%35
Adalet Komşumuzun Kızı Değildi Ertem Türker
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786052962954
Boyut
16.50x19.50
Sayfa Sayısı
816
Baskı
1
Basım Tarihi
2017
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Adalet Komşumuzun Kızı Değildi

Yazar: Ertem Türker
Yayınevi : Cinius Yayınları
245,00TL
159,25TL
%35
Satışta değil
9786052962954
763525
Adalet Komşumuzun Kızı Değildi
Adalet Komşumuzun Kızı Değildi
159.25

Anılarımı yazmaya kendimi zorunlu hissettim. Zira oldum olası, bir şeyler yaşamış insanlara yazmalarını önermiştim. Ne yazık ki, toplumumuz “Anı” yazma alışkanlığını henüz tam olarak benimseyemedi.

Oysa bu kültürün gelişmesi, tarihçilerimizi resmi belgelere bağımlı kalmaktan kurtaracak, bir ulusun gerçek tarihini yazmada büyük kolaylık sağlayacaktır.

Bu türün en zayıf tarafı yazarını ön plana çıkarmasıdır. Esasen bu da, “işin doğası” gereğidir. Anı sahibi ne denli objektif olursa olsun, bu zafiyet belli oranda hep vardır. Bir de günlük tutulmamışsa, yanılgı payının büyük olması.

Ben de günlük tutmayanlardanım. O nedenle yanılgılarım olmuştur, mutlaka olmuştur. Ama belirtmeliyim ki, yaşanmış önemli olayların özetini zamanında kaydettim ve önemli gördüğüm konuşmaları bire bir not ettim. Bir de bunlara ilişkin resmi belgelerden ve gazete kupürlerinden bir arşiv oluşturdum.

“Kendini övmüş” tenkidinden kurtulmak için zaman zaman alçakgönüllülük göstermeye çalıştımsa da, Muhsin Ertuğrul'un sözünü de gözden ırak tutmadım. O öyle der; “Fazla tevazu göstermeyin. İnanırlar”.

Bir başka sözü de beğenirim; “Tevazuun aşırısı, gururun arka kapısından girmektir”.

Bu ikisinin ortasını bulmaya çalıştım. Ayrıca, “Ön plana çıkıyorum” endişesiyle, bazı yerlerden kendimi dışlasaydım, gerçeği sizinle tam paylaşmamış olacaktım.

Kitapta sık tekrarlar göreceksiniz; “Buna kargalar bile güler” gibi. Amacım kitabı atlayarak okuyanlara, okudukları bölümün mesajını verebilmeye yöneliktir. Belki de, kelime ve deyim yetersizliği.

  • Açıklama
    • Anılarımı yazmaya kendimi zorunlu hissettim. Zira oldum olası, bir şeyler yaşamış insanlara yazmalarını önermiştim. Ne yazık ki, toplumumuz “Anı” yazma alışkanlığını henüz tam olarak benimseyemedi.

      Oysa bu kültürün gelişmesi, tarihçilerimizi resmi belgelere bağımlı kalmaktan kurtaracak, bir ulusun gerçek tarihini yazmada büyük kolaylık sağlayacaktır.

      Bu türün en zayıf tarafı yazarını ön plana çıkarmasıdır. Esasen bu da, “işin doğası” gereğidir. Anı sahibi ne denli objektif olursa olsun, bu zafiyet belli oranda hep vardır. Bir de günlük tutulmamışsa, yanılgı payının büyük olması.

      Ben de günlük tutmayanlardanım. O nedenle yanılgılarım olmuştur, mutlaka olmuştur. Ama belirtmeliyim ki, yaşanmış önemli olayların özetini zamanında kaydettim ve önemli gördüğüm konuşmaları bire bir not ettim. Bir de bunlara ilişkin resmi belgelerden ve gazete kupürlerinden bir arşiv oluşturdum.

      “Kendini övmüş” tenkidinden kurtulmak için zaman zaman alçakgönüllülük göstermeye çalıştımsa da, Muhsin Ertuğrul'un sözünü de gözden ırak tutmadım. O öyle der; “Fazla tevazu göstermeyin. İnanırlar”.

      Bir başka sözü de beğenirim; “Tevazuun aşırısı, gururun arka kapısından girmektir”.

      Bu ikisinin ortasını bulmaya çalıştım. Ayrıca, “Ön plana çıkıyorum” endişesiyle, bazı yerlerden kendimi dışlasaydım, gerçeği sizinle tam paylaşmamış olacaktım.

      Kitapta sık tekrarlar göreceksiniz; “Buna kargalar bile güler” gibi. Amacım kitabı atlayarak okuyanlara, okudukları bölümün mesajını verebilmeye yöneliktir. Belki de, kelime ve deyim yetersizliği.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat