%30
Bir Amiralin Hapishane Günlükleri Turgay Erdağ
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786058436053
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
576
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2016-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Bir Amiralin Hapishane Günlükleri

Yazar: Turgay Erdağ
Yayınevi : Alibi Yayıncılık
40,00TL
28,00TL
%30
Satışta değil
9786058436053
626094
Bir Amiralin Hapishane Günlükleri
Bir Amiralin Hapishane Günlükleri
28.00

Şair, yazar, çevirmen, edebiyatçı ve duayen gazeteci, Sn. Ataol Behramoğlu, kitabın önsözünde; “Turgay Erdağ” ve “Bir Amiralin Hapishane Günlükleri” için şunları söylüyor;

“Balyoz adı altında ordumuza karşı işlenen cinayetin bana kazandırdığı dostlarımın başında gelen sevgili Turgay Erdağ Amiral, tutsaklık günlerinin anılarından oluşan kitabına önsöz yazmamı istediğinde, doğrusunu söylemek gerekirse beni böylesine allak bullak edecek bir kitapla karşılaşacağımı çok da tahmin etmemiştim…

Konu gereği, belgesel bir döküm bekliyordum…

Öyle olmadı…

Daha doğrusu, bir ülkede egemenliği ele geçiren güçlerin o ülkenin ordusuna karşı alçakça suikastına bire bir tanıklığın çok önemli belgelerinin yanı sıra, yazınsal ışıltısı ve felsefi derinliğiyle, benzersiz bir yapıt çıktı karşıma…

Amiral Turgay Erdağ'ı öncelikle, hem ülkemiz, hem kendisi ve tutsaklık arkadaşlarıyla yakınları bakımından, yıllar süren o sıkıntılı süreçlerin olaylarını ve izlenimlerini sıcağı sıcağına not ettiği için kutluyorum…

Böylelikle anılar, gözlemler, düşünceler, duygular, içsel yaşantılar ve bütün bunları kuşatan olgular, elle tutulurcasına, şu an yaşanıyormuşçasına, somut, etkileyici, sarsıcı bir gerçeklik kazanıyor…

Bu etkileyicilikte Turgay Erdağ'ın tartışmasız yazarlık yeteneği, bir duygu ve düşünce adamının belli ki bütün bir yaşam süresince oluşturulup biriktirilmiş gözlemleri, arayışları, özgün kişilik özellikleri apaçık görülüp duyumsanıyor…

20 Ocak 2010'da tetikçi gazetenin bir düzmece haberiyle başlayıp 19 Haziran 2014'teki tahliye kararıyla sona eren bir kâbusun öyküsünü, bu kâbusu sadece yaşamakla kalmayıp bütün bu süreçlerde çevresiyle birlikte kendi iç dünyasını da irdeleyici bir gözle izlemiş seçkin bir aydının tanıklığından okumak, gerçekçi bir roman okuyor olma duygusu yaratıyor…

Gerçekçi, evet… Fakat tıpkı gerçekçi romanlardaki gibi duygu dolu anları olan…

Babalarla çocukların kapalı görüşte, saydam bir duvarın iki yakasında karşılaşmalarının anlatıldığı anlar gibi…

Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin tahliye edildiği gün Hasdal Cezaevi avlusunda düzenlenen törenin anlatıldığı bölüm gibi…”

  • Açıklama
    • Şair, yazar, çevirmen, edebiyatçı ve duayen gazeteci, Sn. Ataol Behramoğlu, kitabın önsözünde; “Turgay Erdağ” ve “Bir Amiralin Hapishane Günlükleri” için şunları söylüyor;

      “Balyoz adı altında ordumuza karşı işlenen cinayetin bana kazandırdığı dostlarımın başında gelen sevgili Turgay Erdağ Amiral, tutsaklık günlerinin anılarından oluşan kitabına önsöz yazmamı istediğinde, doğrusunu söylemek gerekirse beni böylesine allak bullak edecek bir kitapla karşılaşacağımı çok da tahmin etmemiştim…

      Konu gereği, belgesel bir döküm bekliyordum…

      Öyle olmadı…

      Daha doğrusu, bir ülkede egemenliği ele geçiren güçlerin o ülkenin ordusuna karşı alçakça suikastına bire bir tanıklığın çok önemli belgelerinin yanı sıra, yazınsal ışıltısı ve felsefi derinliğiyle, benzersiz bir yapıt çıktı karşıma…

      Amiral Turgay Erdağ'ı öncelikle, hem ülkemiz, hem kendisi ve tutsaklık arkadaşlarıyla yakınları bakımından, yıllar süren o sıkıntılı süreçlerin olaylarını ve izlenimlerini sıcağı sıcağına not ettiği için kutluyorum…

      Böylelikle anılar, gözlemler, düşünceler, duygular, içsel yaşantılar ve bütün bunları kuşatan olgular, elle tutulurcasına, şu an yaşanıyormuşçasına, somut, etkileyici, sarsıcı bir gerçeklik kazanıyor…

      Bu etkileyicilikte Turgay Erdağ'ın tartışmasız yazarlık yeteneği, bir duygu ve düşünce adamının belli ki bütün bir yaşam süresince oluşturulup biriktirilmiş gözlemleri, arayışları, özgün kişilik özellikleri apaçık görülüp duyumsanıyor…

      20 Ocak 2010'da tetikçi gazetenin bir düzmece haberiyle başlayıp 19 Haziran 2014'teki tahliye kararıyla sona eren bir kâbusun öyküsünü, bu kâbusu sadece yaşamakla kalmayıp bütün bu süreçlerde çevresiyle birlikte kendi iç dünyasını da irdeleyici bir gözle izlemiş seçkin bir aydının tanıklığından okumak, gerçekçi bir roman okuyor olma duygusu yaratıyor…

      Gerçekçi, evet… Fakat tıpkı gerçekçi romanlardaki gibi duygu dolu anları olan…

      Babalarla çocukların kapalı görüşte, saydam bir duvarın iki yakasında karşılaşmalarının anlatıldığı anlar gibi…

      Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin tahliye edildiği gün Hasdal Cezaevi avlusunda düzenlenen törenin anlatıldığı bölüm gibi…”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat