%25
Bilinçdışı Dil ve Arzu Abdurrahman Aydın
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786058447363
Boyut
13.00x19.50
Sayfa Sayısı
282
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-05
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Bilinçdışı Dil ve ArzuDilbiliminden Psikanalize Dil ve Arzunun Eklemlenişi

18,52TL
13,89TL
%25
Satışta değil
9786058447363
720806
Bilinçdışı Dil ve Arzu
Bilinçdışı Dil ve Arzu Dilbiliminden Psikanalize Dil ve Arzunun Eklemlenişi
13.89

Söz, yalnızca analizin temel ortamı olduğu için değil, hatırlamanın bilinç düzeyinde gerçekleşmesini sağladığı için de önemlidir. Hipnotik hatırlama hiç kuşkusuz geçmişin bir yeniden üretimidir; fakat bu hatırlama sözel bir temsilin dışında gerçekleşir. Oysa bir 'çok-anlamlılık' da içerse, geçmişin histerik olarak açığa çıkarılışı, açığa çıkarılan içeriğin sözel bir temsil edinmesini sağlar. Üstelik bu çok-anlamlılığın nedeni, hem İmgeselde hem de Gerçekte konumlanmış bulunan içeriğin, bu ikisi arasındaki salınımı değildir. Yalanlardan oluşması da değildir. Bunun nedeni, hakikatin sözün içindeki doğumunu sunması ve böylelikle de bizi ne doğru ne de yanlış olan gerçekle karşı karşıya getirmesidir. Hakikatin mevcut gerçekliğin içindeki açığa çıkışına tanıklık eden ve onu bu gerçeklik adına bir zemine oturtan şey ‘şimdiki söz'dür. Geçmişin, bir olayın tercih edildiği her kavşakta bir kenara bırakılmış olan güçlerine, bu gerçekliğin içinde tanıklık eden şey yalnızca sözdür. Buradaki hatırlama sorunu, artık biyolojik hafıza, kurucu mistikleştirme ya da semptomun çarpık anımsanışı meselesi değil, tarihin hatırlaması meselesidir. Psikanalizin kategorileriyle ifade edilirse, psikanalitik hatırlamada söz konusu olan gerçeklik değil, hakikattir; çünkü dolu sözün etkisi, geçmişin olumsallıklarını, onlara bir zorunluluk duyumu atfederek yeniden düzenlemektir.

  • Açıklama
    • Söz, yalnızca analizin temel ortamı olduğu için değil, hatırlamanın bilinç düzeyinde gerçekleşmesini sağladığı için de önemlidir. Hipnotik hatırlama hiç kuşkusuz geçmişin bir yeniden üretimidir; fakat bu hatırlama sözel bir temsilin dışında gerçekleşir. Oysa bir 'çok-anlamlılık' da içerse, geçmişin histerik olarak açığa çıkarılışı, açığa çıkarılan içeriğin sözel bir temsil edinmesini sağlar. Üstelik bu çok-anlamlılığın nedeni, hem İmgeselde hem de Gerçekte konumlanmış bulunan içeriğin, bu ikisi arasındaki salınımı değildir. Yalanlardan oluşması da değildir. Bunun nedeni, hakikatin sözün içindeki doğumunu sunması ve böylelikle de bizi ne doğru ne de yanlış olan gerçekle karşı karşıya getirmesidir. Hakikatin mevcut gerçekliğin içindeki açığa çıkışına tanıklık eden ve onu bu gerçeklik adına bir zemine oturtan şey ‘şimdiki söz'dür. Geçmişin, bir olayın tercih edildiği her kavşakta bir kenara bırakılmış olan güçlerine, bu gerçekliğin içinde tanıklık eden şey yalnızca sözdür. Buradaki hatırlama sorunu, artık biyolojik hafıza, kurucu mistikleştirme ya da semptomun çarpık anımsanışı meselesi değil, tarihin hatırlaması meselesidir. Psikanalizin kategorileriyle ifade edilirse, psikanalitik hatırlamada söz konusu olan gerçeklik değil, hakikattir; çünkü dolu sözün etkisi, geçmişin olumsallıklarını, onlara bir zorunluluk duyumu atfederek yeniden düzenlemektir.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat