%25
Antakya Şiirinin Dört Ustası Edip Yeşil
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786057001818
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
96
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Antakya Şiirinin Dört UstasıSüleyman Okay, Ali Yüce, Sabahattin Yalkın, Süleyman El-İsa

Yazar: Edip Yeşil
Yayınevi : Ütopya Yayınevi
25,00TL
18,75TL
%25
Satışta değil
9786057001818
884054
Antakya Şiirinin Dört Ustası
Antakya Şiirinin Dört Ustası Süleyman Okay, Ali Yüce, Sabahattin Yalkın, Süleyman El-İsa
18.75

“‘İnsan yaşadığı yere benzer' demiş Cansever. Şüphesiz ki sanatçı gıdasını, yaşadığı coğrafyadan alır. Beslendiği mitlere, hikâyelere, anlatılara, içinde yaşadığı kültürel ortama zamanla o kadar benzemeye başlar ki, iç içe olur ve giderek onlara dönüşür. Bu diyalektik süreçte kendini yeniden üreterek yaşadığı coğrafyanın dili, kültürü, sesi, nefesi, gözü kulağı olur. İbn-i Haldun'un ‘coğrafya kaderdir' söylemini tersyüz ederek ‘kader'ini değiştirmeye yönelir.”

İşte Antakya'da dünyaya gelip, yerel dilin motiflerini-dokusunu bozmadan, evrensel dile varan dört şair, Süleyman El-İsa, Ali YÜCE, Süleyman OKAY ve Sabahattin YALKIN, tam da Edip Yeşil'in yukarıda betimlediği gibi yaşadıkları coğrafyanın makûs talihini iyiye-güzele doğru değiştirmeye adadılar hayatlarını. “Edebiyat kamunun vicdanıdır” deyip resmi tarihin yerine “gerçek tarihin” yazılımına katkı sundular. Biteviye öğrendiler ve öğrendiklerini öğrettiler. Bıkmadan, ellerinin yanması pahasına eğilip aldılar yol boyunca ayaklarına takılan “acı taşları”nı. Kimi zaman etraflarına örülen makro ve mikro iktidar duvarlarının onları yalnızlaştırmasına göğüs gerdiler ve tabulara dokundular. Kimi zaman kavga, kimi zaman da aşk dediler.

Yazdılar, konuştular, yazdılar...
Bu hayatlar tanınmayı, bu şiirler okunmayı ve yarına kalmayı hak ediyor...
Adil Okay

  • Açıklama
    • “‘İnsan yaşadığı yere benzer' demiş Cansever. Şüphesiz ki sanatçı gıdasını, yaşadığı coğrafyadan alır. Beslendiği mitlere, hikâyelere, anlatılara, içinde yaşadığı kültürel ortama zamanla o kadar benzemeye başlar ki, iç içe olur ve giderek onlara dönüşür. Bu diyalektik süreçte kendini yeniden üreterek yaşadığı coğrafyanın dili, kültürü, sesi, nefesi, gözü kulağı olur. İbn-i Haldun'un ‘coğrafya kaderdir' söylemini tersyüz ederek ‘kader'ini değiştirmeye yönelir.”

      İşte Antakya'da dünyaya gelip, yerel dilin motiflerini-dokusunu bozmadan, evrensel dile varan dört şair, Süleyman El-İsa, Ali YÜCE, Süleyman OKAY ve Sabahattin YALKIN, tam da Edip Yeşil'in yukarıda betimlediği gibi yaşadıkları coğrafyanın makûs talihini iyiye-güzele doğru değiştirmeye adadılar hayatlarını. “Edebiyat kamunun vicdanıdır” deyip resmi tarihin yerine “gerçek tarihin” yazılımına katkı sundular. Biteviye öğrendiler ve öğrendiklerini öğrettiler. Bıkmadan, ellerinin yanması pahasına eğilip aldılar yol boyunca ayaklarına takılan “acı taşları”nı. Kimi zaman etraflarına örülen makro ve mikro iktidar duvarlarının onları yalnızlaştırmasına göğüs gerdiler ve tabulara dokundular. Kimi zaman kavga, kimi zaman da aşk dediler.

      Yazdılar, konuştular, yazdılar...
      Bu hayatlar tanınmayı, bu şiirler okunmayı ve yarına kalmayı hak ediyor...
      Adil Okay

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat