%40
Ahıska Sürgünleri Gevher Demirkaya
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786052493847
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
402
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2019-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Ahıska Sürgünleri

Yayınevi : Dorlion Yayınevi
45,00TL
27,00TL
%40
Satışta değil
9786052493847
783972
Ahıska Sürgünleri
Ahıska Sürgünleri
27.00

Zeynep'in hayalinde 1944'ün o kara kasım günü canlandı. Hayvanlar gibi tahta vagonlara tıkılmışlardı. Tekerlekler takırdadıkça, tahta vagon tahtaları da çıtırdıyordu. Şurada burada ölülerini atarak, haftalarca yol almışlardı. Gözlerini kapattı, başını sağa sola salladı, hayallerin gözünün önünden gitmesi çok zordu. Bundan sonra ne, ne kadar yaşasa da o uğursuz salı gününü hafızasından silip atamayacaktı.

O gün sahipsiz kalan köpeklerin uluyuşları, sağılmadan kalan ineklerin böğürmeleri bütün vadiyi dolduruyordu. İnsanların meydana toplanması gün boyu sürdüğünden, pişmekte olan yemeklerin ocakta kalması, kaynatılmak için ateşe konan sütlerin taşıp dökülmesi az evde görülmemişti.

Şafak vaktiydi. Pencerenin dışında köyler, kasabalar, şehirler geride kalıyordu. Yaz şafağında yıldızlar hâlâ parlıyordu. Şimdi de düşünceleri başka taraflara kaydı. Nereye gidiyorlardı ve Bakü de onları neler bekliyordu. Yoksa onlar da bizleri “Vatan haini kulak” diye dışlayacaklar mıydı?” sorusu beynini oyuyordu.

  • Açıklama
    • Zeynep'in hayalinde 1944'ün o kara kasım günü canlandı. Hayvanlar gibi tahta vagonlara tıkılmışlardı. Tekerlekler takırdadıkça, tahta vagon tahtaları da çıtırdıyordu. Şurada burada ölülerini atarak, haftalarca yol almışlardı. Gözlerini kapattı, başını sağa sola salladı, hayallerin gözünün önünden gitmesi çok zordu. Bundan sonra ne, ne kadar yaşasa da o uğursuz salı gününü hafızasından silip atamayacaktı.

      O gün sahipsiz kalan köpeklerin uluyuşları, sağılmadan kalan ineklerin böğürmeleri bütün vadiyi dolduruyordu. İnsanların meydana toplanması gün boyu sürdüğünden, pişmekte olan yemeklerin ocakta kalması, kaynatılmak için ateşe konan sütlerin taşıp dökülmesi az evde görülmemişti.

      Şafak vaktiydi. Pencerenin dışında köyler, kasabalar, şehirler geride kalıyordu. Yaz şafağında yıldızlar hâlâ parlıyordu. Şimdi de düşünceleri başka taraflara kaydı. Nereye gidiyorlardı ve Bakü de onları neler bekliyordu. Yoksa onlar da bizleri “Vatan haini kulak” diye dışlayacaklar mıydı?” sorusu beynini oyuyordu.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat