%35
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789756335543
Boyut
16.50x23.50
Sayfa Sayısı
600
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
3
Basım Tarihi
2020-12
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

AkifnameMehmet Akif Ersoy

110,00TL
71,50TL
%35
Satışta değil
9789756335543
436350
Akifname
Akifname Mehmet Akif Ersoy
71.50

Önceden hazırlandığı halde Yayını en sona kalan Hasan Basri Çantay'ın Akifnâme'si; Eşref Edip'in (2 cilt) ve Midhad Cemal'in Mehmet Akif'leri; bu dört büyük cilt, Akif hakkında bugün en temel kaynaklarımız arasında sayılırlar. Dolayısıyla bu dört cilt, Akif konusunda yapılacak her türlü çalışmalar için, sağlam birer hazine değerindedirler. Kaldı ki bu husus, bugünden geriye bakarak çıkarılan bir sonuç olmayıp, daha 1939 şartlarında farkına varılmış bir kaziyye hükmündedir.

Rahmetli Osman Nuri Ergin ise bir yazısında,bu çalışmaların her birini, birer “irfan abidesi” olarak telâkki eder. Sonra da bunları, Mehmet Akif'in Edirnekapı'daki mezarının başına, dört sütun hâlinde diker.

Merhum Nurettin Topçu'nun; “Edebiyat ve sanat tarihimizde Akif'in yeri, derinlikte Yunus'ların ayakucunda ise de, azametle parlaklıkta Fuzûlî'lerle Sinan'ların başucundadır. Akif, yalnız yirminci asrın Müslüman-Türk şairi değil, dokuz yüz yıllık tarihimizin en yükseklerde duran terennümcüsüdür. O koca bir tarihin türbedârıdır.” Diye anlatmaya çalıştığı

Akifname bir yönüyle Mehmet Akif'e dair hatıraları, bir yönüyle de Akif'i tanıyan, seven, sevmeyen geniş bir çevrenin intibâlarını ihtiva eder. Ayrıca eser, Hasan Basri Çantay gibi âlim bir kişiliğin şahitlik ettiği, fakat kırılmalar şeklinde devam eden uzun bir dönemin de aynası mesabesindedir.

  • Açıklama
    • Önceden hazırlandığı halde Yayını en sona kalan Hasan Basri Çantay'ın Akifnâme'si; Eşref Edip'in (2 cilt) ve Midhad Cemal'in Mehmet Akif'leri; bu dört büyük cilt, Akif hakkında bugün en temel kaynaklarımız arasında sayılırlar. Dolayısıyla bu dört cilt, Akif konusunda yapılacak her türlü çalışmalar için, sağlam birer hazine değerindedirler. Kaldı ki bu husus, bugünden geriye bakarak çıkarılan bir sonuç olmayıp, daha 1939 şartlarında farkına varılmış bir kaziyye hükmündedir.

      Rahmetli Osman Nuri Ergin ise bir yazısında,bu çalışmaların her birini, birer “irfan abidesi” olarak telâkki eder. Sonra da bunları, Mehmet Akif'in Edirnekapı'daki mezarının başına, dört sütun hâlinde diker.

      Merhum Nurettin Topçu'nun; “Edebiyat ve sanat tarihimizde Akif'in yeri, derinlikte Yunus'ların ayakucunda ise de, azametle parlaklıkta Fuzûlî'lerle Sinan'ların başucundadır. Akif, yalnız yirminci asrın Müslüman-Türk şairi değil, dokuz yüz yıllık tarihimizin en yükseklerde duran terennümcüsüdür. O koca bir tarihin türbedârıdır.” Diye anlatmaya çalıştığı

      Akifname bir yönüyle Mehmet Akif'e dair hatıraları, bir yönüyle de Akif'i tanıyan, seven, sevmeyen geniş bir çevrenin intibâlarını ihtiva eder. Ayrıca eser, Hasan Basri Çantay gibi âlim bir kişiliğin şahitlik ettiği, fakat kırılmalar şeklinde devam eden uzun bir dönemin de aynası mesabesindedir.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat