%45
Bediüzzaman Said Nursi %15 indirimli Halil Dülgâr
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786051003788
Boyut
17.00x24.00
Sayfa Sayısı
184
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2012
Kapak Türü
Ciltli
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Bediüzzaman Said Nursi (Ciltli)

35,00TL
19,25TL
%45
Satışta değil
9786051003788
478853
Bediüzzaman Said Nursi (Ciltli)
Bediüzzaman Said Nursi (Ciltli)
19.25
Bediüzzaman Said Nursi'nin çağımıza damga vuran büyük bir mütefekkir olduğu inkâr edilemez bir gerçektir. Zira 1926 yılında Isparta'nın kuş uçmaz kervan geçmez bir nahiyesine sürgün olarak gönderildiği günlerde, yazacağı eserlerin yeryüzünün en uzak köşelerine ulaşacağını hiç kimse tahmin edemezdi. Şartlar son derece elverişsiz olduğu hâlde "Kur'an'ın sönmez ve söndürülemez bir güneş olduğunu ispat etmek" diye ifade ettiği davasından bir an bile vazgeçmeyi düşünmedi. Onu yanlış anlayanlar iftira kampanyalarıyla mahkemelerin evhamını tahrik etmeleri sonucu bahtına düşen sürgünler, hapishaneler "Çekmediğim cefa, görmediğim eza kalmadı" dedirtse de yolundan döndüremedi. Peygamberlerin davası olan Allah dinine hizmet etmeyi gaye edinen Said Nursi "Ben cemiyetin iman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ân'ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa, Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin imanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur." sözleriyle davasına ne derece ciddiyet ve sadakatle bağlı olduğunu ifade etmiştir. Elinizdeki kitap günümüz insanının cazibe merkezi olmayı başarabilmiş bu şahsiyeti, biyografik şekilde anlatarak daha yakından tanımanıza fırsat sunmaktadır.
  • Açıklama
    • Bediüzzaman Said Nursi'nin çağımıza damga vuran büyük bir mütefekkir olduğu inkâr edilemez bir gerçektir. Zira 1926 yılında Isparta'nın kuş uçmaz kervan geçmez bir nahiyesine sürgün olarak gönderildiği günlerde, yazacağı eserlerin yeryüzünün en uzak köşelerine ulaşacağını hiç kimse tahmin edemezdi. Şartlar son derece elverişsiz olduğu hâlde "Kur'an'ın sönmez ve söndürülemez bir güneş olduğunu ispat etmek" diye ifade ettiği davasından bir an bile vazgeçmeyi düşünmedi. Onu yanlış anlayanlar iftira kampanyalarıyla mahkemelerin evhamını tahrik etmeleri sonucu bahtına düşen sürgünler, hapishaneler "Çekmediğim cefa, görmediğim eza kalmadı" dedirtse de yolundan döndüremedi. Peygamberlerin davası olan Allah dinine hizmet etmeyi gaye edinen Said Nursi "Ben cemiyetin iman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ân'ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa, Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin imanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur." sözleriyle davasına ne derece ciddiyet ve sadakatle bağlı olduğunu ifade etmiştir. Elinizdeki kitap günümüz insanının cazibe merkezi olmayı başarabilmiş bu şahsiyeti, biyografik şekilde anlatarak daha yakından tanımanıza fırsat sunmaktadır.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat