Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789757622185
Boyut
200-275
Sayfa Sayısı
134
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
1993-12
Çeviren
Erendiz Özbayoğlu
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

18. Yüzyılın Sonunda İstanbul

25,50TL
Satışta değil
9789757622185
386276
18. Yüzyılın Sonunda İstanbul
18. Yüzyılın Sonunda İstanbul
25.50
Günümüzde İstanbul'un, gerek eski gerekse yeni en güvenilir gezginlerce kaleme alınmış olmakla birlikte böylesine ünlü bir metropolün değerini artıracak ya da azaltacak bazı özelliklerinden yoksun birçok tasvirine rastlanır. Bu durumun, gezginlerin bu kentte az bir süre kalmış olmalarından, ya da, kendi ülkelerinde övgüye değer olduğuna inandığı şeyin etkisinde kalan kişilerin yanlış ifadelerine kolaylıkla kulak vermiş olmalarından kaynaklandığına inanıyorum.

Bu yüzden içimde okuyucuya, aklım erdiğince, bu kent hakkında kısa, belirgin ve doğru bilgi sunmak için ateşli bir istek uyandığından, büyük bir titizlikle istanbul'un, on üç bölümden oluşan, bu tarihsel topografya tasvirini yazmaya giriştim. Âdetler, din ve yurttaşlarının yaşam biçimini benzer bir çalışmamda yayımlamayı başka bir zamana bırakıyorum.

Ayrıca, bu küçük çalışmamı okuyucunun gözünde yararlı ve hoşa gider kılmak için onu, sadece Yunanca, Latince, Arapça ve Türkçe yazıtlarla değil, kaba yeteneğimin izin verdiği ölçüde aslına benzer olmasına çalıştığım en güzel manzaraları ve belli başlı yapılan tasvir eden çeşitli resimlerle de zenginleştirdim.

Ey iyi yürekli okuyucu, size sunduğum bu âciz yorgunluk ürününü gönlünüzce kabul ediniz.

C. C. Carbognano,1793

Carbognano, okura yönelik önsözünde, daha önce yazılmış bazı İstanbul tasvirlerinin, yanlış ifadelere dayalı olduğu için, bu kentin özelliklerini yansıtmadığından yakınır ve kent hakkında kısa, belirgin ve doğru bilgi sunmak gereğini duyduğunu söyler. Nitekim, yaşadığı aydınlanma çağına uygun olarak yazar, mitolojik tarih anlayışının önyargılarına başvurmamış, eski eserlerin tasvirleri arasına sığdırdığı yerel tarih bilgisine, kendinden önceki 'tasvirci'lere göre, yeni yaklaşım ve ölçütle güncellik kazandırmıştır.

O, doğruluğundan emin olmadığı bilgileri, 'söylendiğine göre', 'zorla kabul ettirmek istemem' türündeki bir anlatımla, doğruluğundan emin olduğu bilgilerden ayrı tutar; bu arada, kısa ve özlü olmak doğrultusunda verdiği söze uyarak, İtalyan okura hitap eden ama gerektiğinde Osmanlı Devleti'nin o dönemdeki resmi dilinde kullanımda olan adlandırmalan da, açıklamalarıyla, atlamayıp, eserini bu dil lehine belli bir sözcük dağar-cığıyla donatır.
Erendiz Özbayoğlu,1993
  • Açıklama
    • Günümüzde İstanbul'un, gerek eski gerekse yeni en güvenilir gezginlerce kaleme alınmış olmakla birlikte böylesine ünlü bir metropolün değerini artıracak ya da azaltacak bazı özelliklerinden yoksun birçok tasvirine rastlanır. Bu durumun, gezginlerin bu kentte az bir süre kalmış olmalarından, ya da, kendi ülkelerinde övgüye değer olduğuna inandığı şeyin etkisinde kalan kişilerin yanlış ifadelerine kolaylıkla kulak vermiş olmalarından kaynaklandığına inanıyorum.

      Bu yüzden içimde okuyucuya, aklım erdiğince, bu kent hakkında kısa, belirgin ve doğru bilgi sunmak için ateşli bir istek uyandığından, büyük bir titizlikle istanbul'un, on üç bölümden oluşan, bu tarihsel topografya tasvirini yazmaya giriştim. Âdetler, din ve yurttaşlarının yaşam biçimini benzer bir çalışmamda yayımlamayı başka bir zamana bırakıyorum.

      Ayrıca, bu küçük çalışmamı okuyucunun gözünde yararlı ve hoşa gider kılmak için onu, sadece Yunanca, Latince, Arapça ve Türkçe yazıtlarla değil, kaba yeteneğimin izin verdiği ölçüde aslına benzer olmasına çalıştığım en güzel manzaraları ve belli başlı yapılan tasvir eden çeşitli resimlerle de zenginleştirdim.

      Ey iyi yürekli okuyucu, size sunduğum bu âciz yorgunluk ürününü gönlünüzce kabul ediniz.

      C. C. Carbognano,1793

      Carbognano, okura yönelik önsözünde, daha önce yazılmış bazı İstanbul tasvirlerinin, yanlış ifadelere dayalı olduğu için, bu kentin özelliklerini yansıtmadığından yakınır ve kent hakkında kısa, belirgin ve doğru bilgi sunmak gereğini duyduğunu söyler. Nitekim, yaşadığı aydınlanma çağına uygun olarak yazar, mitolojik tarih anlayışının önyargılarına başvurmamış, eski eserlerin tasvirleri arasına sığdırdığı yerel tarih bilgisine, kendinden önceki 'tasvirci'lere göre, yeni yaklaşım ve ölçütle güncellik kazandırmıştır.

      O, doğruluğundan emin olmadığı bilgileri, 'söylendiğine göre', 'zorla kabul ettirmek istemem' türündeki bir anlatımla, doğruluğundan emin olduğu bilgilerden ayrı tutar; bu arada, kısa ve özlü olmak doğrultusunda verdiği söze uyarak, İtalyan okura hitap eden ama gerektiğinde Osmanlı Devleti'nin o dönemdeki resmi dilinde kullanımda olan adlandırmalan da, açıklamalarıyla, atlamayıp, eserini bu dil lehine belli bir sözcük dağar-cığıyla donatır.
      Erendiz Özbayoğlu,1993
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat