%40
Bez Bebek Mehmet Ramazan Yurtsever
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786258075762
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
208
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2022-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Bez Bebek

68,00TL
40,80TL
%40
Satışta değil
9786258075762
899426
Bez Bebek
Bez Bebek
40.80

“…Sokağın üzerine kapkara bir matem havası ve dayanılmaz bir hüzün çökerken, dilenci kılıklı adam hiç durmadan ıssız yerlerden geçerek Suriye'ye doğru yol alıyordu.
İyice uzaklaşınca durup kızı içine attığı katırın sırtındaki heybeyi açtı.

Küçük kız; ağlamaktan ve korkudan yüzü gözü kızarmış, büyük bir şok geçiriyordu. Annesinin diktiği bez bebeğe sanki birileri elinden alacakmış gibi sıkı sıkıya sarılmıştı.

Heybe açılınca küçük kız derin derin nefes alıp hıçkırmaya başladı. Göz pınarları kurumuş, ağlamaya mecali kalmamıştı. Kolları ve elleri mosmor olmuştu.

Adam ise çok sakindi. Parmağını dudaklarına götürerek birkaç defa çocuğa sus işareti yaptı.
Cebindeki kirli mendili ıslatarak kızın yüzünü sildi. Su içirmeye çalışsa da kız hıçkırmaktan içemedi.
Başını heybeden biraz daha yukarı çıkarıp küçük bir şişedeki sıvıyı zorla kızın burnuna damlattı.
Bir müddet sonra kendinden geçip başı önüne düştü.

Dilenci kılıklı adam tekrar yola koyuldu. Gideceği yol uzundu.
Vakit geçirmeden gitmesi gerekiyordu. Bir an önce sınırı geçmesi lazımdı…"

  • Açıklama
    • “…Sokağın üzerine kapkara bir matem havası ve dayanılmaz bir hüzün çökerken, dilenci kılıklı adam hiç durmadan ıssız yerlerden geçerek Suriye'ye doğru yol alıyordu.
      İyice uzaklaşınca durup kızı içine attığı katırın sırtındaki heybeyi açtı.

      Küçük kız; ağlamaktan ve korkudan yüzü gözü kızarmış, büyük bir şok geçiriyordu. Annesinin diktiği bez bebeğe sanki birileri elinden alacakmış gibi sıkı sıkıya sarılmıştı.

      Heybe açılınca küçük kız derin derin nefes alıp hıçkırmaya başladı. Göz pınarları kurumuş, ağlamaya mecali kalmamıştı. Kolları ve elleri mosmor olmuştu.

      Adam ise çok sakindi. Parmağını dudaklarına götürerek birkaç defa çocuğa sus işareti yaptı.
      Cebindeki kirli mendili ıslatarak kızın yüzünü sildi. Su içirmeye çalışsa da kız hıçkırmaktan içemedi.
      Başını heybeden biraz daha yukarı çıkarıp küçük bir şişedeki sıvıyı zorla kızın burnuna damlattı.
      Bir müddet sonra kendinden geçip başı önüne düştü.

      Dilenci kılıklı adam tekrar yola koyuldu. Gideceği yol uzundu.
      Vakit geçirmeden gitmesi gerekiyordu. Bir an önce sınırı geçmesi lazımdı…"

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat