%25
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786051067759
Boyut
12.00x20.00
Sayfa Sayısı
135
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
2
Basım Tarihi
2014-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Çatıdaki ÇimenlerSen'e Yazılar

Yazar: Jehan Barbur
Yayınevi : Alfa Yayınları
11,11TL
8,33TL
%25
Satışta değil
9786051067759
530945
Çatıdaki Çimenler
Çatıdaki Çimenler Sen'e Yazılar
8.33

Hissettiklerimiz ağızdan çıkınca, tortuları kalıyor elimizde. Hislerin ölüleri gibi duruyor sözler, asılı bir yerlere. Büyüdüm sonra, utandım büyüdüğüme... Çekmecelere yazdım, dolap raflarına. Evlerim değişti, sevdiklerim, sevmediklerim; anlattım dost sohbetlerinde; yetmedi, kendime yazdım. Mahremimdir bu size. Eski usul bir güncenin ifşası... Ne bir öyküdür ne de kişisel bir hikâye. Akıl düşümü, ruh üşümesi, gönül çarpıntısıdır. Şiirdir, öyküdür, fotoğraftır ya da tek bir cümle. En nihayetinde matbu bir hayata girizgâhımdır, yazmaya başlamama sebebe ithafımdır ve tüm anlatamadıklarıma... Olduğum değil, hasretimdir.

​​​​​​Her sözcüğün bir emanetçiye ihtiyacındandır.


Diyorum kendime, demek ki:

Dünle bugünün farkı

Bir telefon ucu

Bir pencere dışı

Ben dünken yok

Bugünken varsam

Mesafeler güzel

Mesafelerin aslı sevilesi

Ben değilim mesafe

Mesafe bize ait olmayan bir evde olmaktı sadece


Bize ait olmayanda biz olamadığımız sürece

Her şey bir evin yalanı

Her şey bizim olanın rüyası

Aidiyet yoktu ne dünde ne bugünde

Ne yazıktır

Biz tutunduk sanrılı bir aidiyete

  • Açıklama
    • Hissettiklerimiz ağızdan çıkınca, tortuları kalıyor elimizde. Hislerin ölüleri gibi duruyor sözler, asılı bir yerlere. Büyüdüm sonra, utandım büyüdüğüme... Çekmecelere yazdım, dolap raflarına. Evlerim değişti, sevdiklerim, sevmediklerim; anlattım dost sohbetlerinde; yetmedi, kendime yazdım. Mahremimdir bu size. Eski usul bir güncenin ifşası... Ne bir öyküdür ne de kişisel bir hikâye. Akıl düşümü, ruh üşümesi, gönül çarpıntısıdır. Şiirdir, öyküdür, fotoğraftır ya da tek bir cümle. En nihayetinde matbu bir hayata girizgâhımdır, yazmaya başlamama sebebe ithafımdır ve tüm anlatamadıklarıma... Olduğum değil, hasretimdir.

      ​​​​​​Her sözcüğün bir emanetçiye ihtiyacındandır.


      Diyorum kendime, demek ki:

      Dünle bugünün farkı

      Bir telefon ucu

      Bir pencere dışı

      Ben dünken yok

      Bugünken varsam

      Mesafeler güzel

      Mesafelerin aslı sevilesi

      Ben değilim mesafe

      Mesafe bize ait olmayan bir evde olmaktı sadece


      Bize ait olmayanda biz olamadığımız sürece

      Her şey bir evin yalanı

      Her şey bizim olanın rüyası

      Aidiyet yoktu ne dünde ne bugünde

      Ne yazıktır

      Biz tutunduk sanrılı bir aidiyete

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat