%38
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786055892296
Boyut
13.50x20.00
Sayfa Sayısı
342
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2010-05
Çeviren
Volkan Terzioğlu
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Bir Sovyet Sanatçısı Olarak Tarihe Tanıklığım

20,37TL
12,63TL
%38
Satışta değil
9786055892296
453608
Bir Sovyet Sanatçısı Olarak Tarihe Tanıklığım
Bir Sovyet Sanatçısı Olarak Tarihe Tanıklığım
12.63
Şostakoviç: İnsanlık onurunu ayaklar altına alan faşizme karşı savaşta, vatanı için duyduğu sevgide ve sanatı algılayış ve uygulamasında, ne yapılması gerektiğine ilişkin, aklına güvenen ve bizlere yol gösteren besteci. Eşit ve özgür bir dünya kurma yolunda atılan adımlarda ve yeni insanın yetişmesinde ayakları yere sağlam basan, çaplı, büyük besteci.

Tarihe Tanıklığım, Şostakoviç'in 1926 - 1975 yılları arasında çeşitli dergi ve gazete yazılarını, notlarını ve konuşmalarını içermektedir. 1980'lerle başlayan sözde ideolojiden soyutlanmış ve aslında gırtlağına kadar çürük ideolojiye batmış insanın yaratılışına inat, Şostakoviç bize sanatın ne olduğunu, neye hizmet ettiğini yeni insanın nasıl yaratılması gerektiğine ilişkin gerekli ipuçlarını anlatmaktadır.

Bu kitapta, sistematik propaganda ve yalanla Şostakoviç'in aslında bir anti-komünist olduğu palavrasını sıkanlara karşı, Şostakoviç'in Sovyetler Birliği Komünist Partisi kimliğini nasıl bir onurla taşıdığını, kendi kaleminden okuyacaksınız. Tarih, yalanları zaman içinde bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir.

Şostakoviç'in deneyimi, kendi sözleriyle bize ışık olsun, yolumuzu aydınlatsın:
"Lenin'in, işçi ve köylülerin anlayıp sevebilecekleri gerçek, büyük sanata ulaşma hakkını elde ettiklerine yönelik söylediği sözler, sanatı boş ve anlamsız eğlence dünyasına çevirme yönündeki ideolojik tartışmaların sürdüğü günümüzde, çok daha önem kazanıyor... Gerçek sanat, insan için ve insan adına yaratılır; gerçek sanat insanı geliştirmeli, daha bilge yapmalı, onu arındırmalı, ona neşe ve umut vermelidir. Sanat, doğası gereği hümanisttir, değilse zaten sanat değildir.

Her gerçek sanat eserinin temelinde, sanatçının toplumla ve yaşadığı dönemle olan bağı yer alır. Bu, klasikler olarak adlandırdığımız, tüm eski kuşaklarımız için geçerlidir. Biz de, sanatımızla, toplumun umut ve düşüncelerini yansıtmaya, onun çıkarlarına hizmet etmeye çalışıyoruz. Ve her kim, gerçekçi sanatın bu temel ilkesini yok sayar ve kendini toplumun karşısına koyarsa, yaşam ve sanattan soyutlanır.

Marx, bir insan, ne kadar çok sayıda insana mutluluk sağlayabiliyorsa, o kadar mutlu olabilir demişti. Yoldaşlar, işte bizim sloganımız bu olmalıdır. Çünkü müziğin gerçek amacı, insanlara mutluluk vermek, yaşamın güzelliğini yüceltmek ve daha iyi bir yaşam için kavgada onları örgütlemektir. Bundan daha soylu bir amaç olabilir mi?

Biz de çalışmalarımızı kesinlikle bu amaca adıyoruz. Komünist Parti'mize ve onun Leninist Merkez Komitesi'ne şunu duyuruyoruz: Sovyet sanatının bayrağını daha da yukarılara kaldıracak ve onun ideolojik ve sanatsal ilkelerine bağlı kalacağız."
-Volkan Terzioğlu-
  • Açıklama
    • Şostakoviç: İnsanlık onurunu ayaklar altına alan faşizme karşı savaşta, vatanı için duyduğu sevgide ve sanatı algılayış ve uygulamasında, ne yapılması gerektiğine ilişkin, aklına güvenen ve bizlere yol gösteren besteci. Eşit ve özgür bir dünya kurma yolunda atılan adımlarda ve yeni insanın yetişmesinde ayakları yere sağlam basan, çaplı, büyük besteci.

      Tarihe Tanıklığım, Şostakoviç'in 1926 - 1975 yılları arasında çeşitli dergi ve gazete yazılarını, notlarını ve konuşmalarını içermektedir. 1980'lerle başlayan sözde ideolojiden soyutlanmış ve aslında gırtlağına kadar çürük ideolojiye batmış insanın yaratılışına inat, Şostakoviç bize sanatın ne olduğunu, neye hizmet ettiğini yeni insanın nasıl yaratılması gerektiğine ilişkin gerekli ipuçlarını anlatmaktadır.

      Bu kitapta, sistematik propaganda ve yalanla Şostakoviç'in aslında bir anti-komünist olduğu palavrasını sıkanlara karşı, Şostakoviç'in Sovyetler Birliği Komünist Partisi kimliğini nasıl bir onurla taşıdığını, kendi kaleminden okuyacaksınız. Tarih, yalanları zaman içinde bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir.

      Şostakoviç'in deneyimi, kendi sözleriyle bize ışık olsun, yolumuzu aydınlatsın:
      "Lenin'in, işçi ve köylülerin anlayıp sevebilecekleri gerçek, büyük sanata ulaşma hakkını elde ettiklerine yönelik söylediği sözler, sanatı boş ve anlamsız eğlence dünyasına çevirme yönündeki ideolojik tartışmaların sürdüğü günümüzde, çok daha önem kazanıyor... Gerçek sanat, insan için ve insan adına yaratılır; gerçek sanat insanı geliştirmeli, daha bilge yapmalı, onu arındırmalı, ona neşe ve umut vermelidir. Sanat, doğası gereği hümanisttir, değilse zaten sanat değildir.

      Her gerçek sanat eserinin temelinde, sanatçının toplumla ve yaşadığı dönemle olan bağı yer alır. Bu, klasikler olarak adlandırdığımız, tüm eski kuşaklarımız için geçerlidir. Biz de, sanatımızla, toplumun umut ve düşüncelerini yansıtmaya, onun çıkarlarına hizmet etmeye çalışıyoruz. Ve her kim, gerçekçi sanatın bu temel ilkesini yok sayar ve kendini toplumun karşısına koyarsa, yaşam ve sanattan soyutlanır.

      Marx, bir insan, ne kadar çok sayıda insana mutluluk sağlayabiliyorsa, o kadar mutlu olabilir demişti. Yoldaşlar, işte bizim sloganımız bu olmalıdır. Çünkü müziğin gerçek amacı, insanlara mutluluk vermek, yaşamın güzelliğini yüceltmek ve daha iyi bir yaşam için kavgada onları örgütlemektir. Bundan daha soylu bir amaç olabilir mi?

      Biz de çalışmalarımızı kesinlikle bu amaca adıyoruz. Komünist Parti'mize ve onun Leninist Merkez Komitesi'ne şunu duyuruyoruz: Sovyet sanatının bayrağını daha da yukarılara kaldıracak ve onun ideolojik ve sanatsal ilkelerine bağlı kalacağız."
      -Volkan Terzioğlu-
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat