Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786054307425
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
333
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2010-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

12 Eylül Sabahı

Yazar: Kolektif
Yayınevi : Heyamola Yayınları
20,00TL
Satışta değil
9786054307425
457044
12 Eylül Sabahı
12 Eylül Sabahı
20.00
Kapı gıcırtıyla kapandı. Gittin işte. Gitmek değildi aslında, götürülüyordun, bir insana yakışmayacak hakaretler ve sözler eşliğinde. Bana sarılmak istediğinde buna bile izin verilmemiş, beni kucaklamak için açtığın kollarına acımasızca vurulmuştu. Arkandan çabuk dönmen için su döken yoktu. Rüyasız bir uykudan uyanmış gibi hüzünlü gözlerle bakıyordum ardından, boyumun yetmediği pencereden seni görebilmek için binbir zorlukla. Birkaç adım ötede ağlayan annemin çığlıklarına karışıyordu, benim hıçkırıklarım. O günün, ömür boyu bir iç yarası olarak kalbimin en derininde kalacağını nerden bilebilirdim ki. Pencerelerin önüne ekmek koyarak alıştırdığın güvercinler fark etti yokluğunu önce, gelmez oldular, sonra yavaş yavaş her şey senin yokluğuna büründü. Senden sonra bütün düşlerimi bir sandık odasına kaldırdım. Babasının prenses kızı olarak büyüyen arkadaşlarımın içinde yalnızlığımı çoğaltarak geçiriyordum günlerimi. Hiçbir karne gününde yanımda değildin, karşıdan karşıya geçerken hep bir elim boşlukta kalıyordu. Senin yokluğunun açtığı hiçbir yara kapanmadı. Ne zaman bir çocuk parkında, bir babanın kızına sarıldığını görsem içimdeki kapanmaz yara biraz daha kanıyor, biraz daha derinleşiyor. 12 Eylül arkasında hiç unutulamayacak acılar bıraktı, bir de ömür boyu babasının gittiği yaşta kalacak olan küçük kızlar...
  • Açıklama
    • Kapı gıcırtıyla kapandı. Gittin işte. Gitmek değildi aslında, götürülüyordun, bir insana yakışmayacak hakaretler ve sözler eşliğinde. Bana sarılmak istediğinde buna bile izin verilmemiş, beni kucaklamak için açtığın kollarına acımasızca vurulmuştu. Arkandan çabuk dönmen için su döken yoktu. Rüyasız bir uykudan uyanmış gibi hüzünlü gözlerle bakıyordum ardından, boyumun yetmediği pencereden seni görebilmek için binbir zorlukla. Birkaç adım ötede ağlayan annemin çığlıklarına karışıyordu, benim hıçkırıklarım. O günün, ömür boyu bir iç yarası olarak kalbimin en derininde kalacağını nerden bilebilirdim ki. Pencerelerin önüne ekmek koyarak alıştırdığın güvercinler fark etti yokluğunu önce, gelmez oldular, sonra yavaş yavaş her şey senin yokluğuna büründü. Senden sonra bütün düşlerimi bir sandık odasına kaldırdım. Babasının prenses kızı olarak büyüyen arkadaşlarımın içinde yalnızlığımı çoğaltarak geçiriyordum günlerimi. Hiçbir karne gününde yanımda değildin, karşıdan karşıya geçerken hep bir elim boşlukta kalıyordu. Senin yokluğunun açtığı hiçbir yara kapanmadı. Ne zaman bir çocuk parkında, bir babanın kızına sarıldığını görsem içimdeki kapanmaz yara biraz daha kanıyor, biraz daha derinleşiyor. 12 Eylül arkasında hiç unutulamayacak acılar bıraktı, bir de ömür boyu babasının gittiği yaşta kalacak olan küçük kızlar...
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat