%30
Capon Çayevi %15 indirimli Mahmut Şenol
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789755397160
Boyut
13.00x19.50
Sayfa Sayısı
319
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2012
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Capon Çayevi

20,37TL
14,26TL
%30
Satışta değil
9789755397160
506601
Capon Çayevi
Capon Çayevi
14.26

Çekes Adil Paşa'nın Tahsildarlık Günleri romanı ile başlayan Mahmudiye Üçlemesi'nin ikinci kitabı olan Capon Çayevi'nde naif bir insan üzerine bir o kadar naif bir hikaye anlatıyor Mahmut Şenol. Çanakkale Vilayeti'nin Biga kasabasındaki, ahalisi serâpa Çerkes olan Mahmudiye Köyü'nden Nurettin Karasu'sunun, ahalinin deyişiyle Nuridin'in hikayesi bu. Mahmut Şenol komiği ve trajiği bir araya getirmedeki ustalığını bir kez daha sergilediği Capon Çayevi'nde yine unutulmayacak bir roman kahramanı yaratmış. Don Kişot'u hatırlatan Çerkes Adil Paşa'sından sonra, bu saf ve talihsiz Çerkes delikanlısıyla sanki Dosteyevski'nin Prens Mişkin'ine bir selam gönderiyor. Doksan Üç Harbi diye anılan 1878 Rus-Osmanlı Savaşı'nda Kafkasya'dan sürgüne gönderilen Çerkeslerin gelip yerleştiği köyde, 1929 yılında doğan, yoksulluk ve hastalıklar nedeniyle hiç bir işte dikiş tutturamayan Nuridin bir çay ocağına çırak verildiğinde sanki bu dünyaya gelişinin anlamını bulmuştur. Çaycılığı sanata çevirecektir Nuridin. Ne hayattan büyük beklentileri ne geleceğe dair umutları, ne başkalarına hasedi, kıskançlığı, nefreti vardır genç adamın. Ne yazık ki hayatın akışına karşı duracak gücü de yoktur. Köyünden, kasabaya, kasabadan büyük kentlere savrulur. Yıllar sonra geriye döndüğünde her şey değişmiştir. Nuridin değişime nasıl ayak uyduracaktır? Biga yöresindeki Çerkes bir delikanlının hayatı ekseninde bütün bir tarihsel toplumsal yapıyı ince ve çarpıcı ayrıntılarıyla gözler önüne seren Şenol, dönemin atmosferini önce dili sonra anlatı tarzı ve kurgusu, nihayetinde insan manzaralarıyla eksiksiz yansıtmış. Şenol romanlarında sanki Bruegel'in tablolarını kâğıda aktarıp temize geçer gibidir. Anlattığı hikâyeler, karakterler, mekân ve zamanın ilişkisi, hatta kullandığı dil Bruegel resimlerine benzer; şenlikli ve zalimânedir her şey... Berbat ile şâhane, zor ile kolay, yalan ile dürüstlük, ihanet ile sadakat, alay ile gurur, âdi ve yüce, hatta dev ile cüce iç içedir...

  • Açıklama
    • Çekes Adil Paşa'nın Tahsildarlık Günleri romanı ile başlayan Mahmudiye Üçlemesi'nin ikinci kitabı olan Capon Çayevi'nde naif bir insan üzerine bir o kadar naif bir hikaye anlatıyor Mahmut Şenol. Çanakkale Vilayeti'nin Biga kasabasındaki, ahalisi serâpa Çerkes olan Mahmudiye Köyü'nden Nurettin Karasu'sunun, ahalinin deyişiyle Nuridin'in hikayesi bu. Mahmut Şenol komiği ve trajiği bir araya getirmedeki ustalığını bir kez daha sergilediği Capon Çayevi'nde yine unutulmayacak bir roman kahramanı yaratmış. Don Kişot'u hatırlatan Çerkes Adil Paşa'sından sonra, bu saf ve talihsiz Çerkes delikanlısıyla sanki Dosteyevski'nin Prens Mişkin'ine bir selam gönderiyor. Doksan Üç Harbi diye anılan 1878 Rus-Osmanlı Savaşı'nda Kafkasya'dan sürgüne gönderilen Çerkeslerin gelip yerleştiği köyde, 1929 yılında doğan, yoksulluk ve hastalıklar nedeniyle hiç bir işte dikiş tutturamayan Nuridin bir çay ocağına çırak verildiğinde sanki bu dünyaya gelişinin anlamını bulmuştur. Çaycılığı sanata çevirecektir Nuridin. Ne hayattan büyük beklentileri ne geleceğe dair umutları, ne başkalarına hasedi, kıskançlığı, nefreti vardır genç adamın. Ne yazık ki hayatın akışına karşı duracak gücü de yoktur. Köyünden, kasabaya, kasabadan büyük kentlere savrulur. Yıllar sonra geriye döndüğünde her şey değişmiştir. Nuridin değişime nasıl ayak uyduracaktır? Biga yöresindeki Çerkes bir delikanlının hayatı ekseninde bütün bir tarihsel toplumsal yapıyı ince ve çarpıcı ayrıntılarıyla gözler önüne seren Şenol, dönemin atmosferini önce dili sonra anlatı tarzı ve kurgusu, nihayetinde insan manzaralarıyla eksiksiz yansıtmış. Şenol romanlarında sanki Bruegel'in tablolarını kâğıda aktarıp temize geçer gibidir. Anlattığı hikâyeler, karakterler, mekân ve zamanın ilişkisi, hatta kullandığı dil Bruegel resimlerine benzer; şenlikli ve zalimânedir her şey... Berbat ile şâhane, zor ile kolay, yalan ile dürüstlük, ihanet ile sadakat, alay ile gurur, âdi ve yüce, hatta dev ile cüce iç içedir...

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat