%30
12 Eylül ve Öncesi Derin İzler İsmail Oğuz
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059703086
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
232
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2016-02
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

12 Eylül ve Öncesi Derin İzler

Yazar: İsmail Oğuz
Yayınevi : Tunç Yayıncılık
22,00TL
15,40TL
%30
Satışta değil
9786059703086
691802
12 Eylül ve Öncesi Derin İzler
12 Eylül ve Öncesi Derin İzler
15.40

Cezaevi Anıları...

Cezaevlerinde yaşananlanları bir orada yatan mahkumlar bir de bizler biliriz, ben bilirim.

Ben kim miyim? Başgardiyan. Eskilerin deyimiyle Başefendi.

Bizler sadece devletin sıradan görevlileri değiliz cezaevlerinde. Mahkumun kimi zaman arkadaş oluruz, kimi zaman kardeşi.

Görevimiz elbette belli bir disiplini gerektirir. İşte burada önemli olan adaletli davranabilmektir. Dürüst olabilmektir. Haksızlığa taviz vermeden, görevini başarı ile yerine getirebilmektir.

Ben görevimi hakkıyla yaptığıma inanıyorum. İyi bir idareciyimdir. Cezaevini yönetenle, orada ceza çeken arasında iyi bir köprü olduğuma inanıyorum.

Çok kritik dönemlerde görev yaptım. Yeri geldi sabrım ve tecrübem ile isyanları önledim. Yeri geldi, cezaevini yöneten en üst düzey yöneticilerin istifalarını önledim. Yani hem mahkumu hem de cezaevi yöneticisini idare ettim.

Bunu ne ile mi başardım?

Dürüstlükle!

Öncelikle güvenlerini kazandım. Yıkıcı değil, her zaman yapıcı oldum. Krizler yaşadım, krizlere çözüm üretmeyi bildim. Çünkü

idarecilik “çözüm üretme sanatıdır”.
Cezaevi, orada görev yapanı bir nevi insan sarrafı yapıyor.
Hayal edemeyeceğiniz gerçeklikteki yaşanmışlıklar…
İşte bu kitapta sizlere bunları anlatıyorum. Hayalinizdeki gerçeklikler!

Cezaevlerinin bilinmeyenlerini paylaşıyorum.
Kitabımı okurken kendinizi demir parmaklıkların ardında hissedeceksiniz. Sizi oraya götüreceğim. O olayları benimle birlikte sizler de yaflayacaksınız.
Hazırmısınız? Öyleyse kapıyı açıyorum.

  • Açıklama
    • Cezaevi Anıları...

      Cezaevlerinde yaşananlanları bir orada yatan mahkumlar bir de bizler biliriz, ben bilirim.

      Ben kim miyim? Başgardiyan. Eskilerin deyimiyle Başefendi.

      Bizler sadece devletin sıradan görevlileri değiliz cezaevlerinde. Mahkumun kimi zaman arkadaş oluruz, kimi zaman kardeşi.

      Görevimiz elbette belli bir disiplini gerektirir. İşte burada önemli olan adaletli davranabilmektir. Dürüst olabilmektir. Haksızlığa taviz vermeden, görevini başarı ile yerine getirebilmektir.

      Ben görevimi hakkıyla yaptığıma inanıyorum. İyi bir idareciyimdir. Cezaevini yönetenle, orada ceza çeken arasında iyi bir köprü olduğuma inanıyorum.

      Çok kritik dönemlerde görev yaptım. Yeri geldi sabrım ve tecrübem ile isyanları önledim. Yeri geldi, cezaevini yöneten en üst düzey yöneticilerin istifalarını önledim. Yani hem mahkumu hem de cezaevi yöneticisini idare ettim.

      Bunu ne ile mi başardım?

      Dürüstlükle!

      Öncelikle güvenlerini kazandım. Yıkıcı değil, her zaman yapıcı oldum. Krizler yaşadım, krizlere çözüm üretmeyi bildim. Çünkü

      idarecilik “çözüm üretme sanatıdır”.
      Cezaevi, orada görev yapanı bir nevi insan sarrafı yapıyor.
      Hayal edemeyeceğiniz gerçeklikteki yaşanmışlıklar…
      İşte bu kitapta sizlere bunları anlatıyorum. Hayalinizdeki gerçeklikler!

      Cezaevlerinin bilinmeyenlerini paylaşıyorum.
      Kitabımı okurken kendinizi demir parmaklıkların ardında hissedeceksiniz. Sizi oraya götüreceğim. O olayları benimle birlikte sizler de yaflayacaksınız.
      Hazırmısınız? Öyleyse kapıyı açıyorum.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat