%29
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786054455560
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
191
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2011-06
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Bir Dilek TutKadınlar Üçe Ayrılır: Özenli Yalnızlar, Çabasız Yalnızlar ve de Yalnız Olmayanlar

Yazar: Hacer Yeni
Yayınevi : Destek Yayınları
11,11TL
7,78TL
%29
Satışta değil
9786054455560
488758
Bir Dilek Tut
Bir Dilek Tut Kadınlar Üçe Ayrılır: Özenli Yalnızlar, Çabasız Yalnızlar ve de Yalnız Olmayanlar
7.78

Kadınlar üçe ayrılır: Özenli yalnızlar, çabasız yalnızlar, çabasız yalnızlar ve de yalnız olmayanlar...

Hande: Marks gibi konuşabilen ya da yazabilen tek bir erkek olsaydı dünyada... Boşa konuşan milyarlarca erkeğin varlığını affedebilirdi. Öteki kadınlar gibi hatta daha da bir can atarak evde beklerdi onu. Nerede isterse beklerdi. Otel odası, terminal, havaalanı... Marks kesinlikle bir tren garında buluşmak isterdi. O da daha dün aldığı Chanel çantasını kaptığı gibi giderdi oraya.
Nilüfer: Hâkim beyler, aramayanlar sormayanlar için de bir adalet mekanizması işletmeliydi. Bu adamlar da cezalandırılmalıydı. Beklemek olmalıydı cezaları. Aramayanları bekleyen kadınlarınkinin on katı zorlu bir bekleme süreci olmalıydı. “Müebbet bekleme cezasıyla cezalandırmaya karar verdim dünyanın tüm bekletenlerini...“

Cemile: Bana bayan demeyecek erkeklerin yaşadığı bir yer olsa dünyada! Yeraltı da olsa razıyım. Oradan birbirinden şık notlar yazarım. Hiç çıkmasam da olur yukarı. Ne de olsa yerin üstündeyken ya otobüs ya da dolmuştayım.

Ayşe: Otuz yıl önceydi. On üç yaşında öldü Hasan. Annesine, “Ben ölürsem mezarımda yalnız bırakmayın beni. Üç gece başımda bekleyin!“ demişti. Ayşe üç gece mezarının başında, otuz yıl boyunca konakta onu bekledi. Gelmeyeceğini bilmesi tek bir an bile bir şeyi değiştirmedi. Orası tek oğlunun, Hasan'ın eviydi.

Kadınlar üçe ayrılır: Özenli yalnızlar, çabasız yalnızlar ve de yalnız olmayanlar.

Aşkına karşılık bulamayan bir kadın ne yapar? Deliler gibi çalışmaya başlar. Emeğinin de karşılığını alamazsa ne yapar? Beklemekten ne zaman bıkar?

  • Açıklama
    • Kadınlar üçe ayrılır: Özenli yalnızlar, çabasız yalnızlar, çabasız yalnızlar ve de yalnız olmayanlar...

      Hande: Marks gibi konuşabilen ya da yazabilen tek bir erkek olsaydı dünyada... Boşa konuşan milyarlarca erkeğin varlığını affedebilirdi. Öteki kadınlar gibi hatta daha da bir can atarak evde beklerdi onu. Nerede isterse beklerdi. Otel odası, terminal, havaalanı... Marks kesinlikle bir tren garında buluşmak isterdi. O da daha dün aldığı Chanel çantasını kaptığı gibi giderdi oraya.
      Nilüfer: Hâkim beyler, aramayanlar sormayanlar için de bir adalet mekanizması işletmeliydi. Bu adamlar da cezalandırılmalıydı. Beklemek olmalıydı cezaları. Aramayanları bekleyen kadınlarınkinin on katı zorlu bir bekleme süreci olmalıydı. “Müebbet bekleme cezasıyla cezalandırmaya karar verdim dünyanın tüm bekletenlerini...“

      Cemile: Bana bayan demeyecek erkeklerin yaşadığı bir yer olsa dünyada! Yeraltı da olsa razıyım. Oradan birbirinden şık notlar yazarım. Hiç çıkmasam da olur yukarı. Ne de olsa yerin üstündeyken ya otobüs ya da dolmuştayım.

      Ayşe: Otuz yıl önceydi. On üç yaşında öldü Hasan. Annesine, “Ben ölürsem mezarımda yalnız bırakmayın beni. Üç gece başımda bekleyin!“ demişti. Ayşe üç gece mezarının başında, otuz yıl boyunca konakta onu bekledi. Gelmeyeceğini bilmesi tek bir an bile bir şeyi değiştirmedi. Orası tek oğlunun, Hasan'ın eviydi.

      Kadınlar üçe ayrılır: Özenli yalnızlar, çabasız yalnızlar ve de yalnız olmayanlar.

      Aşkına karşılık bulamayan bir kadın ne yapar? Deliler gibi çalışmaya başlar. Emeğinin de karşılığını alamazsa ne yapar? Beklemekten ne zaman bıkar?

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat