Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789944493253
Sayfa Sayısı
173
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2007-07
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Karanlığın Kadife Örtüsü

10,00TL
Satışta değil
9789944493253
416483
Karanlığın Kadife Örtüsü
Karanlığın Kadife Örtüsü
10.00
Harun Mutluay, yeni öykü kitabı Karanlığın Kadife Örtüsünde eski İstanbul'da; Beyoğlu, Üsküdar, Kadıköy, Fatih, Tunusbağı'nda derin bir geziye davet ediyor okurlarını. Yer yer fantastik ve bir o kadar da yaşama bağlı, sahici öyküler bunlar. Edebiyatın öyküdeki tadını özleyenlere...


Birazdan oyunun en görkemli sahnesi başlayacak dedi ürpertici bir sesle. Bunları diyerek delikanlıya yaklaşıp onun önce sağ, sonra da sol gözünün alt ve üst gözkapakları arasına birer kibrit çöpü yerleştirdi. Sonra içi renksiz bir sıvıyla dolu küçük bir ilaç şişesinin içine sokarak doldurduğu enjektörün iğnesini genç çocuğun ellerine batırarak renksiz sıvıyı şırınga etti.

Masada oturan, tabanca tehdidi altında çırpınıyordu. Öteki, alaylı bir sesle

Korkma dedi, bana dua etmelisin. Bu iğneyi yapmasam dayanamazsın.

Sonra bana dönerek garip bir ses tonuyla, Beş, on dakika sonra elleri iyice uyuşacak dedi. Hiç acı çekmeyecek. Endişelenmeyin diye ekledi garip bir merhametle.

Bekleyiş başlamıştı. Sinirleri keman teli gibi geren dayanılmaz bir bekleyiş! Tanrılara adanan bir kurbanın olacaklara boyun eğen tavrıyla masada duran genç yabancı ve ben uğursuz bir ayini izlemek zorunda olan iki tutsaktık.

Karanlık boyutlar ülkesinin kraliçesi, bir elinde tabanca, esrarengiz bakışlarla ikimizi de dikkatle izliyordu. Birden tüyleri diken diken eden bir kahkaha duydum. Delilere özgü bir kahkahaydı bu...
  • Açıklama
    • Harun Mutluay, yeni öykü kitabı Karanlığın Kadife Örtüsünde eski İstanbul'da; Beyoğlu, Üsküdar, Kadıköy, Fatih, Tunusbağı'nda derin bir geziye davet ediyor okurlarını. Yer yer fantastik ve bir o kadar da yaşama bağlı, sahici öyküler bunlar. Edebiyatın öyküdeki tadını özleyenlere...


      Birazdan oyunun en görkemli sahnesi başlayacak dedi ürpertici bir sesle. Bunları diyerek delikanlıya yaklaşıp onun önce sağ, sonra da sol gözünün alt ve üst gözkapakları arasına birer kibrit çöpü yerleştirdi. Sonra içi renksiz bir sıvıyla dolu küçük bir ilaç şişesinin içine sokarak doldurduğu enjektörün iğnesini genç çocuğun ellerine batırarak renksiz sıvıyı şırınga etti.

      Masada oturan, tabanca tehdidi altında çırpınıyordu. Öteki, alaylı bir sesle

      Korkma dedi, bana dua etmelisin. Bu iğneyi yapmasam dayanamazsın.

      Sonra bana dönerek garip bir ses tonuyla, Beş, on dakika sonra elleri iyice uyuşacak dedi. Hiç acı çekmeyecek. Endişelenmeyin diye ekledi garip bir merhametle.

      Bekleyiş başlamıştı. Sinirleri keman teli gibi geren dayanılmaz bir bekleyiş! Tanrılara adanan bir kurbanın olacaklara boyun eğen tavrıyla masada duran genç yabancı ve ben uğursuz bir ayini izlemek zorunda olan iki tutsaktık.

      Karanlık boyutlar ülkesinin kraliçesi, bir elinde tabanca, esrarengiz bakışlarla ikimizi de dikkatle izliyordu. Birden tüyleri diken diken eden bir kahkaha duydum. Delilere özgü bir kahkahaydı bu...
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat