%30
12 Eylül İşkencesinde Ülkücü Bir Gazetecinin Dramı Ali Bademci
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786051550138
Boyut
12.00x19.00
Sayfa Sayısı
96
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2014
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

12 Eylül İşkencesinde Ülkücü Bir Gazetecinin Dramı

Yazar: Ali Bademci
Yayınevi : Ötüken Neşriyat
33,00TL
23,10TL
%30
Satışta değil
9786051550138
539481
12 Eylül İşkencesinde Ülkücü Bir Gazetecinin Dramı
12 Eylül İşkencesinde Ülkücü Bir Gazetecinin Dramı
23.10

"Bulunduğumuz hücrede hatırlayabildiğim ne vardı? Görüyordum ki buradakiler çok ağır suçlular değil. Çünkü ya hiç dayak yememişler ya da benim gibi şöyle, yüzden "acaba" diye ıslatılmışlardı. Çünkü gündüz lavaboya gidip gelirken tecrit hücresinde üç yiğit gördüm ki halleri perişan, bir metrekarelik bir demir şebeke, üç tarafı beton kafesler içinde inliyorlar. Bunlarla görüşmelere biraz müsamaha da gösteriyorlardı. Acaba kim kimi tanıyor diye, herhalde iptidâî bir gözetleme de yapıyorlardı. Tecritteki üç kişiyi de gayet yakından tanıyordum. Bunlar Muhtar Sezai, Şahin Bilgiç, Kadir Akgöllü'den başkaları değildi. Birkaç günden beri aç olduklarını, hiçbir suçlarının bulunmadığını, işkence ile yalan itirafta bulunmayacaklarını ve ölüm pahasına bu tavrı sürdüreceklerini söylediler. Gerçekten bu insanlar çok şerefli bir mücadele vererek günahsızların başını yakmadılar ve kendilerine fikren verdiğimiz emeğin altında kalmadılar. Allah onları iki dünyada da mesut ve bahtiyar etsin."

  • Açıklama
    • "Bulunduğumuz hücrede hatırlayabildiğim ne vardı? Görüyordum ki buradakiler çok ağır suçlular değil. Çünkü ya hiç dayak yememişler ya da benim gibi şöyle, yüzden "acaba" diye ıslatılmışlardı. Çünkü gündüz lavaboya gidip gelirken tecrit hücresinde üç yiğit gördüm ki halleri perişan, bir metrekarelik bir demir şebeke, üç tarafı beton kafesler içinde inliyorlar. Bunlarla görüşmelere biraz müsamaha da gösteriyorlardı. Acaba kim kimi tanıyor diye, herhalde iptidâî bir gözetleme de yapıyorlardı. Tecritteki üç kişiyi de gayet yakından tanıyordum. Bunlar Muhtar Sezai, Şahin Bilgiç, Kadir Akgöllü'den başkaları değildi. Birkaç günden beri aç olduklarını, hiçbir suçlarının bulunmadığını, işkence ile yalan itirafta bulunmayacaklarını ve ölüm pahasına bu tavrı sürdüreceklerini söylediler. Gerçekten bu insanlar çok şerefli bir mücadele vererek günahsızların başını yakmadılar ve kendilerine fikren verdiğimiz emeğin altında kalmadılar. Allah onları iki dünyada da mesut ve bahtiyar etsin."

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat