%25
Frida Kahlo Rauda Jamis
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789752890237
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
304
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
40
Basım Tarihi
2021-09
Çeviren
Hülya Uğur Tanrıöver
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
Frida Kahlo Presses de la Renaissance, 1986

Aşk ve Acı: Frida KahloUnutulmayan Kadınlar

Yazar: Rauda Jamis
Yayınevi : Everest Yayınları
60,00TL
45,00TL
%25
Satışta değil
9789752890237
371292
Aşk ve Acı: Frida Kahlo
Aşk ve Acı: Frida Kahlo Unutulmayan Kadınlar
45.00

20. yüzyılın popüler ikonlarından ressam, devrimci ve feminist Frida Kahlo'nun eserleri sürrealist olarak tanımlansa da kendisi bu tanımı, “Ben sürrealist bir ressam değilim. Asla hayallerimi resimlemedim. Yalnızca kendi gerçeğimi resimledim” diyerek reddetti. Sanat tarihinde ilk kez bir kadın, yalınlığı ve sakinliği acımasız denebilecek bir içtenlik ve “rahatsız edicilik”le dile getirdi.

Tablolarının birçoğunda kendi yüzünden yola çıkan Frida'nın yaşamöyküsü bize, Carol Hanisch'in kült olmuş “kişisel olan politiktir” mottosunun ne demek olduğunu anlatır. Çünkü o ruhunu kattığı Meksika devrimini doğum günü ilan eden bir marjinal, hiç doğmamış oğluna isim koyup onunla düşlerinde konuşan bir hayalperest, aldatılan kadın imajına da topluma direndi¤i gibi direnen bir savaşçı, tekerlekli sandalyeye mahkûm olduğunda bile ne sanatından ne de hayatından vazgeçmiş, tersine onları daha da yüceltmiş kutsal bir mücadeleci ve Diego Rivera ile yaşadığı aşkta, “senin sevmediklerini de sevdim ben” diyen taraftır.

Durmaksızın ötekileştirilen hayatında kaderine razı olmayı değil, efsane olmayı seçen Frida, ölümü de yaşamı gibi başında çiçeklerle ve her zamanki güzelliğiyle karşılamıştır.

“Bir ressam olarak Frida, Diego'ya hiçbir şey borçlu değildi, yani Diego hiçbir zaman onun hocası olmadı, asla bir resmini düzeltmedi demek istiyorum. Hatta pek çok konuda tersi geçerliydi, çünkü Frida'nın onun üzerinde ahlaksal ve sanatsal olarak güçlü bir otoritesi vardı.”

- Alejandro Gomez

  • Açıklama
    • 20. yüzyılın popüler ikonlarından ressam, devrimci ve feminist Frida Kahlo'nun eserleri sürrealist olarak tanımlansa da kendisi bu tanımı, “Ben sürrealist bir ressam değilim. Asla hayallerimi resimlemedim. Yalnızca kendi gerçeğimi resimledim” diyerek reddetti. Sanat tarihinde ilk kez bir kadın, yalınlığı ve sakinliği acımasız denebilecek bir içtenlik ve “rahatsız edicilik”le dile getirdi.

      Tablolarının birçoğunda kendi yüzünden yola çıkan Frida'nın yaşamöyküsü bize, Carol Hanisch'in kült olmuş “kişisel olan politiktir” mottosunun ne demek olduğunu anlatır. Çünkü o ruhunu kattığı Meksika devrimini doğum günü ilan eden bir marjinal, hiç doğmamış oğluna isim koyup onunla düşlerinde konuşan bir hayalperest, aldatılan kadın imajına da topluma direndi¤i gibi direnen bir savaşçı, tekerlekli sandalyeye mahkûm olduğunda bile ne sanatından ne de hayatından vazgeçmiş, tersine onları daha da yüceltmiş kutsal bir mücadeleci ve Diego Rivera ile yaşadığı aşkta, “senin sevmediklerini de sevdim ben” diyen taraftır.

      Durmaksızın ötekileştirilen hayatında kaderine razı olmayı değil, efsane olmayı seçen Frida, ölümü de yaşamı gibi başında çiçeklerle ve her zamanki güzelliğiyle karşılamıştır.

      “Bir ressam olarak Frida, Diego'ya hiçbir şey borçlu değildi, yani Diego hiçbir zaman onun hocası olmadı, asla bir resmini düzeltmedi demek istiyorum. Hatta pek çok konuda tersi geçerliydi, çünkü Frida'nın onun üzerinde ahlaksal ve sanatsal olarak güçlü bir otoritesi vardı.”

      - Alejandro Gomez

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat