Alevi ve Bektaşi Gerçeği %15 indirimli Kutluay Erdoğan
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789752552845
Boyut
135-215
Sayfa Sayısı
318
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2011
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2.Hamur
Dili
Türkçe

Alevi ve Bektaşi Gerçeği

22,00TL
Satışta değil
9789752552845
486261
Alevi ve Bektaşi Gerçeği
Alevi ve Bektaşi Gerçeği
22.00
Alevilik ve onunla örtüşen Bektaşilik hakkında yazı yazabilmek için o yörelerle ilgili sosyal yapıyı çok iyi bilmek ve bu durumu sosyolojik açıdan ele alıp değerlendirmek lazım gelir.İslamiyetin ilk yıllarında Peygamberimizin ölümü sonucu ortaya çıkan ayrılık siyasidir ve ideolojiktir. Çünkü İslamiyetin doğduğu yöredeki sosyal yapı aynıdır

...Bugün Türk halkı inançları ile birlikte dilini muhafaza ediyorsa,bunu Asyada Hoca Ahmet Yeseviye Anadoluda Hacı Bektaş Veliye ve Yunus Emre gibi dervişlere borçludurlar.Alevilik adı altında Anadolulaşan Türk, Müslümanlığı kabul etmiş ve töresel özellikleri ile yorumlamıştır.O halde Alevilik ve Bektaşilik konularında araştırma yapacak kimselerin öncelikle Aleviliğin nasıl geliştiğini, hangi dinlerin ve inançların etkisinde kaldığını, özünü kaybetmeden İslamiyeti nasıl kabul ettiğini incelemelidirler. Çünkü Alevilik ve Bektaşiliğin tarihsel yapısı anlaşılmadan, bu inançlara etki eden dinler ve akımlar göz önünde bulundurulmadan yazmak büyük noksanlıkları beraberinde getirir. Bu nedenle Alevilik gelişirken, töresel özelliklerini muhafaza ederek diğer dinlerin inançların etkisinde de kalmıştır. Etkisinde kalınan inançlara ağırlık verilerek;Alevilik kültürdür,İslam dışıdır,Yaşam biçimidir demek yanlış olur. Bazı yazarlar da Marksın ideolojisi ile açıklamaya çalışmaktadırlar. Kürt Milliyetçiliğini savunan yazarlar da Mezopotamya menşelidir diyerek sapkın ideolojilerden; Karmatilerle, Babek ve Mezdekle ilişkili olduğu iddiasındadırlar.Özellikle Alevi Türkmenlerin asırlardır kutladıkları Nevruz Bayramına

Şafii Kürtler sahip çıkarak başkaldırı olarak istismar etmektedirler
  • Açıklama
    • Alevilik ve onunla örtüşen Bektaşilik hakkında yazı yazabilmek için o yörelerle ilgili sosyal yapıyı çok iyi bilmek ve bu durumu sosyolojik açıdan ele alıp değerlendirmek lazım gelir.İslamiyetin ilk yıllarında Peygamberimizin ölümü sonucu ortaya çıkan ayrılık siyasidir ve ideolojiktir. Çünkü İslamiyetin doğduğu yöredeki sosyal yapı aynıdır

      ...Bugün Türk halkı inançları ile birlikte dilini muhafaza ediyorsa,bunu Asyada Hoca Ahmet Yeseviye Anadoluda Hacı Bektaş Veliye ve Yunus Emre gibi dervişlere borçludurlar.Alevilik adı altında Anadolulaşan Türk, Müslümanlığı kabul etmiş ve töresel özellikleri ile yorumlamıştır.O halde Alevilik ve Bektaşilik konularında araştırma yapacak kimselerin öncelikle Aleviliğin nasıl geliştiğini, hangi dinlerin ve inançların etkisinde kaldığını, özünü kaybetmeden İslamiyeti nasıl kabul ettiğini incelemelidirler. Çünkü Alevilik ve Bektaşiliğin tarihsel yapısı anlaşılmadan, bu inançlara etki eden dinler ve akımlar göz önünde bulundurulmadan yazmak büyük noksanlıkları beraberinde getirir. Bu nedenle Alevilik gelişirken, töresel özelliklerini muhafaza ederek diğer dinlerin inançların etkisinde de kalmıştır. Etkisinde kalınan inançlara ağırlık verilerek;Alevilik kültürdür,İslam dışıdır,Yaşam biçimidir demek yanlış olur. Bazı yazarlar da Marksın ideolojisi ile açıklamaya çalışmaktadırlar. Kürt Milliyetçiliğini savunan yazarlar da Mezopotamya menşelidir diyerek sapkın ideolojilerden; Karmatilerle, Babek ve Mezdekle ilişkili olduğu iddiasındadırlar.Özellikle Alevi Türkmenlerin asırlardır kutladıkları Nevruz Bayramına

      Şafii Kürtler sahip çıkarak başkaldırı olarak istismar etmektedirler
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat