%20
Arap Kızı Camdan Bakıyor Ümit Bayazoğlu
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257460118
Boyut
13.00x19.00
Sayfa Sayısı
176
Baskı
1
Basım Tarihi
2022-05
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Arap Kızı Camdan BakıyorTürkiye'nin “Siyah”ları

55,00TL
44,00TL
%20
Satışta değil
9786257460118
908432
Arap Kızı Camdan Bakıyor
Arap Kızı Camdan Bakıyor Türkiye'nin “Siyah”ları
44.00

Yazarlık hayatında daima gölgede kalana odaklanan Ümit Bayazoğlu'ndan tarihte kaldığı sanılan bir fenomene ezber bozan bir bakış. Bayazoğlu, üzerinde yaşadığımız toprakların “zenci”lerine odaklanıyor bu kez. Köle ticaretinden harem ağalarına, hadım ameliyatından ev içi hizmete koşulan “Arap kızı”na, edebiyatın siyahlarından folklordaki “zenci” imgesine uzanan yoğun, şaşırtıcı ve öğretici bir metin. Türkçenin “büyük” yazarlarının, hatta önemli bilim insanlarının meseleye bakışındaki çarpıklığı görünce hayret etmeden duramıyor insan. Oysa “Onlar” vardılar ve buradaydılar. Şimdi yeniden hatırlamaya başlayabiliriz.

Çocukluğumun geçtiği kasabada gördüm onu ilk. Uzun, ince, kıvırcık saçlıydı. Londra asfaltına kum ve çakıl çeken onlarca kamyondan birinde şofördü. Kasabanın yokuşundan o yaz her gün tozu dumana katarak geldi gitti. Kamyonuyla ne zaman geçse, ahali sokağa dökülürdü. Kocaman adamlar bile işi gücü bırakır, ardından “Haydi Arap!” diye bağırır, ıslık çalarlardı. Sonra tuhaf bir şey oldu: “Arap” 30 Ağustos'ta kamyonun kasasına sağlı sollu iki bayrak asmış halde geçti kasabadan. Herkes şaşırdı, bu defa “Bravo Arap!” diye bağırdılar, bir alkış tufanı koptu. Bir daha ona sataşmadılar.

  • Açıklama
    • Yazarlık hayatında daima gölgede kalana odaklanan Ümit Bayazoğlu'ndan tarihte kaldığı sanılan bir fenomene ezber bozan bir bakış. Bayazoğlu, üzerinde yaşadığımız toprakların “zenci”lerine odaklanıyor bu kez. Köle ticaretinden harem ağalarına, hadım ameliyatından ev içi hizmete koşulan “Arap kızı”na, edebiyatın siyahlarından folklordaki “zenci” imgesine uzanan yoğun, şaşırtıcı ve öğretici bir metin. Türkçenin “büyük” yazarlarının, hatta önemli bilim insanlarının meseleye bakışındaki çarpıklığı görünce hayret etmeden duramıyor insan. Oysa “Onlar” vardılar ve buradaydılar. Şimdi yeniden hatırlamaya başlayabiliriz.

      Çocukluğumun geçtiği kasabada gördüm onu ilk. Uzun, ince, kıvırcık saçlıydı. Londra asfaltına kum ve çakıl çeken onlarca kamyondan birinde şofördü. Kasabanın yokuşundan o yaz her gün tozu dumana katarak geldi gitti. Kamyonuyla ne zaman geçse, ahali sokağa dökülürdü. Kocaman adamlar bile işi gücü bırakır, ardından “Haydi Arap!” diye bağırır, ıslık çalarlardı. Sonra tuhaf bir şey oldu: “Arap” 30 Ağustos'ta kamyonun kasasına sağlı sollu iki bayrak asmış halde geçti kasabadan. Herkes şaşırdı, bu defa “Bravo Arap!” diye bağırdılar, bir alkış tufanı koptu. Bir daha ona sataşmadılar.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat