%25
Ben U Sen Yasemin Doğan
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257220644
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
208
Baskı
1
Basım Tarihi
2022-03
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Ben U SenDiyarbakır Surlarının Efsanesi

Yayınevi : Mona Kitap
42,00TL
31,50TL
%25
Satışta değil
9786257220644
905308
Ben U Sen
Ben U Sen Diyarbakır Surlarının Efsanesi
31.50

Bıçağın ucu parlar gecede…

Sesten sessiz, hayırdan habersiz Eyüp. Hali yaman, bakışları haram Eyüp. Soluğunu tutuyordu tedirgin, sonra bırakıyordu cesaretle. Emin adımlarla yürüyordu gecenin karanlığında. Başkasının sonunu kendi elleriyle getireceğini düşünüyor ancak kaderi peşinden geliyordu o sıra. Bir niyet ki içinde, sırtlan bile ondan halis kalıyordu. Şereften şerefsiz, güneşten nasipsiz, -öyle bir hal üzereydi ki- yaşayacaklarından habersiz.

Sırtını surlara dayamış, çekicini beline gelin kolu gibi dolamış, Yahya'nın atası İbrahim Usta. Pazuları taşa çalmış, soluğu havada donmuş ki üzerine kan sıçraya gecede. Arkasını dönse belki görecek ölümün ona kucağını açtığını ama görmüyor. Kendi için gecenin değil sabahın ayan olacağını bilmiyor İbrahim Usta. Bir küçeden dönse hemen, kaybetse izini, kurtulur mu feleğin başına açacağı işten?

Öyle ince adımlarla yürüyor ki dal kırılmıyor ayağının altında, öyle sessiz yürüyor ki ses duyulmuyor sesinin altında. Yüzüne sardığı poşusu utanıyor sanki ondan, bir de döşünü̈ kapatmayan gömleği. Bir süzülüyor ki gecede, gökte uçan şahin havada durmaktan usanıyor adeta. Adaletin, hele ki hükümdarın gizli eli casus Ape Süleyman. Bir heybetle sığınıyor geceye, sanki gece kıskanıyor bu heybetli cüssesini. Aman vermeksizin bir takipte gecenin eri, onurun ve şerefin evi Ape Süleyman. Adım adım takip ediyor yeri, göğü̈ ve de diğer adımları.

  • Açıklama
    • Bıçağın ucu parlar gecede…

      Sesten sessiz, hayırdan habersiz Eyüp. Hali yaman, bakışları haram Eyüp. Soluğunu tutuyordu tedirgin, sonra bırakıyordu cesaretle. Emin adımlarla yürüyordu gecenin karanlığında. Başkasının sonunu kendi elleriyle getireceğini düşünüyor ancak kaderi peşinden geliyordu o sıra. Bir niyet ki içinde, sırtlan bile ondan halis kalıyordu. Şereften şerefsiz, güneşten nasipsiz, -öyle bir hal üzereydi ki- yaşayacaklarından habersiz.

      Sırtını surlara dayamış, çekicini beline gelin kolu gibi dolamış, Yahya'nın atası İbrahim Usta. Pazuları taşa çalmış, soluğu havada donmuş ki üzerine kan sıçraya gecede. Arkasını dönse belki görecek ölümün ona kucağını açtığını ama görmüyor. Kendi için gecenin değil sabahın ayan olacağını bilmiyor İbrahim Usta. Bir küçeden dönse hemen, kaybetse izini, kurtulur mu feleğin başına açacağı işten?

      Öyle ince adımlarla yürüyor ki dal kırılmıyor ayağının altında, öyle sessiz yürüyor ki ses duyulmuyor sesinin altında. Yüzüne sardığı poşusu utanıyor sanki ondan, bir de döşünü̈ kapatmayan gömleği. Bir süzülüyor ki gecede, gökte uçan şahin havada durmaktan usanıyor adeta. Adaletin, hele ki hükümdarın gizli eli casus Ape Süleyman. Bir heybetle sığınıyor geceye, sanki gece kıskanıyor bu heybetli cüssesini. Aman vermeksizin bir takipte gecenin eri, onurun ve şerefin evi Ape Süleyman. Adım adım takip ediyor yeri, göğü̈ ve de diğer adımları.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat