%35
Çoban Yıldızı Ahmet Doğanay
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257306195
Boyut
12.50x19.50
Sayfa Sayısı
144
Basım Yeri
Ankara
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-02
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Çoban Yıldızı

Yayınevi : Karina Yayınevi
20,00TL
13,00TL
%35
Satışta değil
9786257306195
865144
Çoban Yıldızı
Çoban Yıldızı
13.00

Yüzlerce yılda üst üste dirhem dirhem birikerek oluşmuş Yörük kültürü. Türk tarihinin gözesini oluşturan Yörükler... Evleri, develerin sırtına yüklü kıl çadırlarıyla arkalarındaki keçeleri oldu. Sayısız yurt yerlerini gerilerde bıraktılar. Ömürleri göç yollarında tükendi hep.

Meraların bitmesi, iskân zorunluluğu gibi nedenlerle yürüyemez oldular artık. Ne konargöçerlikleri kaldı ne de önlerindeki görkemli hayvan sürüleri. Damarlarına işlemiş o tabiat ile koyun koyuna yaşama özgürlükleri tüketildi. Betonların içinde nefessiz bırakıldılar. Bilmedikleri işlerin ırgatı oldular. Binlerce yıldır yürüyerek eskittikleri izleri, insan kalabalığında yitip gitti. Tıpkı göç yollarında bıraktıkları mezar yerleri gibi.

Yörüklerin yalnız adları kaldı. Gelecek kuşaklar belki onu da unutup gidecekler.

Kitap sayfalarında da olsa yaşamalarına, hatırlanmalarına, az da olsa katkıda bulunmak amacıyla bu yola çıktım. Çıktığım bu yol da diliyle konuştuğum, ağıtlarıyla ruhumu beslediğim, doğup büyüdüğüm Torosların bir Yörük yaylasından geçti. Mensubu olduğum Karahacılı Yörük obasının, son yüz otuz yıldan beri yürüdükleri izleri takip ettim. Göç yollarında bazı yaşanmışlıkları tarihin akışı içerisinde öyküler halinde yazdım. Sonunda da bu kitap ortaya çıktı.

Unutulmaya yüz tutmuş büyük bir kültürün hatırlanması, geleceğe not düşülmesi ve sönen Yörük çadırlarının dumanlarının yeniden tütmesi umuduyla…

  • Açıklama
    • Yüzlerce yılda üst üste dirhem dirhem birikerek oluşmuş Yörük kültürü. Türk tarihinin gözesini oluşturan Yörükler... Evleri, develerin sırtına yüklü kıl çadırlarıyla arkalarındaki keçeleri oldu. Sayısız yurt yerlerini gerilerde bıraktılar. Ömürleri göç yollarında tükendi hep.

      Meraların bitmesi, iskân zorunluluğu gibi nedenlerle yürüyemez oldular artık. Ne konargöçerlikleri kaldı ne de önlerindeki görkemli hayvan sürüleri. Damarlarına işlemiş o tabiat ile koyun koyuna yaşama özgürlükleri tüketildi. Betonların içinde nefessiz bırakıldılar. Bilmedikleri işlerin ırgatı oldular. Binlerce yıldır yürüyerek eskittikleri izleri, insan kalabalığında yitip gitti. Tıpkı göç yollarında bıraktıkları mezar yerleri gibi.

      Yörüklerin yalnız adları kaldı. Gelecek kuşaklar belki onu da unutup gidecekler.

      Kitap sayfalarında da olsa yaşamalarına, hatırlanmalarına, az da olsa katkıda bulunmak amacıyla bu yola çıktım. Çıktığım bu yol da diliyle konuştuğum, ağıtlarıyla ruhumu beslediğim, doğup büyüdüğüm Torosların bir Yörük yaylasından geçti. Mensubu olduğum Karahacılı Yörük obasının, son yüz otuz yıldan beri yürüdükleri izleri takip ettim. Göç yollarında bazı yaşanmışlıkları tarihin akışı içerisinde öyküler halinde yazdım. Sonunda da bu kitap ortaya çıktı.

      Unutulmaya yüz tutmuş büyük bir kültürün hatırlanması, geleceğe not düşülmesi ve sönen Yörük çadırlarının dumanlarının yeniden tütmesi umuduyla…

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat