%30
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789755397894
Boyut
14.00x22.00
Sayfa Sayısı
368
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2014-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Azınlıklar, Ötekiler ve Medya

Yazar: Derleme
Yayınevi : Ayrıntı Yayınları
34,00TL
23,80TL
%30
Satışta değil
9789755397894
538033
Azınlıklar, Ötekiler ve Medya
Azınlıklar, Ötekiler ve Medya
23.80

İnsan kendi kendisinin karşısındayken, onun karşısında olan "öteki"dir.

- K. Marx

Özne "öteki" üzerinden kendisini tanımlar, özne için "öteki" vazgeçilmezdir, varoluşunu tanımlaya-bilmesinin zorunlu koşuludur. Toplumsal anlamda bir yapının kendini tanımlayabilmesi için de "öte-ki"ne ihtiyacı vardır ve "öteki" olmadan kendi konumunu belirleyemez. Örneğin, milliyetçiliğin var olması için bir düşmana ihtiyacı vardır. "Öteki" bir halk, inanç, düşünce ya da farklı olan herhangi bir grup olabilir.

Türkiye'de Ermeniler, Rumlar, Kürtler, Gürcüler, Lazlar, Çerkesler, Süryaniler, Keldaniler, Yahudiler, Araplar, Romanlar, Aleviler, Hıristiyanlar, LGBT bireyler, sosyalistler, komünistler, anarşistler ve daha birçok etnik topluluk, inanç ve düşünce topluluğu "öteki"dir.

Kuruluşundan bu yana Türkiye Cumhuriyeti "Türk-Sünni" çoğunluğun dışındakileri ötekileştirmiş, sürekli ve sistemli bir devlet politikasıyla onları tehdit olarak görmüştür. Bu tehdit unsurları bazı dönemlerde hedef haline getirilmiş ve sonucunda kanlı olaylar yaşanmıştır. Bu bağlamda medya toplumsal anlamda egemen ideolojinin her gün yeniden üretildiği ve hegemonyanın sağlamlaştırıldığı bir mecra olarak önemli bir görevi yerine getirmektedir. Hrant Dink'in öldürülmesi, medya ve bazı odaklar tarafından hedef gösterilen "öteki-gazeteci"nin, devletin içinde bulunduğu bir örgütlenme tarafından bertaraf edilmesidir. Yani Hrant'ın katledilmesi "öteki"nin başına gelebilecek normal bir olaydır bu topraklarda.

"Öteki"leri ve onların medyayla ilişkilerini ele alan bu kitap, Hasan Cemal'in yazısında belirttiği üzere, "demokrasiye, özgürlüğe, farklılığa, çoğulculuğa, hukukun üstünlüğüne, Müslümanlara, Kürtlere, Alevilere, Müslüman olmayanlara çekilen duvarlar"da bir nebze olsun gökyüzü görebileceğimiz gedikler açma umuduyla yazılmıştır. Bu umut, nefret söyleminin toplumda ve medyada egemen olmadığı bir Türkiye'de, herkesin özgürce "kendi" olabilmesi umududur.

  • Açıklama
    • İnsan kendi kendisinin karşısındayken, onun karşısında olan "öteki"dir.

      - K. Marx

      Özne "öteki" üzerinden kendisini tanımlar, özne için "öteki" vazgeçilmezdir, varoluşunu tanımlaya-bilmesinin zorunlu koşuludur. Toplumsal anlamda bir yapının kendini tanımlayabilmesi için de "öte-ki"ne ihtiyacı vardır ve "öteki" olmadan kendi konumunu belirleyemez. Örneğin, milliyetçiliğin var olması için bir düşmana ihtiyacı vardır. "Öteki" bir halk, inanç, düşünce ya da farklı olan herhangi bir grup olabilir.

      Türkiye'de Ermeniler, Rumlar, Kürtler, Gürcüler, Lazlar, Çerkesler, Süryaniler, Keldaniler, Yahudiler, Araplar, Romanlar, Aleviler, Hıristiyanlar, LGBT bireyler, sosyalistler, komünistler, anarşistler ve daha birçok etnik topluluk, inanç ve düşünce topluluğu "öteki"dir.

      Kuruluşundan bu yana Türkiye Cumhuriyeti "Türk-Sünni" çoğunluğun dışındakileri ötekileştirmiş, sürekli ve sistemli bir devlet politikasıyla onları tehdit olarak görmüştür. Bu tehdit unsurları bazı dönemlerde hedef haline getirilmiş ve sonucunda kanlı olaylar yaşanmıştır. Bu bağlamda medya toplumsal anlamda egemen ideolojinin her gün yeniden üretildiği ve hegemonyanın sağlamlaştırıldığı bir mecra olarak önemli bir görevi yerine getirmektedir. Hrant Dink'in öldürülmesi, medya ve bazı odaklar tarafından hedef gösterilen "öteki-gazeteci"nin, devletin içinde bulunduğu bir örgütlenme tarafından bertaraf edilmesidir. Yani Hrant'ın katledilmesi "öteki"nin başına gelebilecek normal bir olaydır bu topraklarda.

      "Öteki"leri ve onların medyayla ilişkilerini ele alan bu kitap, Hasan Cemal'in yazısında belirttiği üzere, "demokrasiye, özgürlüğe, farklılığa, çoğulculuğa, hukukun üstünlüğüne, Müslümanlara, Kürtlere, Alevilere, Müslüman olmayanlara çekilen duvarlar"da bir nebze olsun gökyüzü görebileceğimiz gedikler açma umuduyla yazılmıştır. Bu umut, nefret söyleminin toplumda ve medyada egemen olmadığı bir Türkiye'de, herkesin özgürce "kendi" olabilmesi umududur.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat