%28
Devlet Çocukları Fatma Nur Çeboğlu
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786052006986
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
360
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Devlet Çocukları

50,00TL
36,00TL
%28
Satışta değil
9786052006986
831347
Devlet Çocukları
Devlet Çocukları
36.00

Size bir hikâye anlatılıyor bu kitapta;

Şehirlerin kaldırım taşlarının arasına sıkışmış, toprağa hiç erişemeden, yeşerip, filizlenip göğe doğru hiç yükselemeden kurumuş, ufalanmış, toza dumana karışmış çocukların öyküsü.

Hissizce önlerine attığımız demir paralarla, demirden adamlara, kadınlara çevirdiğimiz evlatların hikâyesi…

“Lakin önce,

Bir gece vakti, en ürperdiğin anda ışıkları kapat, kapat ki karanlığı anla!

Ciğerlerini donduran bir ayazda soyun, soğuğu bir güzel tanımla.

Atma o doyurucu son lokmayı ağzına, gerçek açlığı hatırla!

Gör, hisset, anla…

Ama korkma!” diyor yazar.

“Biz seninle istersek, tohumu toprağa kavuşturur, yağmuru üstüne indirir, yeşil filizleri göğe doğru yükseltiriz.

Size bir hikâye anlatacağım.

Uyan ey şehir!

Paylaşacak koca bir hikâyemiz, kuracak sıcacık bir hayalimiz var” diye de ekliyor.

Korkmuyor ve üşümüyordu. O gecenin masalında, annesinin kollarında kalıp, uyur uyanık eski hayallere kapıldı. Annesi, Muzo, Vedat, Aslı, Saime Teyze, ıhlamur, yeşil sabun kokusu, hayaletli gardrobu, çatısı damlayan eski evi, içindeki kırık penceresi… Sahi, kanamamış mıydı hâlâ içi?

  • Açıklama
    • Size bir hikâye anlatılıyor bu kitapta;

      Şehirlerin kaldırım taşlarının arasına sıkışmış, toprağa hiç erişemeden, yeşerip, filizlenip göğe doğru hiç yükselemeden kurumuş, ufalanmış, toza dumana karışmış çocukların öyküsü.

      Hissizce önlerine attığımız demir paralarla, demirden adamlara, kadınlara çevirdiğimiz evlatların hikâyesi…

      “Lakin önce,

      Bir gece vakti, en ürperdiğin anda ışıkları kapat, kapat ki karanlığı anla!

      Ciğerlerini donduran bir ayazda soyun, soğuğu bir güzel tanımla.

      Atma o doyurucu son lokmayı ağzına, gerçek açlığı hatırla!

      Gör, hisset, anla…

      Ama korkma!” diyor yazar.

      “Biz seninle istersek, tohumu toprağa kavuşturur, yağmuru üstüne indirir, yeşil filizleri göğe doğru yükseltiriz.

      Size bir hikâye anlatacağım.

      Uyan ey şehir!

      Paylaşacak koca bir hikâyemiz, kuracak sıcacık bir hayalimiz var” diye de ekliyor.

      Korkmuyor ve üşümüyordu. O gecenin masalında, annesinin kollarında kalıp, uyur uyanık eski hayallere kapıldı. Annesi, Muzo, Vedat, Aslı, Saime Teyze, ıhlamur, yeşil sabun kokusu, hayaletli gardrobu, çatısı damlayan eski evi, içindeki kırık penceresi… Sahi, kanamamış mıydı hâlâ içi?

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat