%25
Bilince Dönüşen Zorunluluk H. Selim Açan
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257370400
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
159
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-10
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Bilince Dönüşen Zorunluluk

Yayınevi : Sel Yayıncılık
30,00TL
22,50TL
%25
Satışta değil
9786257370400
891202
Bilince Dönüşen Zorunluluk
Bilince Dönüşen Zorunluluk
22.50

Bilimsel sosyalizm öğretisinin temellerini atan Karl Marx ve Friedrich Engels, Komünist Manifesto'yu yazdıklarında Avrupa'da bir hayalet dolaşıyordu... Üretim ilişkilerinin kökten değişimine paralel yaşanan toplumsal dönüşümler ve kabaran tepki dalgasının birleşik bir Avrupa devrimiyle taçlanacağını öngörmüşlerdi.

Ancak tarihin tekerleği beklenildiği gibi dönmedi: Devrim, Ekim 1917'de Rusya'da gerçekleşti ve proletarya, nüfusun ezici çoğunluğunu köylülerin oluşturduğu geri kalmış bir tarım ülkesinde iktidarı ele geçirdi.

Yollarını el yordamıyla açmak zorunda kalan Rus komünistleri, son derece çetin geçen yılların ardından, ufukta bir Avrupa devriminin görünmediğine kanaat getirdikleri 1925 sonrasında, tek ülkede sosyalizmi inşaya yöneldiler. Bu adım, Marksist harekette yüz yılı aşkın bir süredir devam eden keskin bir saflaşmayı da beraberinde getirdi. Başlangıçta Bolşevik Parti içinde iktidar savaşımı veren kanatlar arasında yaşanan tartışma, çok geçmeden hem ideolojik mücadele sınırlarını aştı hem de enternasyonal bir nitelik kazanarak düşman kamplar üretti.

1936 ve 1956 gibi kritik dönemeçlerden geçerek 1989'da çöken SSCB deneyimi ve onun değerlendirilmesi, dünde kalan ya da kalması gereken bir olgu değildir; aksine, zihinlerde sosyalizmle özdeşleşen (ve nihayetinde yıkılan) bir tahayyülü temsil etmesi bakımından bugün hâlâ günceldir.

Kapitalizmin insanlığın ve doğanın üzerinden tüm yıkıcılığıyla geçtiği, dahası tarihsel sınırlarına dayandığı bu kesitte dahi sosyalizmin ve sınıfsız bir dünya düşü olarak komünizmin bir alternatif olarak görülmemesi, arkaik, bürokratik ve denetimden ibaret bir sistem anıştırmasının ötesine geçememesi bağlamında da günceldir.

H. Selim Açan, Sovyet deneyimini kalıplaşmış ve ezberlenmiş hatta servis edilen bilgiler ışığında değil, kuşkusuz tarafgir ancak nesnel bir değerlendirmeye tâbi tutuyor. Bugün bütün sonuçlarıyla değerlendirme ve eleştirebilme konforuna sahip olduğumuz, gurur veren başarılar kadar utanç tablolarını da içeren bir tarihi, bir gelecek projeksiyonuna dönüştürüyor.

  • Açıklama
    • Bilimsel sosyalizm öğretisinin temellerini atan Karl Marx ve Friedrich Engels, Komünist Manifesto'yu yazdıklarında Avrupa'da bir hayalet dolaşıyordu... Üretim ilişkilerinin kökten değişimine paralel yaşanan toplumsal dönüşümler ve kabaran tepki dalgasının birleşik bir Avrupa devrimiyle taçlanacağını öngörmüşlerdi.

      Ancak tarihin tekerleği beklenildiği gibi dönmedi: Devrim, Ekim 1917'de Rusya'da gerçekleşti ve proletarya, nüfusun ezici çoğunluğunu köylülerin oluşturduğu geri kalmış bir tarım ülkesinde iktidarı ele geçirdi.

      Yollarını el yordamıyla açmak zorunda kalan Rus komünistleri, son derece çetin geçen yılların ardından, ufukta bir Avrupa devriminin görünmediğine kanaat getirdikleri 1925 sonrasında, tek ülkede sosyalizmi inşaya yöneldiler. Bu adım, Marksist harekette yüz yılı aşkın bir süredir devam eden keskin bir saflaşmayı da beraberinde getirdi. Başlangıçta Bolşevik Parti içinde iktidar savaşımı veren kanatlar arasında yaşanan tartışma, çok geçmeden hem ideolojik mücadele sınırlarını aştı hem de enternasyonal bir nitelik kazanarak düşman kamplar üretti.

      1936 ve 1956 gibi kritik dönemeçlerden geçerek 1989'da çöken SSCB deneyimi ve onun değerlendirilmesi, dünde kalan ya da kalması gereken bir olgu değildir; aksine, zihinlerde sosyalizmle özdeşleşen (ve nihayetinde yıkılan) bir tahayyülü temsil etmesi bakımından bugün hâlâ günceldir.

      Kapitalizmin insanlığın ve doğanın üzerinden tüm yıkıcılığıyla geçtiği, dahası tarihsel sınırlarına dayandığı bu kesitte dahi sosyalizmin ve sınıfsız bir dünya düşü olarak komünizmin bir alternatif olarak görülmemesi, arkaik, bürokratik ve denetimden ibaret bir sistem anıştırmasının ötesine geçememesi bağlamında da günceldir.

      H. Selim Açan, Sovyet deneyimini kalıplaşmış ve ezberlenmiş hatta servis edilen bilgiler ışığında değil, kuşkusuz tarafgir ancak nesnel bir değerlendirmeye tâbi tutuyor. Bugün bütün sonuçlarıyla değerlendirme ve eleştirebilme konforuna sahip olduğumuz, gurur veren başarılar kadar utanç tablolarını da içeren bir tarihi, bir gelecek projeksiyonuna dönüştürüyor.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat