%35
Dans Et Benimle! Kübra Türker
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786052050316
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
592
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2018-10
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Dans Et Benimle!

Yayınevi : Dokuz Yayınları
59,00TL
38,35TL
%35
Satışta değil
9786052050316
764922
Dans Et Benimle!
Dans Et Benimle!
38.35

Yüksek topuklarını kurallarıyla inşa eden, buzdan bir şatonun içinde yaşayan, ketum ve de cesur bir kadın;

Alin Aygen.

Attığı her bir adımdaki ahengi, güzelliği ve cesareti bakanı tekrar bakma isteği ile yakarken duruşundaki öz güven ve soğuklukla kendisine yaklaşılmasını imkânsız kılıyordu. Tasarladığı, bir kadının yürüyemese dahi sahip olmak için yanıp tutuşacağı topuklu ayakkabılarla moda dünyasının seyrini değiştiriyordu.
Böyle bir konumda hata yapmak gibi bir lüksü yoktu!
Ama yapmıştı.
Hayatı boyunca yaptığı hiçbir hatayla yüzleşmekten kaçmamış, ardında bırakmayı bilmişti ta ki…

Şimdiye değin! Ve yaptığı bu hatayı hatırlatırcasına döndüğü her kavşakta karşısına çıkan adam devam etmesini zorlaştırıyordu.

Hız ibresini rotasından çıkarıp tutkuya dönüştüren, en umulmadık yerde karşısına çıkıp onu darmaduman eden, kilitlediği sandıklarının kilitlerini zorlamaktan çekinmeyen bu adam onun için bir gizdi.

Siyah Arabalı Prens'i.

Adam hiçbir uyarıya aldırış etmiyor, laf dinlemez haylaz bir çocuk gibi her denilenin aksini yapıp buzdan kalesinin duvarlarını zorluyordu. Bal rengi gözlerindeki sıcacık parıltılar burçlarını hedef alıyor, afacan gülüşü surlarını eritiyordu. Duvarların ardında kalmış küçük bir kız çocuğunu heveslendirip yoldan çıkartıyordu. Ama buna pişman olacaktı.

Ne de olsa kadınların en güçlü silahları beyinleriydi bir diğeriyse topukları...

  • Açıklama
    • Yüksek topuklarını kurallarıyla inşa eden, buzdan bir şatonun içinde yaşayan, ketum ve de cesur bir kadın;

      Alin Aygen.

      Attığı her bir adımdaki ahengi, güzelliği ve cesareti bakanı tekrar bakma isteği ile yakarken duruşundaki öz güven ve soğuklukla kendisine yaklaşılmasını imkânsız kılıyordu. Tasarladığı, bir kadının yürüyemese dahi sahip olmak için yanıp tutuşacağı topuklu ayakkabılarla moda dünyasının seyrini değiştiriyordu.
      Böyle bir konumda hata yapmak gibi bir lüksü yoktu!
      Ama yapmıştı.
      Hayatı boyunca yaptığı hiçbir hatayla yüzleşmekten kaçmamış, ardında bırakmayı bilmişti ta ki…

      Şimdiye değin! Ve yaptığı bu hatayı hatırlatırcasına döndüğü her kavşakta karşısına çıkan adam devam etmesini zorlaştırıyordu.

      Hız ibresini rotasından çıkarıp tutkuya dönüştüren, en umulmadık yerde karşısına çıkıp onu darmaduman eden, kilitlediği sandıklarının kilitlerini zorlamaktan çekinmeyen bu adam onun için bir gizdi.

      Siyah Arabalı Prens'i.

      Adam hiçbir uyarıya aldırış etmiyor, laf dinlemez haylaz bir çocuk gibi her denilenin aksini yapıp buzdan kalesinin duvarlarını zorluyordu. Bal rengi gözlerindeki sıcacık parıltılar burçlarını hedef alıyor, afacan gülüşü surlarını eritiyordu. Duvarların ardında kalmış küçük bir kız çocuğunu heveslendirip yoldan çıkartıyordu. Ama buna pişman olacaktı.

      Ne de olsa kadınların en güçlü silahları beyinleriydi bir diğeriyse topukları...

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat