%35
22 Yirmi İki Ekrem Ciğerli
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786053064008
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
106
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2018-10
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

22 Yirmi İki

34,00TL
22,10TL
%35
Satışta değil
9786053064008
764496
22 Yirmi İki
22 Yirmi İki
22.10

Hapishanede benimle iletişim içerisinde olan bir kişi vardı ki, onunla hep İngilizce konuşurdum. O da rejim casusuydu, ama bu adam diğerlerinden iyiydi. Beni iyi kötü tanımıştı. Hapishanede çokça bit vardı. Her yerimiz bit dolardı. O kadar ki, elbise çizgilerinin olduğu bölümler olduğu gibi bit olurdu. O hapishanedeki kötüler üzerlerindeki bitleri alır üzerime atarlardı. Bir keresinde biriyle kavga etmek zorunda kaldım, çok üzerime gelmeye başlamışlardı. Bu kavga üzerine, gardiyanlar beni dışarı çıkarıp dövmüştü. falakaya yatırmışlardı. “Tayyip Erdoğan!” diyor, beni dövüyorlardı. Tayyip Erdoğan'ı hiç sevmiyorlardı.

Bir gariban getirdiler. O kadar çok işkence etmiştiler ki, kemikleri sızlardı. Zaman zaman ekleminden sesler çıkartırdı. Elektrik vermişler çokça zulüm etmişler. Benimle kavga eden, o kötülerden olan kişi, bu garibanla ilgileniyordu. Onun ağzından bir şeyler almaya çalıştığını anladım. O kavga ettiğim kişi, söylediğine göre elektronik mühendisliğinde okuyormuş, rejim casusu olduğu çok belliydi, ya da benim için öyleydi. Onun rejim yanlısı olduğunu düşünüyordum. Bu gariban kişiye yaklaştım ve: “Bak, bu adam üniversitede okuyor, bu devlet demek!” dedim. “Bu adam doktor, bu adam devlet demek!” dedim. “Bu adam koğuş ağası, bu adam devlet demek!” dedim. Birkaç örnek verdim, rejim yanlısı olanları açıklamaya çalıştım, ona yardım etmeye çalıştım. Söylediklerimden ne demek istediğimi anladı. Ben onunla konuşurken benimle kavga eden o kötü adam, o garibana bağırdı ve o da benimle konuşmasını kesti. Ben de söyleyeceklerimi zaten söyleyip bitirmiştim.

  • Açıklama
    • Hapishanede benimle iletişim içerisinde olan bir kişi vardı ki, onunla hep İngilizce konuşurdum. O da rejim casusuydu, ama bu adam diğerlerinden iyiydi. Beni iyi kötü tanımıştı. Hapishanede çokça bit vardı. Her yerimiz bit dolardı. O kadar ki, elbise çizgilerinin olduğu bölümler olduğu gibi bit olurdu. O hapishanedeki kötüler üzerlerindeki bitleri alır üzerime atarlardı. Bir keresinde biriyle kavga etmek zorunda kaldım, çok üzerime gelmeye başlamışlardı. Bu kavga üzerine, gardiyanlar beni dışarı çıkarıp dövmüştü. falakaya yatırmışlardı. “Tayyip Erdoğan!” diyor, beni dövüyorlardı. Tayyip Erdoğan'ı hiç sevmiyorlardı.

      Bir gariban getirdiler. O kadar çok işkence etmiştiler ki, kemikleri sızlardı. Zaman zaman ekleminden sesler çıkartırdı. Elektrik vermişler çokça zulüm etmişler. Benimle kavga eden, o kötülerden olan kişi, bu garibanla ilgileniyordu. Onun ağzından bir şeyler almaya çalıştığını anladım. O kavga ettiğim kişi, söylediğine göre elektronik mühendisliğinde okuyormuş, rejim casusu olduğu çok belliydi, ya da benim için öyleydi. Onun rejim yanlısı olduğunu düşünüyordum. Bu gariban kişiye yaklaştım ve: “Bak, bu adam üniversitede okuyor, bu devlet demek!” dedim. “Bu adam doktor, bu adam devlet demek!” dedim. “Bu adam koğuş ağası, bu adam devlet demek!” dedim. Birkaç örnek verdim, rejim yanlısı olanları açıklamaya çalıştım, ona yardım etmeye çalıştım. Söylediklerimden ne demek istediğimi anladı. Ben onunla konuşurken benimle kavga eden o kötü adam, o garibana bağırdı ve o da benimle konuşmasını kesti. Ben de söyleyeceklerimi zaten söyleyip bitirmiştim.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat