%40
19. Yüzyıl Aşık Şiirinden Yansıyan Halk Hikayeleri Kadriye Türkan
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786052880302
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
390
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-10
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

19. Yüzyıl Aşık Şiirinden Yansıyan Halk Hikayeleri

Yayınevi : Gece Kitaplığı
56,63TL
33,98TL
%40
Satışta değil
9786052880302
730568
19. Yüzyıl Aşık Şiirinden Yansıyan Halk Hikayeleri
19. Yüzyıl Aşık Şiirinden Yansıyan Halk Hikayeleri
33.98

Aşık tarzı edebiyat, şiir ile hikayeyi içine alan bir yaratmadır. Tarihi arka plan dikkate alındığında aşıkların, şiir söyleme ve hikaye anlatma olmak üzere iki türün icracıları olduğu görülmektedir. Şamandan- ozana, ozandan-aşığa geçişte her iki türün yaratıcıları olarak âşıklar, halk hikâyelerini nazım-nesir birlikteliğiyle tasnif edip anlatmakta; şiir söylerken de icra ettikleri diğer tür olarak halk hikâyelerinden büsbütün uzaklaşmayarak, telmih yoluyla halk hikâyelerine ya da hikâyelerin öne çıkan motiflerine göndermelerde bulunmaktadırlar.

Aşıkların şiirleri aracılığıyla halk hikâyelerine yaptıkları telmihler, çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Şiir içeresinde bu telmihleri tespit etmek, hikâye ile nasıl bir bağ kurduğunun farkına varmayı yani metinlerarası bağlantıların izini sürmeyi de gerekli kılmaktadır. Bu bağlamda XIX. yüzyılda yetişen âşıklar, şiirlerinde halk hikâyesi kahramanlarına telmih yaparken, kendilerini genelde hikâyenin erkek kahramanı ile özdeşleştirmekte ya da kıyaslamakta sevgiliyi Leyla, Züleyha, Şirin, Aslı vb. yerine koyarak aşklarının büyüklüğünü, kutsallığını, sevgilinin güzelliğini, aşk yolunda çekilen her çilenin mubah olduğunu ve aşkının derinliğini ifadede hikâyeleri mükemmel emsaller olarak kullanmaktadırlar. Bu tercihler şiirde renk ve anlam zenginliği olarak tezahür ederken, telmih yapılan hikâye ya da hikâye motifi hakkında okuyucunun muhayyilesini harekete geçirmekte, böylece şiirden alınan zevki de arttırmaktadır.

  • Açıklama
    • Aşık tarzı edebiyat, şiir ile hikayeyi içine alan bir yaratmadır. Tarihi arka plan dikkate alındığında aşıkların, şiir söyleme ve hikaye anlatma olmak üzere iki türün icracıları olduğu görülmektedir. Şamandan- ozana, ozandan-aşığa geçişte her iki türün yaratıcıları olarak âşıklar, halk hikâyelerini nazım-nesir birlikteliğiyle tasnif edip anlatmakta; şiir söylerken de icra ettikleri diğer tür olarak halk hikâyelerinden büsbütün uzaklaşmayarak, telmih yoluyla halk hikâyelerine ya da hikâyelerin öne çıkan motiflerine göndermelerde bulunmaktadırlar.

      Aşıkların şiirleri aracılığıyla halk hikâyelerine yaptıkları telmihler, çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Şiir içeresinde bu telmihleri tespit etmek, hikâye ile nasıl bir bağ kurduğunun farkına varmayı yani metinlerarası bağlantıların izini sürmeyi de gerekli kılmaktadır. Bu bağlamda XIX. yüzyılda yetişen âşıklar, şiirlerinde halk hikâyesi kahramanlarına telmih yaparken, kendilerini genelde hikâyenin erkek kahramanı ile özdeşleştirmekte ya da kıyaslamakta sevgiliyi Leyla, Züleyha, Şirin, Aslı vb. yerine koyarak aşklarının büyüklüğünü, kutsallığını, sevgilinin güzelliğini, aşk yolunda çekilen her çilenin mubah olduğunu ve aşkının derinliğini ifadede hikâyeleri mükemmel emsaller olarak kullanmaktadırlar. Bu tercihler şiirde renk ve anlam zenginliği olarak tezahür ederken, telmih yapılan hikâye ya da hikâye motifi hakkında okuyucunun muhayyilesini harekete geçirmekte, böylece şiirden alınan zevki de arttırmaktadır.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat