%15
Beşeri Coğrafyada Araştırma Yöntemleri ve Teknikler Kolektif
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786053187486
Boyut
16.00x24.00
Sayfa Sayısı
512
Basım Yeri
Ankara
Baskı
1
Basım Tarihi
2016-12
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
1. Hamur
Dili
Türkçe

Beşeri Coğrafyada Araştırma Yöntemleri ve Teknikler

72,00TL
61,20TL
%15
Satışta değil
9786053187486
654772
Beşeri Coğrafyada Araştırma Yöntemleri ve Teknikler
Beşeri Coğrafyada Araştırma Yöntemleri ve Teknikler
61.20

Eratosthenes'den (MÖ 276-194) günümüze değin geçen binlerce yıllık süreçte, coğrafya kavramına birçok anlam yüklendi ve farklı biçimlerde tanımlandı. İlk çağlarda coğrafya bilimine atfedilen yerin tasvir edilmesi veya “betimsel coğrafya” yaklaşımı, giderek daha kapsamlı ve farklı anlamlar kazanmaya başladı. Orta ve Yeni Çağ'da iktidar(lar) adına çeşitli seyahatler ve araştırmalar yapan gezginlerin “keşfettikleri yerler” hakkındaki notları, başlıca coğrafya eserlerini oluştururken, yeryüzünün bilinmeyen veya farklı bir bakış açısıyla keşfedilen bu yeni mekanları hakkındaki bilgiler; siyasi, askerî, ekonomik ve “stratejik coğrafya” analizleri açısından önemli olmuştur. Tüm bu süreçlere içkin verilerin toplanması, analiz edilmesi ve iktidarların politik yaklaşımlarına uygun şekilde hayata geçirilmesiyle, “informatik coğrafya”, mekâna yönelik yaptırımların uygulanmasında son derece önemli bir reçete olmuştur. Bu reçeteler aynı zamanda, mekâna içkin zenginliklerin analiz edilerek güçlü iktidarların politik uygulamalarına alan açmış ve daha da önemlisi, “yaptırımsal coğrafya” paradigmasının süreklilik kazanmasında etkin bir yapı olmuştur. Yaptırımsal paradigma, farklı konu ve yaklaşımlarla coğrafya disiplininin etki(lenme) alanını genişletmiştir. Büyük imparatorlukların yayılmacı politikalarından ulus devletlerin turizm seçeneklerinin hesaplanmasına, toplumsal adalet ve sınıf tartışmalarından emek gücü ve cinsiyetçi yaklaşımlara, insan davranışlarının mekânsal bağıntılarından çokkültürlülük ve birlikte yaşam seçeneklerinin tartışılmasına kadar birçok yapısal üretime alan açmıştır. Bu ve benzeri konularda ileri sürülen veya sorunsallaştırılan temaya içkin yaklaşımların dayanağı; özne-nesne ilişkiselliği üzerine bina edilir. Bu ilişkisellik boyutunun analizinde kullanılan çeşitli veriler, teknik araç-gereçler ve metodolojik yaklaşımlar ise bilim kavramını ve dolayısıyla bilimsel üretimi oluşturmaktadır.

  • Açıklama
    • Eratosthenes'den (MÖ 276-194) günümüze değin geçen binlerce yıllık süreçte, coğrafya kavramına birçok anlam yüklendi ve farklı biçimlerde tanımlandı. İlk çağlarda coğrafya bilimine atfedilen yerin tasvir edilmesi veya “betimsel coğrafya” yaklaşımı, giderek daha kapsamlı ve farklı anlamlar kazanmaya başladı. Orta ve Yeni Çağ'da iktidar(lar) adına çeşitli seyahatler ve araştırmalar yapan gezginlerin “keşfettikleri yerler” hakkındaki notları, başlıca coğrafya eserlerini oluştururken, yeryüzünün bilinmeyen veya farklı bir bakış açısıyla keşfedilen bu yeni mekanları hakkındaki bilgiler; siyasi, askerî, ekonomik ve “stratejik coğrafya” analizleri açısından önemli olmuştur. Tüm bu süreçlere içkin verilerin toplanması, analiz edilmesi ve iktidarların politik yaklaşımlarına uygun şekilde hayata geçirilmesiyle, “informatik coğrafya”, mekâna yönelik yaptırımların uygulanmasında son derece önemli bir reçete olmuştur. Bu reçeteler aynı zamanda, mekâna içkin zenginliklerin analiz edilerek güçlü iktidarların politik uygulamalarına alan açmış ve daha da önemlisi, “yaptırımsal coğrafya” paradigmasının süreklilik kazanmasında etkin bir yapı olmuştur. Yaptırımsal paradigma, farklı konu ve yaklaşımlarla coğrafya disiplininin etki(lenme) alanını genişletmiştir. Büyük imparatorlukların yayılmacı politikalarından ulus devletlerin turizm seçeneklerinin hesaplanmasına, toplumsal adalet ve sınıf tartışmalarından emek gücü ve cinsiyetçi yaklaşımlara, insan davranışlarının mekânsal bağıntılarından çokkültürlülük ve birlikte yaşam seçeneklerinin tartışılmasına kadar birçok yapısal üretime alan açmıştır. Bu ve benzeri konularda ileri sürülen veya sorunsallaştırılan temaya içkin yaklaşımların dayanağı; özne-nesne ilişkiselliği üzerine bina edilir. Bu ilişkisellik boyutunun analizinde kullanılan çeşitli veriler, teknik araç-gereçler ve metodolojik yaklaşımlar ise bilim kavramını ve dolayısıyla bilimsel üretimi oluşturmaktadır.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat