%35
Cemal Süreya ve Arkadaşları Yılmaz Varol
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786056854279
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
120
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-10
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Cemal Süreya ve ArkadaşlarıSürgün, Dahil Olamama ve Silinip Gitme Üstüne Üç Deneme

Yazar: Yılmaz Varol
Yayınevi : ZoomKitap
28,00TL
18,20TL
%35
Satışta değil
9786056854279
892934
Cemal Süreya ve Arkadaşları
Cemal Süreya ve Arkadaşları Sürgün, Dahil Olamama ve Silinip Gitme Üstüne Üç Deneme
18.20

Cemal Süreya'nın tümüyle haksız olduğunu söyleyemeyiz. Bir ölçüde haklıydı: Türkçe bilenin işi rast gidiyordu. Bakıcının elinde öğrenilen dil son derece güçlü ve vaatkârdı: Ona bir dünya ve bu dünyanın içinde yükselebileceği sonsuz olanak sunuyordu. Yine de bir şeyler yolunda gitmiyordu. Türkçeyle en fazla uzlaşanlardan biri olan Cemal Süreya'nın şiirlerinde çok ciddi gerilimler vardı. Gerçekte, şiirlerinde kendi hayatının darmadağın edilmişliğinin, sürgünlüğünün ve çoğunluğa dair algısında asla tam dahil olamamanın keskin izlerini bulmak daima çok kolaydı. Sahnede bağlam dışında konuşmaktan her zaman kaçınsa da, asıl yuvasına, şiirine döndüğünde –ne kadar bastırmaya çalışırsa çalışsın– orada kendi acısıyla, kendi halkının gerçekleriyle savaşmaktan yorgun düşmüş birinin acı çığlıkları; halkının hikâyesi ve trajedisi şiirlerinin içine sızıyordu. İlhak her şeyi başarmış ama ruhlarının ait olduğu toprakla, o kültürle olan derin ilişkisini bitirmeyi başaramamış, ortaya kendini evinde hissetmeyen, yersiz-yurtsuz, huzursuz, ele avuca sığmaz, tedirgin bir edebiyat çıkmıştı.

  • Açıklama
    • Cemal Süreya'nın tümüyle haksız olduğunu söyleyemeyiz. Bir ölçüde haklıydı: Türkçe bilenin işi rast gidiyordu. Bakıcının elinde öğrenilen dil son derece güçlü ve vaatkârdı: Ona bir dünya ve bu dünyanın içinde yükselebileceği sonsuz olanak sunuyordu. Yine de bir şeyler yolunda gitmiyordu. Türkçeyle en fazla uzlaşanlardan biri olan Cemal Süreya'nın şiirlerinde çok ciddi gerilimler vardı. Gerçekte, şiirlerinde kendi hayatının darmadağın edilmişliğinin, sürgünlüğünün ve çoğunluğa dair algısında asla tam dahil olamamanın keskin izlerini bulmak daima çok kolaydı. Sahnede bağlam dışında konuşmaktan her zaman kaçınsa da, asıl yuvasına, şiirine döndüğünde –ne kadar bastırmaya çalışırsa çalışsın– orada kendi acısıyla, kendi halkının gerçekleriyle savaşmaktan yorgun düşmüş birinin acı çığlıkları; halkının hikâyesi ve trajedisi şiirlerinin içine sızıyordu. İlhak her şeyi başarmış ama ruhlarının ait olduğu toprakla, o kültürle olan derin ilişkisini bitirmeyi başaramamış, ortaya kendini evinde hissetmeyen, yersiz-yurtsuz, huzursuz, ele avuca sığmaz, tedirgin bir edebiyat çıkmıştı.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat