganistan işgal edildi. Ardından “Arap Baharı” ile diğer Arap ülkelerindeki rejimler yeniden düzenlendi ve “kontrolden çıkmış” olan Libya, kanlı bir içsavaşla yeniden “kontrol altına” alındı. En sonunda da Suriye'de içsavaş çıkartılarak, bölge istikrarsızlığa boğuldu.

      İslam dünyasında diğerlerinden ayrı bir ada gibi duran Türkiye ise, Batılı anlamda tek demokratik ülkeydi ve ekonomisi giderek büyüyordu. Ayrıca, soğuk savaş dönemindeki askeri-stratejik önemini de yitirmişti. Nasılsa “komünizm tehlikesi” bir daha geri dönmemecesine ortadan kalkmıştı. Türkiye'nin laik-demokratik bir ülke olarak kalmasının pek bir önemi yoktu. Bir ılımlı İslam ülkesi olarak da diğer Müslüman ülkelere bir “model” oluşturabilirdi.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat